Connect with us

Öne Çıkanlar

2018’in trafik cezaları belli oldu

Published

on

En yüksek ceza 17 bin 65 lira ile “geçici tescil belgesini basmak ve araç sahibine vermek üzere yetkilendirilen gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerinden belirlenen usul ve esaslara aykırı hareket edenler” için uygulanacak. Ayrıca yetkisi olmadığı halde tescil plakası basanlar ve dağıtanlar 11 bin 885 lira ile cezalandırılacak.

“Karayoluna, trafiği tehlikeye sokacak ve trafik işaretlerinin görülmelerini engelleyecek şekilde bir şey atan, döken, bırakan, karayolunun yapısına, güvenlik tesisleri ile trafik işaretlerine zarar verenlere, bunların yerlerini değiştirenlere veya ortadan kaldıranlara” 488 lira para cezası kesilecek.

Sahte plakaya 5 bin 942 lira ceza

Tescil edilen araçları trafik belgesi ve tescil plakası almadan karayoluna çıkaranlar, 2018’de bin 2 lira ceza ödeyecek.

Ruhsatsız araç kullananlar ile tescil plakasını monte edilmesi gereken yerin dışında farklı bir yere takanlara 108 lira, yönetmeliğe aykırı plaka takanlara 488 lira ceza verilecek.

Farklı okunmaya ya da okunamamaya neden olacak şekilde tescil plakasında değişiklik yapanlar 488 lira, tescilli aracı plakasız kullananlar 2 bin 18 lira ceza ödeyecek.

Aracına sahte plaka takan veya kullanan kişilere verilen 5 bin 191 liralık para cezası, 5 bin 942 liraya yükselecek.


Ehliyetsiz araç kullanan 2 bin 18 lira ceza ödeyecek

Araçlarının muayene süresini geçirenlere 108 lira ceza verilecek.

2018’de muayene istasyonları işletme şartlarına uymaz ya da gerektiği şekilde araçları muayene etmezse ilkinde 8 bin, ikincisinde 13 bin 344 ve üçüncüsünde 26 bin 692 lira para cezası ödeyecek.

Sürücü belgesiz araç kullanmanın cezası 2 bin 18 lira olacak, kırmızı ışık kuralına uymayanlara 235 lira ceza kesilecek.

Bulundurması zorunlu olduğu halde aracında emniyet kemeri bulundurmayan veya kullanmayanlar ile motosiklet, motorlu bisiklet ve elektrikli bisikleti kasksız ve gözlüksüz kullananlara 108’er lira ceza verilecek.

Trafik işaret ve levhalarına uymayanlar 108 lira ile cezalandırılacak

Hususi otomobili 0,50, hususi olmayan otomobilleri 0,20 promil üzerinde alkollü olarak kullanan sürücülere ilkinde bin 2 lira, ikincisinde bin 256 lira, üçüncüsünde ve daha fazlasında 2 bin 18 lira para cezası uygulanacak.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde alarak araç kullananlara 5 bin 167 lira ceza verilecek.

Uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığını veya alkolün kandaki miktarını tespit için gereken teknik cihazları kullanmayı reddeden sürücülere 2 bin 869 lira para cezası kesilecek.

Yönetmelikte belirlenen hız sınırlarını yüzde 10’dan yüzde 30’a kadar aşanlara 235 lira, yüzde 30’dan fazla aşanlara 488 lira, radarların yerini belirleyen ve sürücüyü uyaran cihazları araçlarında kullananlara 2 bin 18 liradan 3 bin 42 liraya kadar para cezası verilecek.

Dönüş kurallarına uymayan ve önündeki aracı yeterli takip mesafesinde izlemeyen sürücülere 108’er, yasak alanda sollama yapanlara 235 lira ceza kesilecek.

    Engelli yerine park eden 216 lira ile cezalandırılacak

Engelli park yerlerine aracını park edenlere 216 lira ceza uygulanacak. Gerekli makamdan izin almadan yarış ve koşu düzenleyen kişilere 488 lira para cezası uygulanacak.

Kesilen para cezasını 15 gün içerisinde ödeyen kişilere yüzde 25 indirim yapılacak.

