Connect with us

Politika

CHP’den genel başkanlığa adaylığını açıklayan Kocasakal’a tepki

Published

on

CHP üyesi olan herkesin aday adayı ve aday olabileceğini belirten Tezcan, “Ancak hiç kimse aday olurken CHP’nin pozisyonunu ve durduğu hattı kendi keyfine göre tartışmaya açma imkanına, yetkisine, hakkına sahip değildir” dedi.

MYK toplantısı sonrasında parti binasında açıklamalarda bulunan Tezcan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hafta sonu Almanya’da tedavi gören Deniz Baykal’ı Münih’te ziyaret edeceğini kaydederek “İyi haberler alıyoruz bu bizi sevindiriyor bir an önce sağlığına kavuşup ülkeye dönmesini hem biz hem ülke siyaseti bekliyor” ifadelerini kullandı.

AYM önemli dönüş yaptı, mahkeme Erdoğan’ın talimatına uymayı yeğledi”

Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu yazarlar Mehmet Altan ve Şahin Altay’ın tahliye kararına yerel mahkemelerin direnmesini de değerlendiren Tezcan, “Geçtiğimiz hafta skandal sayılabilecek bir yargı uygulamasıyla karşı karşıya kaldık” diye konuştu. Tezcan, şöyle devam etti:

“AYM önemli dönüş yaptı kararlarıyla. Tutuklu gazetecilerle ilgili hal ihlali kararı verdi ve tahliye edilmelerine işaret etti. Bir hukuk devletinde beklenen olması gereken şuydu: mahkemenin tahliye kararı vermesi. Mahkemeden AYM kararına uymasını bekledik ama mahkeme uymadı. Bunun yerine Sayın Erdoğan’ın talimatına uymayı yeğledi. İktidarın emrine uymayı yeğledi. Mahkemenin yaptığı suçtur. Hukuka aykırı şekilde görevini suistimal etmiştir Hukuk düzeninin olmadığı yerin adı darbe düzenidir. Bu tablo 20 Temmuz OHAL darbesinin yarattığı tablodur. Görüyoruz ki yargı, hukuk sarayın sınırları içine hapsolmaya başlıyor. Yargı kendisini sarayın sınırlarına hapsetmiştir.”

“OHAL’i i altıncı kez uzatmanın hazırlığını yapıyorlar. Parlamentoya bunu indirecekler. Bu iktidar uyuşturucu, bonzai bağımlısı gibi OHAL bağımlısı olmuşlardır. Bu milleti cendere altında tutmaktadır. Parlamento kendi işlevini haklı ve doğru noktada tutmak istiyorsa yetkilerine sahip çıkmalıdır. Bu sıkışmışlığın içinde vatandaş kendisini yaktı Meclis önünde. Onu yakan OHAL düzeni. AK Parti iktidarının 2018’de Türkiye’ye layık gördüğü tablo bu tablodur. Bu milletin ayıbı değildir iktidarın ayıbıdır. Bu ayıp OHAL’i i uzatmaya oy verecek olan milletvekillerinin ayıbıdır.”

CHP’nin önümüzdeki Şubat ayında gerçekleştireceği 36’ncı Olağan Kurultayının temasını ‘adalet ve güven’ olarak belirlediklerine işaret eden Tezcan şu ifadeleri kullandı: “Partiniz yenilendi.3-4 Şubat’ta kurultayımızı yapacağız. Tekin Bingöl bunu sizlerle hem kurultay, slogan hem kurultay düzenimizi sizlerle paylaşacak. Kurultayın temasını görüştük. 2017 yılı Türkiye için önemli bir süreçti. Önemli bir referandum geçirdi. Adalet Yürüyüşü ve Adalet Kurultayı gerçekleştirdik. Adalet kurultayında demokrasi, adalet ve huzur hareketi başladı. Türkiye’de yapılan bütün araştırmalar toplumun adalet istediğini gösteriyor. Korku toplumla egemen olmuş herkes bir çıkış arıyor. Toplum korkuya teslim edilmiş. 36’ncı kurultayımız adalet ve cesaret kurultayı olacak.”

CHP’den MHP’ye: Körle yatan şaşı kalkar

Bülent Tezcan, AK Parti-MHP ittifakını eleştiren CHP hakkında MHP sözcülerinin açıklamalarının anımsatılması üzerine şöyle dedi: “Açıklamaları ibretle, dikkatle izliyoruz. Körle yatan şaşı kalkar atasözünü hatırlatıyorum. MHP, AKP’ye yanaştığı ölçüde onun diline de uyuyor. Onlara söyleyeceğimiz tek şey şaşı kalmamaya özen göstersinler.”

