Connect with us

Genel

Ahmet Altan’ın kızından mahkemeye: Güldüm ve düşmanlarımın çok aptal olduğunu düşündüm

Published

on

Gazeteci-Yazar Ahmet Altan’ın kızı Sanem Altan, babası, amcası ve gazetecilerle ilgili mahkemenin ‘ağırlaştırılmış müebbet’ kararına ilişkin konuştu: “Güldüm ve düşmanlarımın çok aptal olduğunu düşündüm. Çünkü öyle bir güne denk getirdiler ki bu ülkedeki yargısızlık bir kez daha ortaya çıkmış oldu.”

Deutsche Welle Türkçe’den Gezal Acer’e konuşan Sanem Altan, babası ve amcası için verilen kararın siyasi olduğunun, Yücel’in tahliyesiyle bir kez daha gözler önüne serildiğini söyledi.

Kararın çok basit bir tanımı olduğunu savunan Altan, “Bu karar bize, Türkiye’de uygulanan hukukun kanıta ihtiyacı yok, ‘Biz her istediğimizi müebbetle yargılayıp hapsederiz’ diyor” dedi.

Altan sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü net olan şu ki bu, Erdoğan’ın muhaliflerine yönelik yapılan bir şey. O yüzden bunu gerçekten alçakça ve aynı zamanda çok komik buluyorum. Ağırlaştırılmış müebbet asla bende ağırlaştırılmış bir üzüntü, bir şaşkınlık bir endişe yaratmıyor.”

DÜNYA’DA GÖRDÜĞÜM EN AKILSIZ KARAR”
Karardan sonra babası Ahmet Altan ile görüşebilen Altan şunları aktardı: “Bana harika bir şey söyledi; ‘Bu kararla dünyanın en ünlü mahkumları haline geldik. Çünkü dünya uygulanan bu hukuksuzluğu, bu saçmalığı çok yakından izliyor’ dedi. Bu kadar net somutlaştırılmış bir hukuksuzluk tüm dünyanın ilgisini çekecek bir şey. Bu adamları yok etmek istiyorlarsa, ki ağırlaştırılmış müebbet babamın da dediği gibi sen hapishanede öl demek, bunun tam tersi oldu ve tüm ışıkları bu adamların üstüne çekti. Dünyada gördüğüm en akılsız karar. Kötülük yapmak için bile zekaya ihtiyaç var ve burada onu bile göremiyoruz.”

Sanem Altan, yaşlarından dolayı babası ve amcasının sağlık sorunlarının olup olmadığı yönündeki soruyaysa, “Bu adamlar, sağlık sorununu bahane etmeyecek kadar güçlü adamlar”yanıtını verdi.

Altan mülakatın devamında şöyle konuştu:
“Türkiye’de idam cezası olsa, idam almış olacaklar. Kararı öğrenince güldüm ve düşmanlarımın çok aptal olduğunu düşündüm. Çünkü öyle bir güne denk getirdiler ki, bu ülkedeki yargısızlık bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Çünkü, televizyonda üstte Deniz Yücel tahliye edildi yazıyordu, altta da 18 yıl hapis cezası istenen iddianamesinin hazırlandığı geçiyordu. Harika! Sonra bir anlaşmayla ki, bunu Deniz Yücel de avukatı ya da Almanlar aracılığıyla öğrenmiştir, Deniz’i bırakacaksın, buradaki gazetecilere ağırlaştırılmış müebbet vereceksin. Sonra da ‘Bu ülkede yargı var’ diyeceksin. Burada Deniz, Ahmet… isimlerin bir önemi yok. Deniz’in tahliye olmasına muazzam sevindim. Ama Deniz’in tahliyesi ile babamın müebbeti arasında şöyle bir ilişki var; bu ülkede yargı yok. Bu ülkedeki yargı Saray’dan yönetiliyor. Zannediyorum bunu herkes görebiliyordur artık.

BABAMLA NE İLGİSİ VAR”
Böylesi bir saçmalık, aksine benim umudumu çok arttıran bir şey. Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ı sevmeyen insanlar bile Anayasa Mahkemesi kararından sonra ‘Bu olmaz artık’ dediler. Umutsuzluğa hiç düşmedim, babam da amcam da umutsuz olmadı. Biraz da onların gücü bana yardım ediyor. Babamı çok yeni gördüm bu kararın üstüne ve harika bir adamla sohbet ettim. O yüzden kendimi çok iyi hissediyorum.

