Connect with us

Manşet

Danışmanların önemli bölümünün Cumhurbaşkanlığı ile ilişiği kesilecek

Published

on

AKP’de belediye ve il başkanlarından sonra Erdoğan’ın, Beştepe’deki danışmanlarını da masaya yatırdığı öğrenildi. Kesin sayısı bilinmeyen ancak 40 civarında olduğu tahmin edilen danışmanlarla ilgili kararın yıl sonuna kadar verileceği ve danışmanların önemli bölümünün Cumhurbaşkanlığı ile ilişiğinin kesileceği vurgulandı.

Danışmanlarla toplantı

Danışmanların durumu ile ilgili olarak Aydınlık’ın ulaştığı Erdoğan’a yakın bir kaynak, geçen günlerde Erdoğan’ın danışmanlarla görev alanlarına göre gruplar halinde toplantılar yaptığını söyledi. Kaynağın verdiği bilgiye göre toplantıda Erdoğan, danışmanları sert ifadelerle uyardı ve hepsinden alanlarıyla ilgili rapor istedi. Öte yandan danışmanlarla ilgili Beştepe’ye ulaşan çok sayıda şikâyet de incelemeye alındı. Erdoğan, danışmanların nereden ne kadar maaş aldığından özel ilişkilerine kadar detaylı rapor hazırlanması için talimat verdi. Hem danışmanların hem de danışmanlarla ilgili raporların tamamlanmasının ardından Erdoğan’ın danışmanlarıyla ilgili temizlik sürecinin düğmesine basması bekleniyor.

İstihbarat da incelemeye alındı

Cumhurbaşkanının bir resmi, bir de gayriresmi danışmanları olduğunu hatırlatan Erdoğan’a yakın bir başka kaynak da “Örneğin milletvekili olup Beştepe’de de odası olanlar var. Cumhurbaşkanlığı kadrosunda olmayanlar bulunuyor. Bunların hepsi değerlendirilecek ve uygun olmayanlar kurumlara dağıtılacak. Yakın çevresinde FETÖ ile ilişkisi bulunanlar kesinlikle Beştepe’ye sokulmayacak. Bu işler için istihbarat örgütü de devrede. Onların da sıkı bir çalışma yaptıklarını düşünüyorum. Çalışmaların son aşamaya geldiğini sanıyorum. Bu iş yıl çok uzamaz. Yıl sonuna kadar gereken yapılack” ifadelerini kullandı.

Temizlik Mart’ta bitmiş olacak

Erdoğan’ın örgütlerde, belediyelerde yapılan temizliğin en geç Mart ayına kadar tamamlanması konusunda genel merkez yöneticilerine talimat verdiği, gelişmeleri de bizzat takip ettiği öğrenildi. AKP’de kritik il ve birimlerdeki temizliğin kongreleri beklemeden yapılması, kongrelerle birlikte bu konunun kapatılması ve partinin bütün gücüyle seçimler için çalışmaya başlamasını isteyen Erdoğan’ın MYK toplantısında yöneticileri uyardığı ve bu konuda hata istemediğini vurguladığı da belirtildi. Aralarında Gökçek’in de bulunduğu bazı belediye başkanlarının direnişinin partide otorite zayıflığı yarattığını kaydeden bazı AKP yöneticilerinin ise önümüzdeki dönemde yapılacak il kongrelerinde kırılmalar yaşanmasından endişe ettikleri bildirildi.

Genel

Tutuklanan TTB Başkanı Fincancı’nın sözleri ‘ifade özgürlüğü’ kapsamına girer mi?

Published

on

By

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “terör propagandası” yaptığı suçlamasıyla tutuklanması bir kez daha ifade özgürlüğünün ne olduğu, kapsamı ve sınırları hakkında tartışmaların başlamasına yol açtı.

Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında dün “terör örgütü propagandası” yapmak ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bugün Fincancı ve TTB merkez yönetiminin görevden alınmasını da istedi.

Fincancı 20 Ekim’de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti.

TSK, KUZEY IRAK OPERASYONLARINDA KIMYASAL SILAH KULLANDI IDDIASI

18 Ekim’de PKK’ya yakın medya organlarında TSK’nın Kuzey Irak’taki bazı operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” öne sürüldü, iddiaya dayanak olarak çeşitli görüntüler paylaşıldı.

Şebnem Korur Fincancı iki gün sonra PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, Birleşmiş Milletler’in Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bu iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.”

