Connect with us

Manşet

İlk sonuçlar geliyor: Kuzey Irak’ta sandıktan ‘Kürdistan’ çıktı

Published

on

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) bağlı kentlerde yapılan bağımsızlık referandumunun sonuçları belli oldu. Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin yayın kuruluşu Rudaw’da yer alan verilere göre ilk elde edilen sonuçlar Kuzey Iraklıların yüzde 93,2’si bağımsızlık yönünde oy kullandığını gösteriyor.

Bağımsızlığa karşı çıkanların oranının da yüzde 6,8 olduğu belirtiliyor. Kesin sonuçların 72 saat içinde açıklanması bekleniyor.

DW Türkçe’nin Rudaw’dan aktardığına göre referanduma katılım oranı ise yüzde 78 civarında seyretti. IKBY’nin başkenti Erbil’de katılımın yüzde 90’ın üzerine çıktığı belirtiliyor. IKBY’de referandumda 5 milyondan fazla seçmen sandık başına çağrılmıştı.

Bölgede olası protestolara karşı önlem alınıyor. Kerkük Valiliği bir sonraki emre kadar gece sokağa çıkma yasağı ilan etti. Arap, Kürt ve Türkmenlerin yaşadığı kentte tansiyonun yükselmesinden endişe ediliyor.

BM’den uzlaşma çağrısı

Kuzey Irak’ta yapılan referandumun sonuçları nedeniyle uluslararası toplum endişeli. Referandumla ilgili bir açıklama yapan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, bağımsızlık referandumunun “istikrarsızlığa yol açabilecek muhtemel sonuçları” nedeniyle endişe duyduğunu ifade etti.

Sözcüsü aracılığı ile açıklama yapan Guterres, Irak’ın birliğine, toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı duyduğunu belirterek Irak’ın merkezi hükümeti ile Kürt yönetimi arasında yaşanan sorunlara ilişkin yapısal bir diyalog ve yapıcı bir uzlaşma sağlanması çağrısında bulundu.

Beyaz Saray’dan da referandumla ilgili bir açıklama yapıldı. Beyaz Saray sözcüsü, ABD’nin birleşik bir Irak’ın IŞİD’le mücadeleye ve İran’ı da geri püskürtmeye yoğunlaşmasını umduğunu söyledi.

Bağdat, Türkiye ve İran kızgın

Bağdat yönetimi, Türkiye ve İran ise referanduma sert tepki gösterdi. Referandum sonucunu tanımayacağını açıklayan Ankara, Kuzey Irak’la olan sınırlarını kapattı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ayrıca Kuzey Irak’tan yapılan petrol sevkiyatını durdurma tehdidinde bulundu.
Irak Unabhängigkeitsreferendum der Kurden im Nordirak
İran da Bağdat’ın çağrısı üzerine Kuzey Irak’a açılan sınır kapılarını kapattığını ilan etti. Ancak İran Dışişleri Bakanlığı bu açıklamadan birkaç saat sonra bir başka açıklama daha yaparak yalnızca hava sınırının kapalı olduğunu duyurdu.

Irak parlamentosu da referanduma karşı harekete geçti. Parlamentoda kabul edilen kararda Başbakan Haydar El İbadi’den 2003 yılından bu yana Kürtlerin kontrolündeki bölgeye askeri birlik göndermesi istendi. Irak yasalarına göre hükümet, parlamentoda alınan kararları anayasal çerçevede yerine getirmek zorunda. Bölgeye asker gönderilmesi ise Kürtlere karşı bir savaş ilanı anlamına geliyor.

“İstikrar faktörü olacağız”

Referandumun hukuku bir bağlayıcılığı bulunmuyor. IKBY Başbakanı Neçirvan Barzani, Erbil’de yaptığı açıklamada referandumla ilgili olarak “Komşu ülkelerle ilgili olduğu şeklinde anlaşılmasını istemiyoruz. Bağdat’tan ümidimizi kestiğimiz için bu yola girdik. Kürdistan’da yaptığımız, asla Türkiye için tehdit değildir. Türkiye’nin bizi anlamasını bekliyoruz. Referandum, asla 26 Eylül’de Kürdistan devletini ilan edeceğimiz anlamına gelmiyor” dedi.

IKBY Başkanı Mesud Barzani de Bağdat’la ilişkilerin başarısızlığa uğradığını ifade ederek Türkiye ve İran’a bölgede istikrar faktörü olma güvencesi vermişti.

Genel

Tutuklanan TTB Başkanı Fincancı’nın sözleri ‘ifade özgürlüğü’ kapsamına girer mi?

