Connect with us

Manşet

Barzani: Referanduma gidiyoruz, bedeli neyse ödemeye hazırız

Published

on

Irak Kürdistan Bölgesi Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani, 25 Eylül’de yapılacağı duyurulan bağımsızlık referandumu konusunda son sözü söyledi.

Duhok’un Amedi ilçesinde bugün bağımsızlık referandumuna destek etkinliği düzenlendi.

Etkinliğe katılan Başkan Barzani, burada yaptığı konuşmada, şu ifadeleri kullandı:

“Yalnızca Kürdistan halkı referanduma meşruluk kazandıracak onun dışındakiler değil. O yüzden dayanın ve hiç kimsenin sözünü dinlemeyin! Referanduma gidiyoruz. Gereği neyse yapacağız ve bedeli neyse ödemeye hazırız.”

“Irak devleti Kürt, Arap ve diğer oluşumların ortaklık temelinde kuruldu. Siz de biliyorsunuz bu ortaklıktan başımıza gelen felaketleri” diyen Başkan Barzani, “Irak devleti halen ortaklığı kabul etmiyor. Madem Iraklı yetkililer Bağdat’la ortaklık ve işbirliğini kabul etmiyor, biz de kendilerine hizmet etmeyi kabul etmiyoruz” diye konuştu.

Başkan Barzani, “Peşmergenin Irak anayasasında yer alan haklarını vermeyenler, 2 saatte Heşdi Şabi yasasını çıkarttı. 140’ncı maddeyi yerine getirmediler. Şimdi ise çıkıp 140’ncı madde ve anayasadan söz ediyorlar. Bu da yetmezmiş gibi haklarımızı talep etmemizden rahatsız oluyorlar” dedi.

Barzani, sözlerine şöyle devam etti:

“Dün ulusal duruşundan dolayı Kerkük Valisi görevinden alındı. Onlara yanıtımız şudur; Irak Parlamentosu’nda çoğunluğun adı altında Kürtlere karşı verilen kararlarınız, Kürdistan’da kabul görmüyor.

Tarihte verilen şehitlerin yanı sıra, özellikle IŞİD’le savaşta Irak ordusunun terk ettiği bölgelerin kurtarılmasında çok sayıda değerli ve saygın insanımızı şehit verdik.

Kim bize ‘Bu Kürdistan sınırı değil, gitmeyin’ dedi. Kardeşlerim önümüzde iki yol var; ya esareti kabul edeceğiz ya da bağımsızlığa gideceğiz. Tüm yolları denedik. Allah şahittir kardeşlik elini hepsine uzattık. Sonucu bu oldu.

Gerekli adımları atmaz ve beklenti içinde olduğumuzda daha kötü sonuçlarla karşılaşırız. Mesele iradade meselesidir. Ne kadar iredeli olursak bu denli başarı elde ederiz. Kimse bize bağımsızlığı vermiyor. Biz ancak bunu elde edeceğiz. Bir değil, 10 devlet kurabilecek kadar kan döktük.

Doğru zaman diyorlar, biz de ‘Doğru zaman, ne zaman?’ diye soruyoruz. Hiçbir cevap yok. Saygı değer dostlarım. Hiç kimsenin sözüne ve söylemlerle ilgilenmeyin. Şu ana kadar da referaduma alternatif olarak önümüze bir şey konulmadı. Hedefimiz bağımsızlıktır. Daha iyi bir alternatif sunulmadığı sürece referandum ertelenmeyecek.

Kürdistan halkı referanduma meşruluk kazandıracak, onun dışındakiler değil. O yüzden dayanın ve hiç kimsenin sözünü dinlemeyin! Referanduma gidiyoruz. Gereği neyse yapacağız ve bedeli neyse ödemeye hazırız.”

Mesud Barzani, konuşmasında farklı bileşenlerle birlikte yaşamaya devam edeceklerini ve bunun kültürlerinin bir parçası olduğunu vurguladı.

Alternatif plan sunulmuştu

Bağımsızlık referandumuyla ilgili diplomatik girişimler kapsamında BM, ABD ve İngiltere’den yetkililerin Perşembe günü Barzani ile Erbil’de gerçekleştirdikleri toplantıda referanduma alternatif bir plan sundukları bildirilmişti

Continue Reading

Genel

Tutuklanan TTB Başkanı Fincancı’nın sözleri ‘ifade özgürlüğü’ kapsamına girer mi?

Published

on

By

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “terör propagandası” yaptığı suçlamasıyla tutuklanması bir kez daha ifade özgürlüğünün ne olduğu, kapsamı ve sınırları hakkında tartışmaların başlamasına yol açtı.

Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında dün “terör örgütü propagandası” yapmak ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bugün Fincancı ve TTB merkez yönetiminin görevden alınmasını da istedi.

Fincancı 20 Ekim’de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti.

