Connect with us

Manşet

CNN İnternational: “Türkiye bombaları aileleri mağaralara sürüyor”

Published

on

CNN İnternational ekibi, Afrin’de yaşananları “Bu bir katliam: Türkiye bombaları aileleri mağaralara sürüyor” başlığıyla haberleştirdi. TSK’nın hava bombardımanı ve obüs toplarından korunmak için, sığınak ve mağaralara yerleşen siviller ve evleri yıkılmış barakalarda kalan vatandaşlarla görüşen CNN ekibi, Kürt ailelerin, karanlık mağaralarda battaniyelerin üzerinde toplandığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler’in, TSK’nın hava saldırılarını başlattığı 20 Ocak’tan itibaren 16 bin insanın yerlerini terk ettiği açıklamasına haberinde yer veren CNN ekibi, gözlemlerini şu sözlerle anlattı: “Kentin sokakları ıssız, eski arabalar, enkaza dönüşmüş evler ve duvarları delik dükkanlar. 10 yaşındaki Muhammed Xalid Kürtçe konuşuyor ve ‘nereye gideceğimizi bilmiyoruz’ diyor. ‘Uçaklar 5 gün boyunca bomba attı. Füzeler ve bombalar atıyorlar. Babam savaş uçakları nedeniyle dışarı çıkmamamızı istiyor. Bu yüzden barakada uyuyoruz, evlerimiz yok edildi.’ Xalid barınak olarak kullanılan barakaların dışında duruyor. Etrafında çocuklar var ve çok hareketli.”

MESAJIMIZI ULUSLARARASI TOPLUMA İLETİN ÖLDÜRÜLÜYORUZ

“Xalid’in annesi Ummu Muhammed, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın neden sivil halkı bombaladığını soruyor. Arapça ‘Ona ne yaptık?’ diye soruyor. ‘Evlerimizi, çocuklarımızı kaybettik, hiçbir şey kalmadı… Bunu bize neden yapıyorlar? Çocukların bu halde yaşaması utanç değil mi? Biz insanız, öyle değil mi? Neden bunu bize yapıyorlar? Bu bir katliam” diye ekliyor ve gözyaşları döküyor: “Lütfen sivillerin öldürülmesini durdurmaları için mesajımızı uluslararası topluma bildirin. Hava saldırılarını durdurun ve bize karşı başlatılan bu savaşı durdurun.’”

HASTANE ÖLÜ VE YARALILARLA DOLU

Haberde Türkiye’nin 20 Ocak’tan bu yana Afrin’e saldırılarının devam ettiği belirten CNN ekibi, Afrin’deki Avrin Hastanesi Başhekimi Dr. Ciwan Mihemmed’in görüşlerine de yer veriyor: “Hastane ölü ve yaralılarla dolu. Yetişemiyoruz. Ameliyathanemiz dolmuş durumda. Günde 18 ameliyat yapıyoruz. Çok sayıda yaralanan var. Tüm tıbbi malzemelerimizi kullanıyoruz.”

Mağaralara sığınan yurttaşlarla da görüşen CNN ekibi, hem gözlemlerini hem de yurttaşların röportajlarını şu sözlerle aktarıyor: “Afrin’in mağaralarında saklanan insanlar farklı bir manzara oluşturuyor. Bir kadın ‘Bizi neden bombalıyorlar? Bizden ne istiyorlar ve küçük çocuklardan ne istiyorlar?’ diye soruyor. Yasmin isimli genç bir kız, babası öldürüldükten sonra annesi ve kardeşleriyle buraya saklanmış. ‘Burası çok karanlık, çok korkuyoruz. Hava saldırıları yapıyorlar, onlara ne yaptık, biz çocuğuz’ diyor. Üzerinde kırmızı bir kazak, başında mor bir fular bulunan Fatima Muhammed de bu mağarada saklanan yaklaşık bir düzine insandan biri ve şöyle diyor: ‘Bu nasıl bir ülke ki bu şekilde sivilleri bombalıyor. Evlerimize geri dönemeyiz hepsi yok ediliyor.”

Genel

Tutuklanan TTB Başkanı Fincancı’nın sözleri ‘ifade özgürlüğü’ kapsamına girer mi?

Published

on

By

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “terör propagandası” yaptığı suçlamasıyla tutuklanması bir kez daha ifade özgürlüğünün ne olduğu, kapsamı ve sınırları hakkında tartışmaların başlamasına yol açtı.

Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında dün “terör örgütü propagandası” yapmak ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bugün Fincancı ve TTB merkez yönetiminin görevden alınmasını da istedi.

Fincancı 20 Ekim’de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti.