Minnesota Protokolü, adli nitelikli otopsilerin tamamının, muhakkak adli tıp uzmanı veya adli patologlar tarafından ve tam donanımlı otopsi birimlerinde yapılmasını öngörüyor.

Bu iddiaların ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu” belirtildi.

Şebnem Korur Fincancı, hakkında soruşturma başlatılmasının ardından medyaya yaptığı açıklamalarda söylediklerinin iddiaların araştırılmasını savunmaktan ibaret olduğunu vurguladı. Ancak Fincancı, AKP iktidarinin hedef göstermesi uzerine tutuklandı.

BBC NEWS Turkce

Continue Reading

Manşet

Sivas E Tipi yönetimi ve gardiyanlar işkence suçu işliyor

Published

on

By

Cezaevinde tutuklulara yönelik kötü uygulamalar ilişkin gelen bilgiler arasında; “2 günde bir musluklardan 1.30 saat su veriliyor, sadece 3 kova var suyu koydukları kova fazla olursa geri alıyor döküyorlar. Koğuşta kantinden para karşılığında alınan suya da el koyuyorlar” şeklinde bilgiler geliyor. 

TUTUKLULAR YERDE YATIYOR VE BATTANİYE SERİLMESİNE İZİN VERİLMİYOR

Cezaevlerinde kapasitenin en az 2 katından fazla tutuklunun bulunduğuna ilişkin Adalet Bakanlığı’nın açıkladı. Cezaevlerinden gelen bilgiler de tutukluların yerlerde yattığına ilişkin bilgiler gelmeye devam ediyor. Sivas E Tipi Cezaevi’nin yönetimi ve gardiyanlar, yerde yatan tutukluların yere battaniye sermesine bile izin vermiyor. 

ŞİKAYET DİLEKÇESİ YAZAN TUTUKLULARA PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULUYOR

Cezaevi Müdürü’nün koğuşlarda dolaşarak psikolojik baskı uyguladığı ve koğuşlarda herhangi bir tutuklunun mesleğini sorduğu cevap vermediğinde ise makam odasına götürüp işkenceler uyguladığı iddia ediliyor. Koğuşlarda gezerken tutuklulara sürekli kötü sözlerle muamelede bulunduğuna ilişkin bilgiler yer alıyor. 

Makumlara ait  itiraz ve şikayet dilekçelerini ilgili yerlere ulaştırmadığı ve geri verdiği kaydediliyor. Şikayet dilekçesi veren tutuklulara ise koğuşta psikolojik baskı uyguladığı belirtiliyor. 

Continue Reading

Manşet

Interpol, Türkiye’den gelen kırmızı bültenleri beklemeye aldı

Published

on

By

Interpol’ün, üye devletleri suç, suçlu ve tehditler karşısında bilgilendirdiği ve gerektiği zaman yakalama emri talebi ilettiği sekiz ayrı bülten tipinden en bilineni olan kırmızı bültenle aranan kişilerin arasında Adil Öksüz, Mihraç Ural ve Salih Müslim gibi isimler var.

Uluslararası Polis Teşkilatı’nın (Interpol), Türkiye tarafından çıkartılan 50’ye yakın kırmızı bülteni askıya aldığı öne sürüldü. Sabah gazetesinden Erkam Çoban’ın haberine göre Türkiye, yurt dışında olduğunu değerlendirdiği bazı kişiler için adli makamlarca acil yakalama talebinde bulunurken, Interpol dosyaları ‘siyasi’ bularak beklemeye aldı.

Eş zamanlı olarak hükümetin ‘F..’ olarak tanımladığı örgütün firarisi Adil Öksüz, eski PYD Eş Başkanı Salih Müslim, THKP-C Acilciler üyesi Mihraç Ural gibi isimlerin aralarında bulunduğu 50’ye yakın kişi ile ilgili kırmızı bülten çalışmaları başlatılmıştı.

Kırmızı bülten talepleri onaylandıkları takdirde Interpol, kendisine üye 170 ülkeye bunu yayımlayacak ve Türkiye’nin istediği birçok kişi hakkında yakalama kararı verilmiş olacaktı.

Yakın zaman önce Türkiye, Türkiye kökenli Alman yazar Doğan Akhanlı hakkında kırmızı bülten çıkartmış, yazar İspanya’da gözaltına alınmıştı. Interpol daha sonra Akhanlı hakkındaki kırmızı bülteni sildi.

Continue Reading

Çok Okunanlar