Connect with us

Teknoloji

Antarktika’daki ozon deliği küçülüyor

Published

on

80’li yılların kabusu olan ozon deliğine karşı mücadelede önemli yol kat edildi. Bilim insanları, ozon deliğinin maziye karışacağı görüşünde.

Ozon tabakası endişelendiriyor

Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) ozon tabakasındaki deliğin geçen yıla oranla yaklaşık 3 milyon 400 bin kilometrekare, 2015’e oranla ise yaklaşık 8 milyon 500 bin kilometrekare daha küçük olduğunu bildirdi.

Dünyaya UV ışınlarına karşı koruyucu kalkan işlevi gören ozan tabakasındaki dev delik, Antarktika’da bahar mevsimi yaşanırken yılın en büyük seviyesine ulaşıyor. NASA’nın verilerine göre geçen eylülde 19 milyon 600 bin kilometrekareye (ABD’nin yüzölçümünün yaklaşık iki katı) ulaşan delik, eylül ayı ortasından itibaren küçülmeye başladı.

NASA Goddard Uzay Uçuş Merkezi’nden Paul Newman üst atmosferde ortaya çıkan fırtınalı koşulların havayı ısıttığını, bunun da klor ve bromun ozonu eritmesini engellediğini belirtti. Newman ancak bilim insanlarının neden bazı yıllarda daha fazla fırtına meydana geldiğini ve buna bağlı olarak ozon tabakasındaki deliğin diğer yıllara oranla daha küçük olduğunu henüz tam olarak çözemediğini kaydetti. Newman “Delik bu yıl gerçekten daha küçük. Bu iyi bir şey” dedi.

Newman bu yıl kaydedilen gelişmelerin büyük oranda doğal yollarla meydana geldiğini ancak ozon deliğine neden olan kimyasalların kullanımının 1987’de Montreal Protokolü ile durdurulması gibi çabaların da etkili olduğuna dikkat çekti.

En büyük delik 2000 yılında kaydedildi

Ozon tabakasındaki delik 2000 yılında yaklaşık 29 milyon 800 bin kilometrekareyle en büyük seviyeye ulaşmıştı.

3 oksijen atomundan oluşan ve renksiz bir gaz olan ozon gazı (O3), atmosferin üst bölümlerinde, yeryüzünden yaklaşık 11 ile 40 kilometre yukarıda buluyor.

Birleşmiş Milletler bünyesinde çalışan bilim insanları bundan birkaç yıl önce hazırladıkları bir raporda, eğer 1987’de Montreal Protokolü imzalanmasaydı 2030 yılında yaklaşık 2 milyon ekstra cilt kanseri vakasının görüleceği tahminine yer vermişti.

Gündem

Saldırılar sonrası Uber’den ilk açıklama

Published

on

By

Akıllı telefonlar üzerinden araç çağırma şirketi Uber‘den İstanbul’daki taksicilerin saldırılara ilişkin olarak açıklama geldi. Şirketin global merkezinden yapılan açıklamada, “Önceliğimiz bu zor zamanlarda, Uber sürücü ortaklarımızın yanında durmak, onlara gereken hukuki yardımı sağlayıp destek olmaktır” dendi.

Hürriyet’ten Ahmet Can’a yapılan açıklamada “Türkiye’deki operasyonlarımıza, sorumlu bir iş ortağı olarak, sonuna kadar bağlıyız. En çok önem verdiğimiz konuların başında, yerel paydaşlarla beraber çalışarak, birlikte daha akıllı ve çevre dostu şehirler yaratmak geliyor. Buna taksiciler de dahil olduğu için taksi ürünümüz mevcut” dendi.

SAYI 2 BİNİ AŞTI

Ayrıca şirketten yapılan açıklamada Uber’in bulunduğu tüm ülkelerde yerel regülasyonlara uygun olarak faaliyet gösterildiği ve her ülkenin vergi düzenlemelerine uyulduğu vurgulandı.

2014 yılında Türkiye’ye açılan Uber, şu anda iki farklı araç tipiyle hizmet veriyor. Bunlardan biri Mercedes Vito gibi lüks hafif ticari araçlar. Diğeri de taksi platformu. Şirketten paylaşılan bilgilere göre taksi platformunda hizmet veren taksilerinin sayısı 2 bini aştı.

