Connect with us

Öne Çıkanlar

287 yargı mensubunun görev yerini değiştirdi

Published

on

Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) dün gece yarısı yayınladığı kararname ile 287 hakim ve savcının görev yerini değiştirdi. İstanbul ve Ankara’da kritik değişikliklerin yaşandığı kararname ile Deniz Baykal ve MHP’lilere yönelik kaset kumpası davasında iddianameyi yazan Ankara savcısı Alpaslan Karabay, yargıtay savcılığına gönderildi. Karabay, kara havacılık soruşturmasını yürütürken, 15 Temmuz darbe girişimini önceden haber veren Binbaşı O.K’yı dinlemek için girişimde bulunmuş ancak sonuç alamamıştı.

HSK’nin, 267’si yargı 20’si idari yargıda olmak üzere 287 hakim ve savcıyı kapsayan kararnamesinde Ankara başsavcıvekillerinde kritik değişiklikler yapıldı. Bülent Arınç’ın damadı Ekrem Yeter hakkında dava açan savcı Özgür Kamışlık Ankara Başsavcıvekili oldu. Akıncı iddianamesini hazırlayan savcı Ramazan Dinç ile Koza İpek davasını açan Savcı Musa Yücel de Ankara’ya Başsavcıvekili yapıldı. Ankara Başsavcıvekilleri Kemal Demirdön ile Cevat İşlek de Yargıtay Savcılığına, Ahmet Hamdi Kaya ise İstinaf Savcılığına gönderildi. Ankara’da Anayasal Büro’ya Bakan Başsavcıvekili Ergün Şahin de Ankara Batı Başsavcılığına getirildi. KPSS’nin arasında bulunduğu kopya soruşturmasında başında bulunan savcı Ender Çoşkun Ankara Başsavcıvekili oldu.

İstanbul’da ise 17-25 Aralık sürecinden sonra İstanbul Terör Suçlarına Bakan Büronun başına getirilen ve ilk FETÖ soruşturmalarını yapan Büyükçekmece Başsavcısı Orhan Kapıcı da Yargıtay Savcılığına getirildi. 15 Temmuz darbe girişiminde Genelkurmay Karargahı’nda yaşananlara ilişkin çatı davanın duruşma savcısı Aytekin Cenikli, Ankara Başsavcı Vekili oldu. 15 Temmuz’da Genelkurmay Karargahı’nda arama yapan Ahmet Akça da Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili oldu. Savcı Ahmet Akça, 15 Temmuz soruşturması kapsamında Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın tanık olarak ifadesini almıştı. Kozmik Oda’da soruşturmasında arama kararlarında imzası bulunan hakimlerden Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Şatır da, Ankara Batı Hakimliğine gönderildi. Şatır, Kozmik oda kumpası davasında yargılanıyordu. Hürriyet yazarı Sedat Ergin, dünkü köşeyazısında kendisi hakkında kod isimle dinleme kararı veren Hasan Çakır’ın neden hala mahkeme başkanı olarak görevde tutulduğunu sormuştu.

İstanbul 7. Asliye Ceza Hakimi iken Ordu’ya gönderilen Abuzer Kara’nın ismi ilk olarak 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarının ardından ortaya çıkan ses kayıtlarında o dönem Başbakan olan Erdoğan ile dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçen bir konuşmada duyulmuştu. Ses kaydında, Başbakan Erdoğan, Aydın Doğan aleyhine açılan davanın beraatle sonuçlanmasını sorguluyordu. Ergin, Başbakan’a yanıt olarak davanın hâkimi Abuzer Kara’nın Alevi olduğunu belirtiyordu. Kararname ile İstanbul Basın Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Umut Tepe de Gaziosmanpaşa savcılığına gönderildi. Yazarlar Aslı Eroğan ve Necmiye Alpay ile modacı Barbaros Şansal’ı tutuklamaya sevk eden Tepe, çok sayıda gazeteci hakkında da yaptığı haberler ve Twitter paylaşımları nedeniyle soruşturma başlatmıştı.

Gazeteciler Murat Aksoy ve Atilla Taş’ın da bulunduğu 21 gazeteciye tahliye kararı verdikten sonra açığa alınan İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinden hakimler İbrahim Lorasdağı, Konya’da, Barış Cömert Çorlu’da, Necla Yeşilyurt Gülbiçim ve duruşma savcısı Göksel Turan Küçükçekmece’de görevlendirildi. Murat Çağlak, yeni kararname ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğine getirildi. Savcılar Çağlak, İrfan Fidan ve İsmail Uçar, 25 Aralık soruşturması henüz sürerken İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne yazı göndererek, 15 Aralık sonrası telefon dinleme, iletişim tespiti ve fiziki takip işlemlerinin sonlandırılarak imha edilmesini istemişti.