Gündem

Saldırılar sonrası Uber’den ilk açıklama

Published

on

By

Akıllı telefonlar üzerinden araç çağırma şirketi Uber‘den İstanbul’daki taksicilerin saldırılara ilişkin olarak açıklama geldi. Şirketin global merkezinden yapılan açıklamada, “Önceliğimiz bu zor zamanlarda, Uber sürücü ortaklarımızın yanında durmak, onlara gereken hukuki yardımı sağlayıp destek olmaktır” dendi.

Hürriyet’ten Ahmet Can’a yapılan açıklamada “Türkiye’deki operasyonlarımıza, sorumlu bir iş ortağı olarak, sonuna kadar bağlıyız. En çok önem verdiğimiz konuların başında, yerel paydaşlarla beraber çalışarak, birlikte daha akıllı ve çevre dostu şehirler yaratmak geliyor. Buna taksiciler de dahil olduğu için taksi ürünümüz mevcut” dendi.

SAYI 2 BİNİ AŞTI

Ayrıca şirketten yapılan açıklamada Uber’in bulunduğu tüm ülkelerde yerel regülasyonlara uygun olarak faaliyet gösterildiği ve her ülkenin vergi düzenlemelerine uyulduğu vurgulandı.

2014 yılında Türkiye’ye açılan Uber, şu anda iki farklı araç tipiyle hizmet veriyor. Bunlardan biri Mercedes Vito gibi lüks hafif ticari araçlar. Diğeri de taksi platformu. Şirketten paylaşılan bilgilere göre taksi platformunda hizmet veren taksilerinin sayısı 2 bini aştı.

Continue Reading

Öne Çıkanlar

Erdoğan’dan IMF’ye: Türkiye’yi yönetecek birisi varsa o da benim; sen sadece paranı al!

Published

on

By

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye’de yaşanan çatışmalarla ilgili olarak NATO‘ya tepki gösterdi. “Yeri geldi Afganistan’da olduk Somali’de olduk şu anda Suriye’de bu olaylar yaşanırken, ey NATO sen ne zaman olacak da gelip bizim yanımızda yer alacaksın?” diyen Erdoğan, IMF‘ye de “Türkiye’yi yönetecek birisi varsa o da benim; sen sadece paranı al” diye seslendi.

Bolu’da partisinin 6. olağan il kongresinde konuşan Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Suriye ve Irak sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturmak isteyenler yüzlerindeki maskeleri indirip niyetlerini ifşa ettiler. Kimsenin ummadığı operasyonları başlattık. Müttefikimiz dediğimiz güçlere bakışı sahadaki eylemlere göre yeniden belirledik. NATO’nun üyesiyiz. Yeri geldi Afganistan’da olduk Somali’de olduk şu anda Suriye’de bu olaylar yaşanırken, ey NATO sen ne zaman olacak da gelip bizim yanımızda yer alacaksın? 911 kilometre burada bizim sınırımız var, sürekli terör örgütleri bizi taciz ediyor, Suriye rejimi aynı şekilde bu yollara başvuruyor. Peki sen ne zaman ortaya çıkacaksın, devamlı ben bunları mı söyleyeceğim? Şu ana kadar hala olumlu bir ses söz yok.

“Biz iktidara geldiğimizde de attığımız her adımda bize olmaz dediler, yapamazsınız dediler, başaramazsınız dediler. Daha ileri gidip ‘haddinizi aşmayın ha’ dediler. IMF’nin bize dediği laf ‘olmaz’. Ne olmaz? Sen paranı alıyor musun, alıyorsun. Bizden sonra borç istedi. Arkadaşlar “Verelim mi?” dedi, “Verin” dedim. Bugün borç alan yarın emir alır.

(IMF’ye) Türkiye’yi yönetecek birisi varsa o da benim. Sen sadece paranı al.”

Continue Reading

Öne Çıkanlar

“Canan Karatay’ı görünce üzülüyorum, depresyonu turşuyla çözmek gibi önerileri tartışmak istemiyorum”

Published

on

By

2015’te Uluslararası Diyabet Federasyonu tarafından verilen diyabet alanında ‘Yılın Bilim Adamı’ ödülünü alan Yılmaz, “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine de pancar üretiminin sınırlandırılmasına da karşıyım. Üretim ağırlığının nişasta bazlı şekerlere kaydırılmasını doğru bulmuyorum” ifadesini kullandı.

