Connect with us

Logo Üstü - Sol

Hindistan’da tacize tepki: ‘SindirellaDeğilim’

Published

on

Kadın ve çocuklara yönelik taciz-tecavüz ve şiddetin en çok yaşandığı ülkelerden biri olan Hindistan’da kadınların tepkisi sürüyor.

Sokaktaki tacizciden, politikacılara ve onların koruyan yasalarla erkekler daha da cesaretlenirken, kadınlar erkek egemen algıya karşı da direniyor. Hindistan’da şu günlerde gündeme kadınların sosyal medya eylemi oturdu. Kadınlar, gece sokaklarda eğlenirken çektirdikleri fotoğrafları, “#AintNoCinderella (Sindirella ya da Külkedisi değilim) etiketiyle paylaşmaya başladı.

Politikacının oğlu taciz etti

Etha’nın aktardığı habere göre,, Hindistan’ın hükümetteki partisi Baharatiya Canata’nın (BJP) önde gelen Haryana BJP şefi Subhash Barala’nın oğlu Vikas Barala, kuzey kentlerinden Çandigar’da DJ olarak çalışan Varnika Kundu’yu geçen Cuma gecesi arabasıyla evine dönerken bir arkadaşıyla takip ve taciz etti. Barala “takipçi tacizcilik, içkili araç kullanma ve kaçırmaya teşebbüs” suçlarından gözaltına alındı.

Tacize uğrayan Kundu, takip edenlerce kaçırılmaya çalışıldığını ve bugün “tecavüz edildikten sonra cesedi bir hendeğe atılmamışsa bunun polisin imdat telefonuna hızla cevap verip yardıma gelmesi sayesinde” olduğunu kaydetti.

Kadını suçladı

Kundu’nun Facebook’ta başına gelenleri anlattığı paylaşımı yıldırım hızıyla yayılırken BJP’den önde gelen bir politikacı Ramveer Bhatti, başına gelenlerden dolayı kadını suçlayan bir açıklama yaptı. Bhatti CNN-News18 televizyonuna “O kız 12’de sokakta olmamalıydı. Neden gecenin o saatinde araba kullanıyordu. Ortam uygun değil. Dikkatli olmak zorundayız” diye konuştu. Politikacı bununla da kalmayıp The Times of India gazetesine verdiği mülakatta, “Anne babalar çocuklarına göz kulak olmalı. Onları geceleri sokağa salmamalı. Çocuklar eve zamanında gelmeli. Neden gece dışarıda olunsun?” dedi.

Kampanya başladı

Fakat bu “tacizi koruma-tacize uğrayanı suçlama” yaklaşımı hemen tepki çekti ve kısa süre içinde kadınlar gece saatlerinde sokakta eğlenirken görüldükleri fotoları sosyal medyada “#AintNoCinderella-SindirellaDeğilim” etiketiyle paylaşmaya başladılar.

Kampanyayı muhalefetteki Kongre partisinin sosyal medya sorumlusu ve sevilen sinema oyuncusu Divya Spandana Pazartesi günü bir tweet atarak başlattı. Ünlü oyuncu sosyal medya kampanyasını başlatan mesajında, “Hanımlar bir ‘liderin’ ağzından bu derece gerici şeyleri hangi sıklıkla duyuyorsunuz? Benim cevabım: Fazlasıyla sıkça. Bu kez bize evden ne zaman çıkıp ne zaman çıkamayacağımızı söylüyorlar. Bunun artık bir son bulması lazım” diyordu.

Spandana sonra bir gece eğlencesinde çekilen fotoğrafını ‘Külkedisi değilim’ etiketiyle basarak diğer kadınları katılıma çağırmıştı.
Kampanya kısa sürede kadınların ilgisi çekti ve çok sayıda tweet atılmaya başladı.

Tweetlerden birini atan da gazeteci Palak Sharma oldu. Sharma gece, içkisiyle kameraya göz kırpan fotoğrafını iliştirdiği mesajına çok sayıda tebrik yorumu aldı. BBC’ye son iki gündür epey tehdit ve hakaret içerikli mesaj da aldığını anlattı. Sharma buna karşılık “Korkmuyorum” diyor. “Bizi hiç bir şey durduramaz. Hiç bir tehdit bizi korkutamaz. Külkedisi değiliz biz. Gece yarısı evde olmamız gerekmiyor.”

Logo Üstü - Sol

Yalnızlığın getirdiği olumlu özellikler

Published

on

By

Bilişsel fonksiyonlar, motor fonksiyonu ve bağışıklık sistemi açısından güçlü sosyal ilişkiler büyük önem taşıyor.

