Connect with us

Manşet

Türkiye, terörden en çok etkilenen 9’uncu ülke

Published

on

Terörizm, doğal afetler, trafik kazaları ve bulaşıcı hastalıklar gibi parametreler bir ülkenin güvenli olup olmadığını belirliyor. Bu parametreler bir araya toplanıp, istatistikleri oluşturulduğunda dünyanın en tehlikeleri ülkeleri ortaya çıkıyor. Listede Türkiye, terörden en çok etkilenen 9’uncu ülke konumunda.

Terörizm
2017 Global Terörizm İndeksine göre dünyanın birçok ülkesi terörizm tehlikesi ile boğuşuyor. Ortadoğu ülkeleri listenin ciddi bir bölümünü oluşturuyor. Terörizm listesinin birincisi 2002 yılında ABD işgali ile iç savaşın beşiği haline gelen Irak.

Listenin ikinci sırasında ise yine 16 senedir birçok farklı ülkenin işgali altında bulunan Afganistan bulunuyor. ABD, Sovyetler Birliği, İran gibi devletlerin ve bunlara ek olarak birçok örgütün konuşlandığı Afganistan “rahat yüzü” göremeyen bir devlet.

Listenin üçüncü ve dördüncü sırasında ise sırasıyla Nijerya ve Suriye bulunuyor. Nijerya, yıllardır iç savaş ile boğuşuyor. Irkçılık, din savaşlarının ve kabile çatışmalarının birçok canı yaktığı ülkede artık karşıt görüşler “terör” ile buluşuyor. Dördüncü sırada bulunan Suriye’nin durumu ise iç savaş sebebiyle karışık.

2011 yılından beri Devlet Başkanı Beşar Esad ve

muhalifleri arasında başlayan siyasi kargaşa hızlıca iç savaşa dönüştü. Merkezi otoritenin çatışmalardan dolayı etkisiz kaldığı ülkede İŞİD, El-Kaide ve Nusra Cephesi gibi terörist gruplar kol geziyor. İki mahalle arasında bile otoritenin değişebildiği ülkede terörizmi engelleyebilecek hiçbir önlem bulunmuyor.

Türkiye listede dokuzuncu sırada bulunuyor. Ülkede, terörizm, hem sivilleri hem de askerleri sıkça hedef alıyor. Hindistan, Libya, Somali, Yemen ve Pakistan terörizm listesinin ilk onunda yer alan diğer ülkeler.

Doğal afetler

Uluslararası SOS örgütünün yayınladığı belgelerde doğal afetlerde önemli bir yer tutuyor. Seyehat etmek isteyen insanların gidecekleri ülkelerde karşılaşabilecekleri olağanüstü durumları açıklayan listenin ilk beşinde Vanuatu, Tonga, Filipinler, Guatemala ve Bangladeş bulunuyor. Doğal afet olarak depremler, fırtınalar, deniz seviyesinde olan değişiklikler ve kuraklıklar bu beş ülkedede sıkça rastlanıyor.

Sağlık raporu
Sağlık ile ilgili hazırlanan raporlarda kuruluşa bildirilen 330 bin hastalık vakasına göre Türkiye, Polonya, Baltık Cumhuriyetleri, Hırvatistan, Romanya, Bulgaristan, Kıbrıs Rum Kesimi, Fas ve Tunus gibi ülkelerle birlikte orta dereceli hastalık rizikosu olan ülkeler grubunda yer aldı.

Yol güvenliği
“Yol güvenliği” meselesininde önemli yere sahip olduğu raporlarda, Venezuela, Libya, Tayland, Dominik Cumhuriyeti ve Nijerya en yüksek “ölüm” oranına sahip olan ülkeler. Bu kategoride Türkiye, güvenli ülkelerin arasında olarak gözüküyor.

Genel

Tutuklanan TTB Başkanı Fincancı’nın sözleri ‘ifade özgürlüğü’ kapsamına girer mi?

Published

on

By

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “terör propagandası” yaptığı suçlamasıyla tutuklanması bir kez daha ifade özgürlüğünün ne olduğu, kapsamı ve sınırları hakkında tartışmaların başlamasına yol açtı.

Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında dün “terör örgütü propagandası” yapmak ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bugün Fincancı ve TTB merkez yönetiminin görevden alınmasını da istedi.

Fincancı 20 Ekim’de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti.

TSK, KUZEY IRAK OPERASYONLARINDA KIMYASAL SILAH KULLANDI IDDIASI

18 Ekim’de PKK’ya yakın medya organlarında TSK’nın Kuzey Irak’taki bazı operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” öne sürüldü, iddiaya dayanak olarak çeşitli görüntüler paylaşıldı.