Temel Yılmaz’ın Habertürk’ten Kübra Par’ın sorularına verdiği yanıtların ilgili bölümü şöyle:

– Canan Karatay, son günlerde depresyon ilaçlarıyla ilgili açıklamasıyla gündemde. İstanbul Tabip Odası’nın Karatay’a para cezası kesmesine ne diyorsunuz?

Canan Hoca’nın açıklamalarını artık biraz üzüntüyle izliyorum. Depresyonu sadece bağırsaklara ve faydalı-zararlı bakterilere bağlamak, sorunu turşu yiyerek çözmek gibi önerleri de tartışmak istemiyorum! Sorun bu tür talkshow türü yorumlardan çok daha ciddi. Sadece bizim toplum değil, dünyadaki tüm toplumların sorunu. Hekimler arasındaki bu tür tartışmaların yeri medya değil, olmamalı. Bir hipoteziniz varsa, bununla ilgili olarak bir araştırma yaparsınız. Oturup araştırmayı kaleme alırsınız, sonra bu çalışmayı hakemli dergilerden birisine gönderirsiniz. O arada da bir bilimsel kongrede sunmak istersiniz. Oradaki sunumda konunun uzmanları sizi dinler, onayladıkları noktalarda onaylar, akıllarına yatmayan noktalarda da sorularını sorar. Ondan sonra o düzeltmelerini yapar. Yayın, hakemli bir dergide çıkar. Bu artık uluslararası standartlarda yapılmış bir araştırmadır ve herkes bunu uygular.

– Karatay’a temel eleştiriniz, araştırma bulgularını önünüze koymadan konuşması mı?

Evet, somut kanıtlar olmadan konuşmamalı.

– Siz Karatay’ın şeker yükleme testine karşı çıkmasını da eleştiriyorsunuz değil mi?

“Şeker yükleme testini yaptıranların çocukları şeker hastası olur, kalbi delik olur” diyorsanız, bunu kanıtlamanız lazım. Tıpta gelişigüzel konuşma hakkınız yok. İnsan hayatıyla ilişkili olarak karar veren ve daha sonra hesap sorulmayan mesleklerden biri hâkimlik, diğeri de hekimlik. Bir hasta, gelip sizi bir otorite olarak aldığı zaman, ağzınızdan çıkacak her kelimeyi izler. Söylediğiniz bir kelimeye takılır, sabaha kadar uyumaz. Canan Hoca’nın, glikoz tolerans testi yapılmış annelerin çocuklarının verilen glikoza bağlı olarak diyabet olduğuna dair kendi klinik araştırmasını ya da literatüre ilişkin araştırmasını bekliyorum. Baktım ama bulamadım.

– Ama Karatay depresyon ilaçlarının aşırı yaygınlaşmasını eleştirmekte haklı değil mi?

Depresyon ilaç tüketiminin aşırı olduğuna katılıyorum. Bunun temel nedeni, gelişen teknolojinin insanlara getirdiği yeni hayat modeli. İnsanlar artık çok daha uzun saatler çalışıyor, daha uzun süre kapalı ortamlarda kalıyor, daha hareketsiz ve daha stresli. Mesaj-mail trafiği de düşük yoğunluklu stresi tüm güne yaydı. İnsanlar artık sürekli çalışan, sürekli izlenen ve sürekli uyarı ve emirlerle sürekli yönetilen modern köleler haline geldi ve tüm toplumlarda depresyon patladı. İlaç kullanımı da arttı. Ancak bu durum tek başına bu kadar aşırı ilaç kullanımını izah etmez. Sorunu psikoterapik rehabilitasyonlarla çözümlenebilecek birçok insan hemen ilaca yönlendiriliyor. Aşırı miktarda gereksiz, indikasyonsuz ilaç tüketimi var. Bu ilaçlar duyguları etkileyen ilaçlar, stres ve üzüntüleri azaltırken sevinç ve mutlulukları da buduyor. Çalışma koşullarının biraz daha düzeltilmesi, işyerlerinde çalışana psikolojik danışmanlık sağlanması gibi önlemler, sorunların çözümünde çok önemli rol oynayabilir.

Continue Reading

Çok Okunanlar