Tek başına bir hücrede tutulan insanlar, yetimhanelerde izole edilen çocukların uzun süre tek başına kalmasının halüsinasyona ve başka ruhsal dengesizliklere yol açtığını gösteren çok sayıda örnek var.

Ama bunlar kişinin kendi iradesi dışında maruz bırakıldığı yalnız kalma durumları. Bazıları da yalnız kalmayı kendisi tercih ediyor. Yalnız kalmanın iş ve duygusal yaşam açısından olumlu yanları olduğunu gösteren araştırmalar var.

Yalnızlık yaratıcılığı artırıyor. Uzmanlar yaratıcılığı, orijinallik ve fayda içeren düşünme ve eylem olarak tanımlıyor. Yeni deneyim ve düşüncelere açık olmak, özgüven ve bağımsızlık, yaratıcılıkla bağlantılı kişilik özellikleri olarak görülüyor. Buradaki bağımsızlık sosyal normları fazla umursamamayı, yalnızlığı tercih etmeyi de içeriyor.

Yaratıcı insanların en önemli özelliklerinden biri sosyalleşme konusunda fazla istekli olmamaları. Yalnız zaman geçirmek yaratıcılık için gerekli olan düşünme, tevekkül ve gözlem yapmayı mümkün kılıyor.

Sosyal geri çekilme konusunda araştırma yapan psikolog Julie Bowker bu durumu nedenleri itibariyle üçe ayırıyor. Korku veya endişe kaynaklı utangaçlık, sosyalleşmekten hoşlanmama nedeniyle kaçınma ve yalnızlık tercihi nedeniyle sosyalleşmemek. Araştırmalar işte bu üçüncü tür yalnızlık ile yaratıcılık arasında bağlantı olduğunu ve bu yalnızlığın olumlu etkisi olduğunu ortaya koyuyor. Bowker, bu tür insanların “yalnızlığı tercih ettiğini, ama başkalarıyla olmaktan çekinmediklerini” belirtiyor.

Continue Reading

Logo Üstü - Sol

Az uyumak ve uyurken öğrenmek mümkün mü?

Published

on

By

Uykuda öğrenmek mümkün mü?

Aşina olduğunuz kokular uyku sırasında beyninizde bellek oluşumunu kolaylaştırıp bazı temel öğrenme işlemlerinde performansınızı artırabilir.

Uykuya dalarken kolumuz, bacağımız neden oynar?

Uykuya dalış sırasında kol ve bacaklarda görülen oynama oldukça yaygın ve zararsızdır.

E-kitaplar ve akıllı telefonların yaydığı mavi dalga ışık beyni hala gündüzmüş gibi düşünmeye ittiği için uykusuzluğu tetikleyeceğinden yatmadan önce bu cihazlarla fazla haşır neşir olmamak gerekir.

İyi bir uyku için ne yapmalı?

Vücut saatimiz bize gündüz uykusu için en uygun saatlerin 2 ile 4 arasında olduğunu söylüyor. Fakat yaratıcılığınızı güçlendirmek veya vücudunuzu canlandırmak için farklı saatlerde uyumak gerekir.

DEC2 genindeki bir mutasyon nedeniyle bazı insanlara günde dört saatlik uyku yetiyor.

Uykuya neden ihtiyaç duyduğumuza dair teorilerden birine göre, beynimiz o gün yaşanan olayları uyku sırasında belleğe kaydediyor. Ayrıca hoş olmayan, travmatik olaylara ilişkin anılarla da uyku sırasında baş ediyor olabiliriz.

Askeri araştırmacılar, erken yatarak uykunuzu iyice alırsanız sonraki günlerde uykusuzluktan daha az etkileneceğinizi belirtiyor.

Neden esneriz?

Esnemek uykusuzluğun belirtisi olmayabilir. Bazı araştırmalar vücut ısımız biraz yükseldiğinde esnemeye başladığımızı ve 37 dereceye düşünceye dek esnediğimizi gösteriyor. Ama başka teoriler de var.

Guinness Rekorlar Kitabı, insanların kasıtlı uyanık kalarak kendilerine zarar verebileceği gerekçesiyle birkaç yıl önce uykusuzluğa dayanma denemelerini kayda geçirmeye son verdi.

Continue Reading

Logo Üstü - Sol

Yanlış beslenme kolon kanserine yol açabiliyor

Published

on

By

İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, sinsice ilerleyen ve erken dönemde neredeyse hiçbir belirti vermeyen, kolon kanseri tedavisinde erken teşhis kritik rol oynadığını ve yanlış beslenmenin bu hastalığa neden olabileceğini söyledi.