Şebnem Korur Fincancı iki gün sonra PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, Birleşmiş Milletler’in Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bu iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.”

Minnesota Protokolü, adli nitelikli otopsilerin tamamının, muhakkak adli tıp uzmanı veya adli patologlar tarafından ve tam donanımlı otopsi birimlerinde yapılmasını öngörüyor.

Bu iddiaların ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu” belirtildi.

Şebnem Korur Fincancı, hakkında soruşturma başlatılmasının ardından medyaya yaptığı açıklamalarda söylediklerinin iddiaların araştırılmasını savunmaktan ibaret olduğunu vurguladı. Ancak Fincancı, AKP iktidarinin hedef göstermesi uzerine tutuklandı.

BBC NEWS Turkce

Continue Reading

Manşet

Sivas E Tipi yönetimi ve gardiyanlar işkence suçu işliyor

Published

on

By

Cezaevinde tutuklulara yönelik kötü uygulamalar ilişkin gelen bilgiler arasında; “2 günde bir musluklardan 1.30 saat su veriliyor, sadece 3 kova var suyu koydukları kova fazla olursa geri alıyor döküyorlar. Koğuşta kantinden para karşılığında alınan suya da el koyuyorlar” şeklinde bilgiler geliyor. 

TUTUKLULAR YERDE YATIYOR VE BATTANİYE SERİLMESİNE İZİN VERİLMİYOR

Cezaevlerinde kapasitenin en az 2 katından fazla tutuklunun bulunduğuna ilişkin Adalet Bakanlığı’nın açıkladı. Cezaevlerinden gelen bilgiler de tutukluların yerlerde yattığına ilişkin bilgiler gelmeye devam ediyor. Sivas E Tipi Cezaevi’nin yönetimi ve gardiyanlar, yerde yatan tutukluların yere battaniye sermesine bile izin vermiyor. 

ŞİKAYET DİLEKÇESİ YAZAN TUTUKLULARA PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULUYOR

Cezaevi Müdürü’nün koğuşlarda dolaşarak psikolojik baskı uyguladığı ve koğuşlarda herhangi bir tutuklunun mesleğini sorduğu cevap vermediğinde ise makam odasına götürüp işkenceler uyguladığı iddia ediliyor. Koğuşlarda gezerken tutuklulara sürekli kötü sözlerle muamelede bulunduğuna ilişkin bilgiler yer alıyor. 

Makumlara ait  itiraz ve şikayet dilekçelerini ilgili yerlere ulaştırmadığı ve geri verdiği kaydediliyor. Şikayet dilekçesi veren tutuklulara ise koğuşta psikolojik baskı uyguladığı belirtiliyor. 

Continue Reading

Manşet

Interpol, Türkiye’den gelen kırmızı bültenleri beklemeye aldı

Published

on

By

Interpol’ün, üye devletleri suç, suçlu ve tehditler karşısında bilgilendirdiği ve gerektiği zaman yakalama emri talebi ilettiği sekiz ayrı bülten tipinden en bilineni olan kırmızı bültenle aranan kişilerin arasında Adil Öksüz, Mihraç Ural ve Salih Müslim gibi isimler var.

Uluslararası Polis Teşkilatı’nın (Interpol), Türkiye tarafından çıkartılan 50’ye yakın kırmızı bülteni askıya aldığı öne sürüldü. Sabah gazetesinden Erkam Çoban’ın haberine göre Türkiye, yurt dışında olduğunu değerlendirdiği bazı kişiler için adli makamlarca acil yakalama talebinde bulunurken, Interpol dosyaları ‘siyasi’ bularak beklemeye aldı.

Eş zamanlı olarak hükümetin ‘F..’ olarak tanımladığı örgütün firarisi Adil Öksüz, eski PYD Eş Başkanı Salih Müslim, THKP-C Acilciler üyesi Mihraç Ural gibi isimlerin aralarında bulunduğu 50’ye yakın kişi ile ilgili kırmızı bülten çalışmaları başlatılmıştı.

Kırmızı bülten talepleri onaylandıkları takdirde Interpol, kendisine üye 170 ülkeye bunu yayımlayacak ve Türkiye’nin istediği birçok kişi hakkında yakalama kararı verilmiş olacaktı.

Yakın zaman önce Türkiye, Türkiye kökenli Alman yazar Doğan Akhanlı hakkında kırmızı bülten çıkartmış, yazar İspanya’da gözaltına alınmıştı. Interpol daha sonra Akhanlı hakkındaki kırmızı bülteni sildi.

Continue Reading

Çok Okunanlar