Girişimcilik Köyü’nün kurucularından Estonyalı işadamı Mehis Parn’a “Amerikalıların ve Çinlilerin %50’si kendi işlerini kurmak isterken bu sayı Avrupa’da 3’te bir seviyesinde. Sizce Avrupalıların isteksizliklerinin nedeni nedir?” diye sorduk.
Parn sebebin kültürel olduğu kanısında: “Bana kalırsa bunun nedeni, girişimciliğin kültürümüzün bir parçası olmaması. Avrupalılar için kendi işlerini kurmaktansa bir çalışan olmak daha kolaydı. Ama bu artık değişiyor. “
Tartu’da bulunan Girişimcilik Köyü’nde girişimcilik deneyimi eğlenerek ediniliyor. 5-18 yaş arası çocuklar girişimcilerin karşılaştıkları sorunlara oyunlar aracılığıyla aşina oluyor. Bu farkındalık ise ileride kendi şirketlerini kurma ihtimallerini 5 katına çıkarıyor. Bu eğitim modeli eğitimcilerin de oldukça ilgisini çekiyor.
Köyü ziyaret eden tarih öğretmeni Peetri Kool, inisiyatifin pozitif etkilerini, “Çocuklar oyunlarla ekip çalışması ve iletişim becerilerini geliştiriyor. Günlük hayatta paranın nasıl kazanıldığını ve harcandığını görüyor. Maalesef, bu okullarda öğrettiğimiz bir şey değil.” ifadeleriyle dile getiriyor.
Bir yıl önce kurulan Girişimcilik Köyü bugüne kadar 2500 öğrenci ve eğitimciyi ağırladı. Eğitimciler de tıpkı öğrenciler gibi oynayarak ve hata yaparak öğreniyor ve burada edindikleri bilgileri kendi öğrencilerine aktarmak için sabırsızlanıyorlar.
“Klasik okullar öüretme biçimlerini değiştirmek zorunda”
Sanat öğretmeni Maris Piiroja, köyden ilham alanlardan biri. Piiroja, “Bu formasyon bana bir fikir verdi. Okulda bir hafta sürecek, girişimcilik üzerine bir proje düzenlemek istiyorum. Ayrıca öğrencilerime Girişimcilik Köyü’nü ziyaret etmelerini tavsiye edeceğim.” diyor.
Girişimcilik Köyü, Avrupa Komisyonu tarafından 11 yıldır düzenlenen Avrupa Girişimciliği Teşvik Ödülleri yarışmasının finalistlerinden biri. Yarışmanın ödül töreni 23 Kasım’da Talinn’de düzenlenecek.
Köyün kurucularından Mehis Pärn, yeni iş modelleri ve hızla değişen uygulamaları beraberinde getiren yeni ekonominin değişime ve yeniliklere açık olmayı gerektirdiğini belirtiyor. Bu değişimin yeni nesillerle mümkün olacağını belirten Parn, kendi inisiyatifini takip etmek isteyenlere ise şu tavsiyeyi veriyor:
“Okullarla iyi ortaklık ilişkileri geliştirin çünkü onlar öğretme biçimlerini değiştirmek zorunda olduklarını farkındalar ancak bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. Çok muhafazakarlar bu yüzden lütfen onlara karşı sabırlı olun.”
(DW)