“1-31 Mart Kolon Kanseri Farkındalık Ayı” nedeniyle kolon kanserinden korunma yolları, belirtileri ve tedavisi hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Gümürdülü, kalın bağırsağın yüzeyini örten mukoza tabakasının anormal büyümesi sonucuyla gelişen kabarcıkların (poliplerin) zamanla kanserli dokuya dönüştüğünü ifade etti. 50 yaşından sonra hiçbir şikayeti olmasa dahi mutlaka kolonoskopi yaptırılması gerektiğini belirten Gümürdülü, dışkıyla beraber kan gelmesi, çabuk yorulma, nefes darlığı, dışkı çapında incelme, kabızlık-ishal periyodları, dışkılama alışkanlıklarının değişimi gibi rahatsızlıkların kolon kanserinin belirtisi olabileceğini kaydetti.

BASUR SANDIĞINIZ KANSER OLABİLİR

Makattan kan gelmesinin kalın bağırsak kanserinin en sık görülen belirtisi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Gümürdülü, “Maalesef böyle şikayetleri olan hastaların büyük çoğunluğu, nedeninin basur olduğunu düşünerek uzun bir süre doktora başvurmuyor. Oysa makattan kan gelmesi, basurun yanı sıra kalın bağırsak kanseri de dahil olmak üzere birçok hastalığın habercisi olabilir. Bu nedenle 50 yaş üzerindekiler, bilinen hemoroidal hastalığı olsa bile mutlaka kolonoskopik inceleme yaptırmalıdır” dedi.

TETİKLEYİCİ UNSURLAR

Kolon kanserini tetikleyici unsurlar arasında yanlış beslenme alışkanlıklarının ilk sırada yer aldığını belirten Gümürdülü, “Aşırı beslenme ve obezite birçok sağlık sorunu ile birlikte kolon kanseri gelişmesine de neden olabiliyor. Özellikle sebze ve meyvenin az tüketilmesi tüm sindirim sistemi sağlığını bozarken, kolon kanseri açısından da önemli risk teşkil ediyor. Bunun yanı sıra aşırı kırmızı et ve salam, sucuk, sosis tüketiminden de uzak durmak gerekiyor. Çünkü Dünya Sağlık Örgütü 2015 yılında salam, sucuk, sosis, pastırma gibi işlenmiş et ürünlerini kesin kanserojenler arasına dahil etmiştir” diye konuştu. Türk toplumunun geleneksel bir alışkanlığı olan mangal kültürüne de dikkati çeken Gümürdülü, “Ancak, mangalda etin yanması ciddi bir tehlike. Çünkü yanan ette kanserojenler oluşabiliyor. Bu kanserojenler mide, pankreas ve kolon kanserinin gelişmesini tetikleyebiliyor. Bu nedenle etin ateşe en az 15 cm’den yakın mesafede olmamasına dikkat edin. Etin mangalda kalma süresi uzadıkça da kanserojen madde oluşma riski artıyor. Bunun yanı sıra alkol ve sigara kullanımının genel sağlığı bozucu etkilerinin yanı sıra, diğer kanserlerde olduğu gibi kolon kanseri açısından da ciddi bir risk faktörü olduğunu unutmamak gerekir” uyarısında bulundu.

ANA TEDAVİ CERRAHİ MÜDAHALE

Kolon kanserinin ana tedavi yönteminin cerrahi müdahale olduğunu belirten Prof. Dr. Gümürdülü, hastalara ameliyat öncesi ve sonrasında kemoterapi veya radyoterapi uygulanabileceğini söyledi.
Lifsiz sebze, meyve tüketimi ve sağlıksız beslenmenin yol açtığı bazı kolon kanseri vakalarında, bağırsaklarda tıkanıklık olabileceğini kaydeden Gümürdülü, bu tip hastaların acil olarak ameliyat edilmesi gerektiğini vurguladı.

TIKANAN BAĞIRSAĞA STENT

Kalın bağırsak kanserinin zaman zaman bağırsak tıkanıklığına yol açtıktan sonra tespit edilebildiğini dile getiren Yüksel Gümürdülü, “Bu hastalar ya acil olarak ameliyat edilir, ya da tıkanan bölgeye stent yerleştirilerek tıkanıklık giderilir. Stent sonrası gerekiyorsa tümöre yönelik ön tedaviler de (kemoradyoterapi) tamamlandıktan sonra ameliyat daha uygun koşullarda yapılabilir” şeklinde konuştu. Gümürdülü, özellikle son 10 yılda tanı ve tedavide sağlanan ilerlemeler sayesinde kalın bağırsak kanseri olan hastalara kaliteli yaşam yolunun açıldığını da sözlerine ekledi.

Continue Reading

Çok Okunanlar