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Gezi olayları sırasında attığı tweet nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan özür dilemesine ilişkin Tezcan “İl başkanımız siyasette unutulan nezaketin ne olduğunu basın toplantısında göstermiş oldu” dedi. Tezcan, Ümit Kocasakal’ın CHP Genel Başkanlığına adaylığını açıklamasına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı: 

“CHP’nin üyesi olan herkes aday adayı olabilir. Aday adayı olanların aday olabilmesi için delegenin yüzde 10 imzasını alıp kurultay divanına vermesi gerekir. Herkes aday adayı, aday olabilir. Ancak hiç kimse aday olurken CHP’nin pozisyonunu ve durduğu hattı kendi keyfine göre tartışmaya açma imkanına, yetkisine, hakkına sahip değildir. CHP kuruluşundan bu yana misyonu belli bir partidir. Misyonu hem CHP’nin kuruluş değerlerini koruyan hem ulusal bütünlüğümüzü koruyan hem de Kurtuluş Savaşını Kuvayı Milliye ruhunu sosyal demokrasinin evrensel ilkeleriyle buluşturan bir siyasi partidir. Partinin kimliği parti programında bellidir, açar okurlarsa kimliği net anlatılır. Bugünkü partinin yönetim anlayışı bu kimlikten zerrece sapmayan bir yönetim anlayışıdır. Buna rağmen beğenmeyip aday olanlar olabilir onun da yönetimi bellidir. Buna rağmen beğenmeyip aday olanlar olabilir bunun da yöntemi bellidir.”

Öne Çıkanlar

Erdoğan’dan IMF’ye: Türkiye’yi yönetecek birisi varsa o da benim; sen sadece paranı al!

Published

on

By

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye’de yaşanan çatışmalarla ilgili olarak NATO‘ya tepki gösterdi. “Yeri geldi Afganistan’da olduk Somali’de olduk şu anda Suriye’de bu olaylar yaşanırken, ey NATO sen ne zaman olacak da gelip bizim yanımızda yer alacaksın?” diyen Erdoğan, IMF‘ye de “Türkiye’yi yönetecek birisi varsa o da benim; sen sadece paranı al” diye seslendi.

Bolu’da partisinin 6. olağan il kongresinde konuşan Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Suriye ve Irak sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturmak isteyenler yüzlerindeki maskeleri indirip niyetlerini ifşa ettiler. Kimsenin ummadığı operasyonları başlattık. Müttefikimiz dediğimiz güçlere bakışı sahadaki eylemlere göre yeniden belirledik. NATO’nun üyesiyiz. Yeri geldi Afganistan’da olduk Somali’de olduk şu anda Suriye’de bu olaylar yaşanırken, ey NATO sen ne zaman olacak da gelip bizim yanımızda yer alacaksın? 911 kilometre burada bizim sınırımız var, sürekli terör örgütleri bizi taciz ediyor, Suriye rejimi aynı şekilde bu yollara başvuruyor. Peki sen ne zaman ortaya çıkacaksın, devamlı ben bunları mı söyleyeceğim? Şu ana kadar hala olumlu bir ses söz yok.

“Biz iktidara geldiğimizde de attığımız her adımda bize olmaz dediler, yapamazsınız dediler, başaramazsınız dediler. Daha ileri gidip ‘haddinizi aşmayın ha’ dediler. IMF’nin bize dediği laf ‘olmaz’. Ne olmaz? Sen paranı alıyor musun, alıyorsun. Bizden sonra borç istedi. Arkadaşlar “Verelim mi?” dedi, “Verin” dedim. Bugün borç alan yarın emir alır.

(IMF’ye) Türkiye’yi yönetecek birisi varsa o da benim. Sen sadece paranı al.”

Continue Reading

Gündem

“Windows, bu kadar hızlı güncellenmiyor!”

Published

on

By

BirGün yazarı Bülent Mumay, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ın açıklaması sonrası başlayan “dinde reform” tartışmalarını değerlendirdi. “Erdoğan’ın Nurettin Yıldız gibilerini eleştirmek zorunda kalırken başlattığı ‘İslamda güncelleme’ tartışmasının, hedeflenen Saadet tabanını ‘Cumhur İttifakı’ndan bir parça daha uzaklaştıracağı aşikâr” diyen Mumay, Erdoğan’ın bir gün sonra yaptığı “Dinde reform yapmak haddimize mi” açıklamasıyla ilgili olarak da “Windows, bu kadar hızlı güncellenmiyor” ifadesini kullandı.