TSK, KUZEY IRAK OPERASYONLARINDA KIMYASAL SILAH KULLANDI IDDIASI

18 Ekim’de PKK’ya yakın medya organlarında TSK’nın Kuzey Irak’taki bazı operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” öne sürüldü, iddiaya dayanak olarak çeşitli görüntüler paylaşıldı.

Şebnem Korur Fincancı iki gün sonra PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, Birleşmiş Milletler’in Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bu iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.”

Minnesota Protokolü, adli nitelikli otopsilerin tamamının, muhakkak adli tıp uzmanı veya adli patologlar tarafından ve tam donanımlı otopsi birimlerinde yapılmasını öngörüyor.

Bu iddiaların ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu” belirtildi.

Şebnem Korur Fincancı, hakkında soruşturma başlatılmasının ardından medyaya yaptığı açıklamalarda söylediklerinin iddiaların araştırılmasını savunmaktan ibaret olduğunu vurguladı. Ancak Fincancı, AKP iktidarinin hedef göstermesi uzerine tutuklandı.

BBC NEWS Turkce

Continue Reading

Manşet

Sivas E Tipi yönetimi ve gardiyanlar işkence suçu işliyor

Published

on

By

Cezaevinde tutuklulara yönelik kötü uygulamalar ilişkin gelen bilgiler arasında; “2 günde bir musluklardan 1.30 saat su veriliyor, sadece 3 kova var suyu koydukları kova fazla olursa geri alıyor döküyorlar. Koğuşta kantinden para karşılığında alınan suya da el koyuyorlar” şeklinde bilgiler geliyor. 

TUTUKLULAR YERDE YATIYOR VE BATTANİYE SERİLMESİNE İZİN VERİLMİYOR

Cezaevlerinde kapasitenin en az 2 katından fazla tutuklunun bulunduğuna ilişkin Adalet Bakanlığı’nın açıkladı. Cezaevlerinden gelen bilgiler de tutukluların yerlerde yattığına ilişkin bilgiler gelmeye devam ediyor. Sivas E Tipi Cezaevi’nin yönetimi ve gardiyanlar, yerde yatan tutukluların yere battaniye sermesine bile izin vermiyor. 

ŞİKAYET DİLEKÇESİ YAZAN TUTUKLULARA PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULUYOR

Cezaevi Müdürü’nün koğuşlarda dolaşarak psikolojik baskı uyguladığı ve koğuşlarda herhangi bir tutuklunun mesleğini sorduğu cevap vermediğinde ise makam odasına götürüp işkenceler uyguladığı iddia ediliyor. Koğuşlarda gezerken tutuklulara sürekli kötü sözlerle muamelede bulunduğuna ilişkin bilgiler yer alıyor. 

Makumlara ait  itiraz ve şikayet dilekçelerini ilgili yerlere ulaştırmadığı ve geri verdiği kaydediliyor. Şikayet dilekçesi veren tutuklulara ise koğuşta psikolojik baskı uyguladığı belirtiliyor. 

Continue Reading

Manşet

Interpol, Türkiye’den gelen kırmızı bültenleri beklemeye aldı

Published

on

By

Interpol’ün, üye devletleri suç, suçlu ve tehditler karşısında bilgilendirdiği ve gerektiği zaman yakalama emri talebi ilettiği sekiz ayrı bülten tipinden en bilineni olan kırmızı bültenle aranan kişilerin arasında Adil Öksüz, Mihraç Ural ve Salih Müslim gibi isimler var.

Uluslararası Polis Teşkilatı’nın (Interpol), Türkiye tarafından çıkartılan 50’ye yakın kırmızı bülteni askıya aldığı öne sürüldü. Sabah gazetesinden Erkam Çoban’ın haberine göre Türkiye, yurt dışında olduğunu değerlendirdiği bazı kişiler için adli makamlarca acil yakalama talebinde bulunurken, Interpol dosyaları ‘siyasi’ bularak beklemeye aldı.

Eş zamanlı olarak hükümetin ‘F..’ olarak tanımladığı örgütün firarisi Adil Öksüz, eski PYD Eş Başkanı Salih Müslim, THKP-C Acilciler üyesi Mihraç Ural gibi isimlerin aralarında bulunduğu 50’ye yakın kişi ile ilgili kırmızı bülten çalışmaları başlatılmıştı.

Kırmızı bülten talepleri onaylandıkları takdirde Interpol, kendisine üye 170 ülkeye bunu yayımlayacak ve Türkiye’nin istediği birçok kişi hakkında yakalama kararı verilmiş olacaktı.

Yakın zaman önce Türkiye, Türkiye kökenli Alman yazar Doğan Akhanlı hakkında kırmızı bülten çıkartmış, yazar İspanya’da gözaltına alınmıştı. Interpol daha sonra Akhanlı hakkındaki kırmızı bülteni sildi.

Continue Reading

Çok Okunanlar