Şimdi bile Twitter’da bir sürü insanın oh olmuş diye yazdığını gördüm. Ahmet Altan bu süreci anlatan harika yazılar yazdı. Ahmet Hakan, ‘Yargılanacaksın Ahmet Altan’ diye yazı yazdığında buna cevap verdi. Bütün o süreci anlatan beş altı tane yazı yazdı. Bunu asla duymak ve kabul etmek istemiyorlar. Ezberlenmiş cümlelerle düşmanlık yapmaya devam etmek istiyorlar. O gün hukukta yapılan haksızlıklar varsa, bunun babamla ne ilgisi var? O gün yapılanlar bugün babamla ilgili de yapılıyor. O zaman bütün o gazetecilerin de babam gibi içeri alınması gerekiyor.”

Genel

Tutuklanan TTB Başkanı Fincancı’nın sözleri ‘ifade özgürlüğü’ kapsamına girer mi?

Published

on

By

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “terör propagandası” yaptığı suçlamasıyla tutuklanması bir kez daha ifade özgürlüğünün ne olduğu, kapsamı ve sınırları hakkında tartışmaların başlamasına yol açtı.

Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında dün “terör örgütü propagandası” yapmak ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bugün Fincancı ve TTB merkez yönetiminin görevden alınmasını da istedi.

Fincancı 20 Ekim’de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti.

TSK, KUZEY IRAK OPERASYONLARINDA KIMYASAL SILAH KULLANDI IDDIASI

18 Ekim’de PKK’ya yakın medya organlarında TSK’nın Kuzey Irak’taki bazı operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” öne sürüldü, iddiaya dayanak olarak çeşitli görüntüler paylaşıldı.

Şebnem Korur Fincancı iki gün sonra PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, Birleşmiş Milletler’in Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bu iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.”

Minnesota Protokolü, adli nitelikli otopsilerin tamamının, muhakkak adli tıp uzmanı veya adli patologlar tarafından ve tam donanımlı otopsi birimlerinde yapılmasını öngörüyor.

Bu iddiaların ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu” belirtildi.

Şebnem Korur Fincancı, hakkında soruşturma başlatılmasının ardından medyaya yaptığı açıklamalarda söylediklerinin iddiaların araştırılmasını savunmaktan ibaret olduğunu vurguladı. Ancak Fincancı, AKP iktidarinin hedef göstermesi uzerine tutuklandı.

BBC NEWS Turkce

Continue Reading

Genel

Ankara’da otopark 24 saat bir lira

Published

on

By

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna’nın talimatıyla başkentteki belediyeye ait otoparkların hepsi 24 saat boyunca 1 lira olacak, bir saatlik parkın ise ücretsiz olacağı belirtildi.

Sabah gazetesinin haberine göre, Büyükşehir Belediye Meclisi’ne sunulacak önerinin onaylanması durumunda Mogan ve Göksu gibi mesire alanları da bu tarifeden hizmet verecek.

Amaç trafik akışını kolaylaştırmak”

​Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Tuna, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Belediyeye ve belediye şirketlerine ait bütün otoparklar 1 saate kadar ücretsiz olacak. 1 saatten sonrada 24 saat boyunca 1 TL olacak. Biz vatandaşlarımızın otopark alışkanlığını sağlamak istiyoruz. Bu şekilde yollardaki araç trafiğinin olmayacağı düşünüyoruz. Otoparklardan gelir elde etmekten ziyade trafik akışına kolaylık sağlamak amacıyla böyle bir girişimimiz var. Bu uygulama açık otoparklar, kapalı otoparklar gibi bütün otoparkları kapsıyor. Özel şahıslara ait otoparklar bu uygulamanın dışında olacak. Biz kararı imzaladık. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisimiz de uygun görürse gerçekleşmiş olacak” ifadelerini kullandı.

Continue Reading

Genel

Binlerce kadın sokaklarda: Yaşasın feminist mücadelemiz!

Published

on

By

8 Mart Kadınlar Günü’nde İstanbul’da binlerce kadın,  bu yıl 16’ncısı yapılan Feminist Gece Yürüyüşü’nde bir araya geldi. Beyoğlu’na gelen binlerce kadın, sloganlar, zılgıtlar, düdükler ve halaylar eşliğinde taleplerini dile getirdi.

Her yıl 8 Mart’ta İstanbul’da geleneksel olarak olarak yapılan Feminist Gece Yürüyüşü başladı. ‘Gündüzleri de geceleri de istiyoruz’ diyerek Taksim Meydanı’ndan Tünel’e İstiklal Caddesi boyunca yürüyüşe başlayan kadınlar, kadına yönelik şiddeti, cinsel istismarı, çocuk istismarını protesto ediyor.

Mor bayraklar, dövizler ve pankartlar taşıyan hemen her kesim ve yaştan binlerce kadın, sıklıkla “Yaşasın feminist mücadelemiz”, “Jin, jiyan, azadi,” (kadın-yaşam-özgürlük) “Sokakları da, meydanları da terk etmiyoruz”, “İtaat etmiyoruz” ve “İsyan” sloganlarını atıyor.

Yürüyüşe, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da katıldı.

 

Continue Reading

Çok Okunanlar