Connect with us

Manşet

“Fethullah Gülen’i Türkiye’ye kaçırma planı yapan Flynn, savcılarla işbirliğine başladı”

Published

on

ABD’de Rusya’nın seçimlere müdahale ettiği iddiası hakkındaki soruşturmada kritik bir gelişme yaşandığı iddia ediliyor. Buna göre, Donald Trump yönetiminin eski ulusal güvenlik danışmanı olan, Fethullah Gülen hareketine karşı lobi yapmak için para aldığı da iddia edilen Michael Flynn, Rusya soruşturmasında savcılarla işbirliği yapmaya başlamış olabilir. Flynn’in avukatlarının, Özel Savcı Robert Mueller’in yönettiği Rusya soruşturması hakkında Başkan Trump’ın avukatlarıyla bilgi paylaşımını kestiği belirtiliyor.

Trump’a bilgi vermeyi kesti

New York Times gazetesinin dört farklı kaynağa dayandırdığı özel haberine göre Flynn’in avukatları, soruşturma konusunda bilgi paylaşımı anlaşmasına son verdi; Trump’ın avukatlarını da bu konuda geçtiğimiz günlerde bilgilendirdi. New York Times bu durumun, Flynn’in işbirliği yapmaya başladığı anlamına gelebileceğini yazdı.

Mueller’in soruşturmasında, Rusya’nın ABD başkanlık seçimlerine Trump lehine müdahale ettiği ve Trump’ın kampanya sorumlularının Rus yetkililerle işbirliği yaptığı iddiaları araştırılıyor. Mueller Trump’ın kampanya ekibindeki isimleri tek tek inceliyor. Amerikan yasalarına göre savunma avukatları birbirleriyle sık sık bilgi paylaşabiliyor ancak bir şüphelinin savcılarla pazarlık ve anlaşma yoluna girdiği anda, çıkar çatışmasını engellemek için bu paylaşımı kesmesi gerekiyor. Dolayısıyla Flynn’in bu hamlesi de savcılarla işbirliğine başlamış olabileceği yorumuna yol açtı.

Guardian muhabirinden itiraf anlaşması tweet’i

Öte yandan, Flynn’in Türkiye bağlantıları hakkında bilgi vermeye başladığı da iddia ediliyor. The Guardian gazetesinin muhabirlerinden Ben Jacobs Twitter’dan, haberin ABD’de Şükran Günü tatiline denk gelmesi üzerinden kelime oyunu yaparak, “Hindi günü [İngilizce Turkey], muhtemelen Türkiye temelli olan bir itiraf anlaşmasıyla kesintiye uğradı” mesajını paylaştı. Rıza Sarraf davasının eski savcısı Preet Bharara’nın da bu tweet’i ‘Hindinin iç dolgusunu verin’ mesajıyla alıntılaması dikkat çekti.

Flynn’ın Türkiye Bağlantıları

Donald Trump’ın kampanyasında üst düzey danışmanlardan biri olan Michael Flynn, başkanlık seçimlerinden sonra ulusal güvenlik danışmanlığına atandı. Ancak bu görevde 24 gün kalabildi. Zira Flynn’in seçim kampanyası sırasında Rus yetkililerle ‘şüpheli’ görüşmeler yaptığı iddia ediliyordu. Bu tarihlerde, Flynn’in Türkiye’yle bağlantıları da ortaya çıktı.

Flynn, başkanlık seçimlerinin düzenlendiği gün The Hill isimli etkili internet sitesinde ‘Fethullah Gülen’in iade edilmesi gerektiğine’ dair bir makale yazmıştı; istifasından sonraysa Türkiye lehine lobi yapmak için para aldığına dair beyanda bulundu. Amerikan basını Flynn’in ulusal güvenlik danışmanlığı sırasında bir başka ülke lehine para karşılığı lobi yapıp yapmadığını sorgularken, eski danışmanın ‘Fethullah Gülen’i yasadışı yollardan Türkiye’ye getirme planı’ konusunda Türk yetkililerle görüştüğü de iddia ediliyor.
Duvar

Genel

Tutuklanan TTB Başkanı Fincancı’nın sözleri ‘ifade özgürlüğü’ kapsamına girer mi?

Published

on

By

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “terör propagandası” yaptığı suçlamasıyla tutuklanması bir kez daha ifade özgürlüğünün ne olduğu, kapsamı ve sınırları hakkında tartışmaların başlamasına yol açtı.

Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında dün “terör örgütü propagandası” yapmak ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bugün Fincancı ve TTB merkez yönetiminin görevden alınmasını da istedi.

Fincancı 20 Ekim’de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti.