Continue Reading

Editörden

6 bin kişi telefona bakarken ölüyor

Published

on

By

ABD’de yapılan bir araştırmaya göre 6 bine yakın yayanın yürürken hayatını kaybettiğini ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Hastanesi Klinik Psikoloji Uzmanı Özlem Kelle, bu sayının her yıl katlanarak arttığını söyledi. Bunun asıl nedeninin ise akıllı telefonlar olduğunu belirten Klinik Psikolog Özlem Kelle, “Akıllı telefonların kullanımına kadar sürücülerden kaynaklı trafik kazaları yaygındı. Son dönem yapılan araştırmalar gösteriyor ki, akıllı telefonların hayatımıza girmesiyle birlikte yayalardan kaynaklanan kazalarda artış var. Yayalar açısından baktığımızda, yol boyunca hem yürüyor olmak hem de mesaj ya da aramayla bir kişiyle irtibat halinde olmak, sosyal medya ile ilgileniyor olmak dikkatte bölünmeye sebep oluyor. O an karşıya geçiyorsak, tehlikeli bir yerdeysek, caddeye, trafiğe odaklanmak yerine zihnimiz başka yerde olduğundan kazalar kaçınılmaz oluyor” dedi. Kelle, Türkiye’de akıllı telefon kullanımın trafik kazalarıyla ilişkisine dair bir araştırma olmadığını vurguladı.

Depresif karakter yaratıyor

Teknolojik cihazların hayatımızı işgal ettiğini belirten Kelle, “Ne kadar çok teknolojik cihazlara maruz kalıyorsak, günlük rutinimizden, keyif alacağımız şeylerden kendimizi o kadar mahrum bırakıyoruz. O da bizi andan koparmaya, en sonunda tükenmişlik sendromuna, hatta hayattan zevk almamaya kadar götürüyor” dedi

Continue Reading

Dünya

Yalan haber, doğru bilgiden altı kat hızlı yayılıyor

Published

on

By

Yalan haberin Twitter’da doğru bilgiden en az altı kat hızlı yayıldığı ortaya çıktı. ABD’nin önde gelen üniversitelerinden Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) yapılan araştırma, yalan haberlerin ‘çok daha uzağa, çok daha hızlı bir biçimde’ yayıldığını ortaya koydu.

Araştırmada, Twitter’dan yayılan binlerce haber ve 2006-2017 arasında atılan trilyonlarca tweet incelendi; teyit etme konusunda uzman altı kurumdan yardım alındı. İki yılda tamamlanan araştırmanın öne çıkan bulguları şöyle:

  • Yalan haber içeren tweetler, gerçek haber içerenlere kıyasla çok daha fazla paylaşılıyor;
  • Doğru bir bilgi içeren bir tweet’in 1500 kişiye ulaşma hızı, yalan haber/iddia içeren bir tweet’inkinden altı kat daha yavaş;
  • Doğru haber içeren bir tweet nadiren 1000 kişi tarafından zincirleme bir şekilde paylaşılıyor. Buna karşın, yalan haber içerenlerin en az yüzde 1’i zincirleme olarak yeniden paylaşılıyor;
  • Yalan haberlerin ‘viral’ olma ihtimali çok daha yüksek. Bu haberler hem aynı zincir içinde, hem de yeni zincirlerde tekrar tekrar paylaşılıyor;
  • Doğru bir haberin Twitter’ın derinliklerine ulaşma hızı, yalan haberden 20 kat daha düşük;
  • Siyasetle ilgili yalan haberler, diğer konularla ilgili yalan haberlerden de hem daha hızlı, hem de daha derin katmanlara yayılıyor;
  • Yalan haberleri yayan hesaplar, doğru haberleri paylaşanlara kıyasla Twitter’a kısmen yeni girmiş, daha az takipçisi bulunan ve daha az aktif olan kişilere ait.

Araştırma, MIT’de öğretim üyesi olan Soroush Vosoughi, Deb Roy ve Sinan Aral tarafından yapıldı. Aral CNN International’a demecinde, “Sonuçlar beni çok şaşırttı. Yalan haberin daha hızlı yayılması değil, aradaki farkın boyutu şaşırtıcıydı” dedi.

Continue Reading

Çok Okunanlar