Continue Reading

Gündem

Saldırılar sonrası Uber’den ilk açıklama

Published

on

By

Akıllı telefonlar üzerinden araç çağırma şirketi Uber‘den İstanbul’daki taksicilerin saldırılara ilişkin olarak açıklama geldi. Şirketin global merkezinden yapılan açıklamada, “Önceliğimiz bu zor zamanlarda, Uber sürücü ortaklarımızın yanında durmak, onlara gereken hukuki yardımı sağlayıp destek olmaktır” dendi.

Hürriyet’ten Ahmet Can’a yapılan açıklamada “Türkiye’deki operasyonlarımıza, sorumlu bir iş ortağı olarak, sonuna kadar bağlıyız. En çok önem verdiğimiz konuların başında, yerel paydaşlarla beraber çalışarak, birlikte daha akıllı ve çevre dostu şehirler yaratmak geliyor. Buna taksiciler de dahil olduğu için taksi ürünümüz mevcut” dendi.

SAYI 2 BİNİ AŞTI

Ayrıca şirketten yapılan açıklamada Uber’in bulunduğu tüm ülkelerde yerel regülasyonlara uygun olarak faaliyet gösterildiği ve her ülkenin vergi düzenlemelerine uyulduğu vurgulandı.

2014 yılında Türkiye’ye açılan Uber, şu anda iki farklı araç tipiyle hizmet veriyor. Bunlardan biri Mercedes Vito gibi lüks hafif ticari araçlar. Diğeri de taksi platformu. Şirketten paylaşılan bilgilere göre taksi platformunda hizmet veren taksilerinin sayısı 2 bini aştı.

Continue Reading

Öne Çıkanlar

Erdoğan’dan IMF’ye: Türkiye’yi yönetecek birisi varsa o da benim; sen sadece paranı al!

Published

on

By

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye’de yaşanan çatışmalarla ilgili olarak NATO‘ya tepki gösterdi. “Yeri geldi Afganistan’da olduk Somali’de olduk şu anda Suriye’de bu olaylar yaşanırken, ey NATO sen ne zaman olacak da gelip bizim yanımızda yer alacaksın?” diyen Erdoğan, IMF‘ye de “Türkiye’yi yönetecek birisi varsa o da benim; sen sadece paranı al” diye seslendi.

Bolu’da partisinin 6. olağan il kongresinde konuşan Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Suriye ve Irak sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturmak isteyenler yüzlerindeki maskeleri indirip niyetlerini ifşa ettiler. Kimsenin ummadığı operasyonları başlattık. Müttefikimiz dediğimiz güçlere bakışı sahadaki eylemlere göre yeniden belirledik. NATO’nun üyesiyiz. Yeri geldi Afganistan’da olduk Somali’de olduk şu anda Suriye’de bu olaylar yaşanırken, ey NATO sen ne zaman olacak da gelip bizim yanımızda yer alacaksın? 911 kilometre burada bizim sınırımız var, sürekli terör örgütleri bizi taciz ediyor, Suriye rejimi aynı şekilde bu yollara başvuruyor. Peki sen ne zaman ortaya çıkacaksın, devamlı ben bunları mı söyleyeceğim? Şu ana kadar hala olumlu bir ses söz yok.

“Biz iktidara geldiğimizde de attığımız her adımda bize olmaz dediler, yapamazsınız dediler, başaramazsınız dediler. Daha ileri gidip ‘haddinizi aşmayın ha’ dediler. IMF’nin bize dediği laf ‘olmaz’. Ne olmaz? Sen paranı alıyor musun, alıyorsun. Bizden sonra borç istedi. Arkadaşlar “Verelim mi?” dedi, “Verin” dedim. Bugün borç alan yarın emir alır.

(IMF’ye) Türkiye’yi yönetecek birisi varsa o da benim. Sen sadece paranı al.”

Continue Reading

Öne Çıkanlar

“Canan Karatay’ı görünce üzülüyorum, depresyonu turşuyla çözmek gibi önerileri tartışmak istemiyorum”

Published

on

By

2015’te Uluslararası Diyabet Federasyonu tarafından verilen diyabet alanında ‘Yılın Bilim Adamı’ ödülünü alan Yılmaz, “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine de pancar üretiminin sınırlandırılmasına da karşıyım. Üretim ağırlığının nişasta bazlı şekerlere kaydırılmasını doğru bulmuyorum” ifadesini kullandı.