Bülent Mumay‘ın “Windows, bu kadar hızlı güncellenmiyor!” başlığıyla yayımlanan (11 Mart 2018) yazısının ilgili bölümü şöyle:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasıyla patlak veren “dinde güncelleme” meselesinin zamanlaması, AKP açısından hiç de iyi olmadı. Karamollaoğlu’nun “Cumhur ittifakı”na kapıyı kapatmasından sonra, AKP’nin niyeti Saadet Partisi tabanını kazanmaktı. Erdoğan’ın Nurettin Yıldız gibilerini eleştirmek zorunda kalırken başlattığı “İslamda güncelleme” tartışmasının, hedeflenen Saadet tabanını “Cumhur İttifakı”ndan bir parça daha uzaklaştıracağı aşikâr. Dünkü Milli Gazete’nin manşeti de, bu öfkeyi yansıtıyordu. “İslam’ın güncellenmesi ne demek?” başlığıyla çıkan gazete, Erbakan’ın “Din, Allah yapısıdır” sözlerini de 1. sayfadan hatırlatma gereği duymuştu.

Gerçi çok da şey etmemek lazım. Erdoğan, “güncelleme” açıklamasını da güncelledi. Önce, sözcüsü İbrahim Kalın twitter’dan “izahat” yapma gereği duydu. Yetmeyince Cumhurbaşkanı bizzat devreye girdi. Bir gün önce, “İslam’ın güncellenmesi gerektiği”nden söz eden Erdoğan, tepkiler üzerine “Dinde reform olmaz, haddimize mi” deme gereği duydu. Saray’ın 24 saat içinde güncelleme açıklamasına getirdiği güncelleme, Windows işletim sisteminin sürekli gönderdiği güncelleme yamalarından bile daha hızlı geldi. “Şehirleri mahvettik” tadında çıkışlarla uzunca bir süredir kendi muhalefetini yapan Erdoğan’ın yeni bir hamlesi olabilir, kim bilir. “Değişmeyen tek şey değişimin kendisi” diyen Cem Karaca da rahmet istedi şimdi…

Bu arada enteresan bir gelişme daha oldu… Aralarında Ankara ve Marmara’nın da bulunduğu ilahiyat fakülteleri, Erdoğan’ın sözlerine “açıklık” getirmek için bildiriler kaleme aldı. “Aslında şunu demek istedi” tadındaki açıklamaları yapanların, bir yerlerden motive edildikleri aşikar elbette… Tarikat yurtlarındaki çocuk istismarları konusunda gıkı çıkmayan, kendisine ilahiyatçı diyen sapıkların kadınları aşağılayan “fetva”ları karşısında ‘lâl’ olan ilahiyatçıların, Saray’ın tekzip bürosu olarak hizmet vermeye başladı aniden. Ne diyelim, yeni “akademik görev”leri hayırlı olsun…

Continue Reading

Editörden

Bakan Zeybekci’den Moody’s ve AB’ye: Ne halt edersen et umurumuzda değil

Published

on

By

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli’de düzenlenen Türk Eximbank’ın strateji, değerlendirme ve eğitim toplantısında, Türkiye’nin kredi notunu düşüren uluslararası derecelendirme kuruluşu olan Moody’s‘e yüklendi. “Neye göre düşürdün, hangi kriteri dikkate aldın?” diyen Bakan Zeybekci, “Ne halt edersen et umurumuzda da değil. Senin kastını biz gayet iyi biliyoruz, niyetini de biliyoruz. Fırsat bu fırsat deyip, Türkiye üzerindeki kredi ve finans maliyetlerini artırma gayretlerinden başka bir şey değildir. Bu bir tefeci mantığıdır” dedi.

Karahayıt Mahallesi’nde bir otelde düzenlenen Türk Eximbank’ın strateji, değerlendirme ve eğitim toplantısına Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Denizli Valisi Hasan Karahan, Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili Osman Zolan, Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım ve Türk Eximbank çalışanları katıldı.