TSK, KUZEY IRAK OPERASYONLARINDA KIMYASAL SILAH KULLANDI IDDIASI

18 Ekim’de PKK’ya yakın medya organlarında TSK’nın Kuzey Irak’taki bazı operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” öne sürüldü, iddiaya dayanak olarak çeşitli görüntüler paylaşıldı.

Şebnem Korur Fincancı iki gün sonra PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, Birleşmiş Milletler’in Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bu iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.”

Minnesota Protokolü, adli nitelikli otopsilerin tamamının, muhakkak adli tıp uzmanı veya adli patologlar tarafından ve tam donanımlı otopsi birimlerinde yapılmasını öngörüyor.

Bu iddiaların ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu” belirtildi.

Şebnem Korur Fincancı, hakkında soruşturma başlatılmasının ardından medyaya yaptığı açıklamalarda söylediklerinin iddiaların araştırılmasını savunmaktan ibaret olduğunu vurguladı. Ancak Fincancı, AKP iktidarinin hedef göstermesi uzerine tutuklandı.

BBC NEWS Turkce

Continue Reading

Manşet

Sivas E Tipi yönetimi ve gardiyanlar işkence suçu işliyor

Published

on

By

Cezaevinde tutuklulara yönelik kötü uygulamalar ilişkin gelen bilgiler arasında; “2 günde bir musluklardan 1.30 saat su veriliyor, sadece 3 kova var suyu koydukları kova fazla olursa geri alıyor döküyorlar. Koğuşta kantinden para karşılığında alınan suya da el koyuyorlar” şeklinde bilgiler geliyor. 

TUTUKLULAR YERDE YATIYOR VE BATTANİYE SERİLMESİNE İZİN VERİLMİYOR

Cezaevlerinde kapasitenin en az 2 katından fazla tutuklunun bulunduğuna ilişkin Adalet Bakanlığı’nın açıkladı. Cezaevlerinden gelen bilgiler de tutukluların yerlerde yattığına ilişkin bilgiler gelmeye devam ediyor. Sivas E Tipi Cezaevi’nin yönetimi ve gardiyanlar, yerde yatan tutukluların yere battaniye sermesine bile izin vermiyor. 

ŞİKAYET DİLEKÇESİ YAZAN TUTUKLULARA PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULUYOR

Cezaevi Müdürü’nün koğuşlarda dolaşarak psikolojik baskı uyguladığı ve koğuşlarda herhangi bir tutuklunun mesleğini sorduğu cevap vermediğinde ise makam odasına götürüp işkenceler uyguladığı iddia ediliyor. Koğuşlarda gezerken tutuklulara sürekli kötü sözlerle muamelede bulunduğuna ilişkin bilgiler yer alıyor. 

Makumlara ait  itiraz ve şikayet dilekçelerini ilgili yerlere ulaştırmadığı ve geri verdiği kaydediliyor. Şikayet dilekçesi veren tutuklulara ise koğuşta psikolojik baskı uyguladığı belirtiliyor. 

Continue Reading

Manşet

Interpol, Türkiye’den gelen kırmızı bültenleri beklemeye aldı

Published

on

By

Interpol’ün, üye devletleri suç, suçlu ve tehditler karşısında bilgilendirdiği ve gerektiği zaman yakalama emri talebi ilettiği sekiz ayrı bülten tipinden en bilineni olan kırmızı bültenle aranan kişilerin arasında Adil Öksüz, Mihraç Ural ve Salih Müslim gibi isimler var.

Uluslararası Polis Teşkilatı’nın (Interpol), Türkiye tarafından çıkartılan 50’ye yakın kırmızı bülteni askıya aldığı öne sürüldü. Sabah gazetesinden Erkam Çoban’ın haberine göre Türkiye, yurt dışında olduğunu değerlendirdiği bazı kişiler için adli makamlarca acil yakalama talebinde bulunurken, Interpol dosyaları ‘siyasi’ bularak beklemeye aldı.

Eş zamanlı olarak hükümetin ‘F..’ olarak tanımladığı örgütün firarisi Adil Öksüz, eski PYD Eş Başkanı Salih Müslim, THKP-C Acilciler üyesi Mihraç Ural gibi isimlerin aralarında bulunduğu 50’ye yakın kişi ile ilgili kırmızı bülten çalışmaları başlatılmıştı.

Kırmızı bülten talepleri onaylandıkları takdirde Interpol, kendisine üye 170 ülkeye bunu yayımlayacak ve Türkiye’nin istediği birçok kişi hakkında yakalama kararı verilmiş olacaktı.

Yakın zaman önce Türkiye, Türkiye kökenli Alman yazar Doğan Akhanlı hakkında kırmızı bülten çıkartmış, yazar İspanya’da gözaltına alınmıştı. Interpol daha sonra Akhanlı hakkındaki kırmızı bülteni sildi.

Continue Reading

Çok Okunanlar