Temel Yılmaz’ın Habertürk’ten Kübra Par’ın sorularına verdiği yanıtların ilgili bölümü şöyle:

– Canan Karatay, son günlerde depresyon ilaçlarıyla ilgili açıklamasıyla gündemde. İstanbul Tabip Odası’nın Karatay’a para cezası kesmesine ne diyorsunuz?

Canan Hoca’nın açıklamalarını artık biraz üzüntüyle izliyorum. Depresyonu sadece bağırsaklara ve faydalı-zararlı bakterilere bağlamak, sorunu turşu yiyerek çözmek gibi önerleri de tartışmak istemiyorum! Sorun bu tür talkshow türü yorumlardan çok daha ciddi. Sadece bizim toplum değil, dünyadaki tüm toplumların sorunu. Hekimler arasındaki bu tür tartışmaların yeri medya değil, olmamalı. Bir hipoteziniz varsa, bununla ilgili olarak bir araştırma yaparsınız. Oturup araştırmayı kaleme alırsınız, sonra bu çalışmayı hakemli dergilerden birisine gönderirsiniz. O arada da bir bilimsel kongrede sunmak istersiniz. Oradaki sunumda konunun uzmanları sizi dinler, onayladıkları noktalarda onaylar, akıllarına yatmayan noktalarda da sorularını sorar. Ondan sonra o düzeltmelerini yapar. Yayın, hakemli bir dergide çıkar. Bu artık uluslararası standartlarda yapılmış bir araştırmadır ve herkes bunu uygular.

– Karatay’a temel eleştiriniz, araştırma bulgularını önünüze koymadan konuşması mı?

Evet, somut kanıtlar olmadan konuşmamalı.

– Siz Karatay’ın şeker yükleme testine karşı çıkmasını da eleştiriyorsunuz değil mi?

“Şeker yükleme testini yaptıranların çocukları şeker hastası olur, kalbi delik olur” diyorsanız, bunu kanıtlamanız lazım. Tıpta gelişigüzel konuşma hakkınız yok. İnsan hayatıyla ilişkili olarak karar veren ve daha sonra hesap sorulmayan mesleklerden biri hâkimlik, diğeri de hekimlik. Bir hasta, gelip sizi bir otorite olarak aldığı zaman, ağzınızdan çıkacak her kelimeyi izler. Söylediğiniz bir kelimeye takılır, sabaha kadar uyumaz. Canan Hoca’nın, glikoz tolerans testi yapılmış annelerin çocuklarının verilen glikoza bağlı olarak diyabet olduğuna dair kendi klinik araştırmasını ya da literatüre ilişkin araştırmasını bekliyorum. Baktım ama bulamadım.

– Ama Karatay depresyon ilaçlarının aşırı yaygınlaşmasını eleştirmekte haklı değil mi?

Depresyon ilaç tüketiminin aşırı olduğuna katılıyorum. Bunun temel nedeni, gelişen teknolojinin insanlara getirdiği yeni hayat modeli. İnsanlar artık çok daha uzun saatler çalışıyor, daha uzun süre kapalı ortamlarda kalıyor, daha hareketsiz ve daha stresli. Mesaj-mail trafiği de düşük yoğunluklu stresi tüm güne yaydı. İnsanlar artık sürekli çalışan, sürekli izlenen ve sürekli uyarı ve emirlerle sürekli yönetilen modern köleler haline geldi ve tüm toplumlarda depresyon patladı. İlaç kullanımı da arttı. Ancak bu durum tek başına bu kadar aşırı ilaç kullanımını izah etmez. Sorunu psikoterapik rehabilitasyonlarla çözümlenebilecek birçok insan hemen ilaca yönlendiriliyor. Aşırı miktarda gereksiz, indikasyonsuz ilaç tüketimi var. Bu ilaçlar duyguları etkileyen ilaçlar, stres ve üzüntüleri azaltırken sevinç ve mutlulukları da buduyor. Çalışma koşullarının biraz daha düzeltilmesi, işyerlerinde çalışana psikolojik danışmanlık sağlanması gibi önlemler, sorunların çözümünde çok önemli rol oynayabilir.

Continue Reading

Çok Okunanlar