‘AVRUPA BİRLİĞİ’NE TAM ÜYELİK UMURUMUZDA DEĞİL’

Toplantının açılışında konuşan Bakan Zeybekci, dünyanın en hızlı büyüyen ülkesinin Türkiye olduğunu söyledi. Bakan Zeybekci, “Her türlü sağına soluna kulp takabilirler ama kendi ağızlarıyla bazen itiraf etmek zorunda kalıyorlar. Aralık ayında IMF’nin raporunda satın alma gücü paritesine göre 26 bin 500 dolarlık kişi başına düşen milli geliriyle dünyanın 13’üncü büyük ekonomisinin Eximbank’asıyız. Avrupa’nın 5’inci büyük ülkesinin Eximbank’asıyız. Hedef olarak mutlaka dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi, Avrupa’nın da ilk 3 büyük ekonomisinden biri olacağız. Hedef olarak, ‘Avrupa Avrupa’ dediğimiz zaman da birileri şöyle sanıyor: ‘Bunların işi gücü yok, bunlar illaki Avrupa Birliği’ne ölüp tutuşuyorlar, Avrupa Birliğine illaki girmek istiyorlar.’ Yok böyle bir derdimiz bizim. Bizim derdimiz başka. Atatürk muasır medeniyet dediğinde Avrupa Birliği yoktu daha, hayali bile yoktu. Birbirlerini boğazlamakla meşguldüler. Biz evrensel standartlardaki ülkemizi refah seviyesine, insan hakları, özgürlükler, çevre hassasiyetleri, sağlık, teknoloji, bilim standartlarına çıkarmak için kendimize hedef olarak gördük. Biz o hedefe ulaştığımızda, bizim için bunun enstrümanlarından biri de Avrupa Birliğine tam üyelik süreci, yani bu kaldıracı kullanmak gibi de menfaatimize olabilir, bunu kendimize stratejik hedef olarak görüyoruz. Biz o hedefe ulaştığımızda Avrupa Birliği’ne tam üye olup olmamak bizim işimiz değil, açıkça söylüyorum umurumuzda da değil. O, o günün Türkiye’sinin vereceği bir karardır, tam üye olup olmamakla ilgili. Buna ne onlar karar verebilir, ne de biz karar verebiliriz. Ama hedefimiz, o hedefe ulaşmak. Onun içindir zaten bütün yolculuğumuz” diye konuştu.

‘BUNLARINKİ TEFECİ MANTIĞI’

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu ‘Ba1’den ‘Ba2’ye düşürmesine tepki gösteren Zeybekci, şunları söyledi:

“Yine geçen hafta bir kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye’yle ilgili not düşürmesi… Neye göre düşürdün, hangi kriteri dikkate aldın? Avrupa Birliği’nin toplam geri dönmeyen kredi hacmi 1.2 trilyon dolar. AB üyesi ülkelerden birinde geri dönmeyen kredilerin milli gelire oranı yüzde 60’ın üzerinde. Bizimki yüzde 3 bile değil. Türkiye’nin notunu düşürüyor, onunkini artırıyor. Ne halt edersen et umurumuzda da değil. Senin kastını biz gayet iyi biliyoruz, niyetini de biliyoruz. Fırsat bu fırsat deyip, Türkiye üzerindeki kredi ve finans maliyetlerini artırma gayretlerinden başka bir şey değildir. Bu bir tefeci mantığıdır. Ne kadar itibarının olduğunu da gösterdi millet. Öyle bir karar açıkladın, ardından ekonomi ve finans piyasalarının sana verdiği tepki sıfır. Sana verdiği itibar sıfır. Bunları bileceğiz, mesafemizi koruyacağız. İlişkilerimiz menfaat ilişkisi olacak. Bunları asla dikkate almayacağız. 29 Mart’ta Türkiye’nin büyüme rakamları açıklanacak. Söylüyoruz: 2017 yılında 2016 yılına göre verdiğimiz yatırım teşvik belgeleri yüzde 81 rakamsal olarak arttı, 175 milyar lira. Bunlar 2018’de yatırıma dönüşecek. Belgesini vermediğimiz 100 milyar liralık yatırımcı bekliyor. 2018 yılında dolar bazında 100 milyarlık özel ve reel sektör yatırımı olacak. Yatırımların büyümeye katkısından dolayı 2018 yılında Türkiye’nin büyüme performansı 2017 gibi yüksek olacak diyoruz. 2018 yılıyla ilgili beklentilerimiz ve ihracatın artması, üretimin de büyümeye etkileri yüksek gelecek ve bunlar yine mahcup olacaklar.”

Continue Reading

Çok Okunanlar