TSK, KUZEY IRAK OPERASYONLARINDA KIMYASAL SILAH KULLANDI IDDIASI

18 Ekim’de PKK’ya yakın medya organlarında TSK’nın Kuzey Irak’taki bazı operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” öne sürüldü, iddiaya dayanak olarak çeşitli görüntüler paylaşıldı.

Şebnem Korur Fincancı iki gün sonra PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, Birleşmiş Milletler’in Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bu iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.”

Minnesota Protokolü, adli nitelikli otopsilerin tamamının, muhakkak adli tıp uzmanı veya adli patologlar tarafından ve tam donanımlı otopsi birimlerinde yapılmasını öngörüyor.

Bu iddiaların ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu” belirtildi.

Şebnem Korur Fincancı, hakkında soruşturma başlatılmasının ardından medyaya yaptığı açıklamalarda söylediklerinin iddiaların araştırılmasını savunmaktan ibaret olduğunu vurguladı. Ancak Fincancı, AKP iktidarinin hedef göstermesi uzerine tutuklandı.

BBC NEWS Turkce

Continue Reading

Manşet

Sivas E Tipi yönetimi ve gardiyanlar işkence suçu işliyor

Published

on

By

Cezaevinde tutuklulara yönelik kötü uygulamalar ilişkin gelen bilgiler arasında; “2 günde bir musluklardan 1.30 saat su veriliyor, sadece 3 kova var suyu koydukları kova fazla olursa geri alıyor döküyorlar. Koğuşta kantinden para karşılığında alınan suya da el koyuyorlar” şeklinde bilgiler geliyor. 

TUTUKLULAR YERDE YATIYOR VE BATTANİYE SERİLMESİNE İZİN VERİLMİYOR

Cezaevlerinde kapasitenin en az 2 katından fazla tutuklunun bulunduğuna ilişkin Adalet Bakanlığı’nın açıkladı. Cezaevlerinden gelen bilgiler de tutukluların yerlerde yattığına ilişkin bilgiler gelmeye devam ediyor. Sivas E Tipi Cezaevi’nin yönetimi ve gardiyanlar, yerde yatan tutukluların yere battaniye sermesine bile izin vermiyor. 

ŞİKAYET DİLEKÇESİ YAZAN TUTUKLULARA PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULUYOR

Cezaevi Müdürü’nün koğuşlarda dolaşarak psikolojik baskı uyguladığı ve koğuşlarda herhangi bir tutuklunun mesleğini sorduğu cevap vermediğinde ise makam odasına götürüp işkenceler uyguladığı iddia ediliyor. Koğuşlarda gezerken tutuklulara sürekli kötü sözlerle muamelede bulunduğuna ilişkin bilgiler yer alıyor. 

Makumlara ait  itiraz ve şikayet dilekçelerini ilgili yerlere ulaştırmadığı ve geri verdiği kaydediliyor. Şikayet dilekçesi veren tutuklulara ise koğuşta psikolojik baskı uyguladığı belirtiliyor. 

Continue Reading

Manşet

Interpol, Türkiye’den gelen kırmızı bültenleri beklemeye aldı

Published

on

By

Interpol’ün, üye devletleri suç, suçlu ve tehditler karşısında bilgilendirdiği ve gerektiği zaman yakalama emri talebi ilettiği sekiz ayrı bülten tipinden en bilineni olan kırmızı bültenle aranan kişilerin arasında Adil Öksüz, Mihraç Ural ve Salih Müslim gibi isimler var.

Uluslararası Polis Teşkilatı’nın (Interpol), Türkiye tarafından çıkartılan 50’ye yakın kırmızı bülteni askıya aldığı öne sürüldü. Sabah gazetesinden Erkam Çoban’ın haberine göre Türkiye, yurt dışında olduğunu değerlendirdiği bazı kişiler için adli makamlarca acil yakalama talebinde bulunurken, Interpol dosyaları ‘siyasi’ bularak beklemeye aldı.

Eş zamanlı olarak hükümetin ‘F..’ olarak tanımladığı örgütün firarisi Adil Öksüz, eski PYD Eş Başkanı Salih Müslim, THKP-C Acilciler üyesi Mihraç Ural gibi isimlerin aralarında bulunduğu 50’ye yakın kişi ile ilgili kırmızı bülten çalışmaları başlatılmıştı.

Kırmızı bülten talepleri onaylandıkları takdirde Interpol, kendisine üye 170 ülkeye bunu yayımlayacak ve Türkiye’nin istediği birçok kişi hakkında yakalama kararı verilmiş olacaktı.

Yakın zaman önce Türkiye, Türkiye kökenli Alman yazar Doğan Akhanlı hakkında kırmızı bülten çıkartmış, yazar İspanya’da gözaltına alınmıştı. Interpol daha sonra Akhanlı hakkındaki kırmızı bülteni sildi.

Continue Reading

Çok Okunanlar