Published

on

By

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “terör propagandası” yaptığı suçlamasıyla tutuklanması bir kez daha ifade özgürlüğünün ne olduğu, kapsamı ve sınırları hakkında tartışmaların başlamasına yol açtı.

Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında dün “terör örgütü propagandası” yapmak ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bugün Fincancı ve TTB merkez yönetiminin görevden alınmasını da istedi.

Fincancı 20 Ekim’de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti.

TSK, KUZEY IRAK OPERASYONLARINDA KIMYASAL SILAH KULLANDI IDDIASI

18 Ekim’de PKK’ya yakın medya organlarında TSK’nın Kuzey Irak’taki bazı operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” öne sürüldü, iddiaya dayanak olarak çeşitli görüntüler paylaşıldı.

Şebnem Korur Fincancı iki gün sonra PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, Birleşmiş Milletler’in Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bu iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.”

Minnesota Protokolü, adli nitelikli otopsilerin tamamının, muhakkak adli tıp uzmanı veya adli patologlar tarafından ve tam donanımlı otopsi birimlerinde yapılmasını öngörüyor.

Bu iddiaların ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu” belirtildi.

Şebnem Korur Fincancı, hakkında soruşturma başlatılmasının ardından medyaya yaptığı açıklamalarda söylediklerinin iddiaların araştırılmasını savunmaktan ibaret olduğunu vurguladı. Ancak Fincancı, AKP iktidarinin hedef göstermesi uzerine tutuklandı.

BBC NEWS Turkce

Continue Reading

Manşet

Sivas E Tipi yönetimi ve gardiyanlar işkence suçu işliyor

Published

on

By

Cezaevinde tutuklulara yönelik kötü uygulamalar ilişkin gelen bilgiler arasında; “2 günde bir musluklardan 1.30 saat su veriliyor, sadece 3 kova var suyu koydukları kova fazla olursa geri alıyor döküyorlar. Koğuşta kantinden para karşılığında alınan suya da el koyuyorlar” şeklinde bilgiler geliyor. 

TUTUKLULAR YERDE YATIYOR VE BATTANİYE SERİLMESİNE İZİN VERİLMİYOR

Cezaevlerinde kapasitenin en az 2 katından fazla tutuklunun bulunduğuna ilişkin Adalet Bakanlığı’nın açıkladı. Cezaevlerinden gelen bilgiler de tutukluların yerlerde yattığına ilişkin bilgiler gelmeye devam ediyor. Sivas E Tipi Cezaevi’nin yönetimi ve gardiyanlar, yerde yatan tutukluların yere battaniye sermesine bile izin vermiyor. 

ŞİKAYET DİLEKÇESİ YAZAN TUTUKLULARA PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULUYOR

Cezaevi Müdürü’nün koğuşlarda dolaşarak psikolojik baskı uyguladığı ve koğuşlarda herhangi bir tutuklunun mesleğini sorduğu cevap vermediğinde ise makam odasına götürüp işkenceler uyguladığı iddia ediliyor. Koğuşlarda gezerken tutuklulara sürekli kötü sözlerle muamelede bulunduğuna ilişkin bilgiler yer alıyor. 

Makumlara ait  itiraz ve şikayet dilekçelerini ilgili yerlere ulaştırmadığı ve geri verdiği kaydediliyor. Şikayet dilekçesi veren tutuklulara ise koğuşta psikolojik baskı uyguladığı belirtiliyor. 

Continue Reading

Manşet

Interpol, Türkiye’den gelen kırmızı bültenleri beklemeye aldı

Published

on

By

Interpol’ün, üye devletleri suç, suçlu ve tehditler karşısında bilgilendirdiği ve gerektiği zaman yakalama emri talebi ilettiği sekiz ayrı bülten tipinden en bilineni olan kırmızı bültenle aranan kişilerin arasında Adil Öksüz, Mihraç Ural ve Salih Müslim gibi isimler var.

Uluslararası Polis Teşkilatı’nın (Interpol), Türkiye tarafından çıkartılan 50’ye yakın kırmızı bülteni askıya aldığı öne sürüldü. Sabah gazetesinden Erkam Çoban’ın haberine göre Türkiye, yurt dışında olduğunu değerlendirdiği bazı kişiler için adli makamlarca acil yakalama talebinde bulunurken, Interpol dosyaları ‘siyasi’ bularak beklemeye aldı.

Eş zamanlı olarak hükümetin ‘F..’ olarak tanımladığı örgütün firarisi Adil Öksüz, eski PYD Eş Başkanı Salih Müslim, THKP-C Acilciler üyesi Mihraç Ural gibi isimlerin aralarında bulunduğu 50’ye yakın kişi ile ilgili kırmızı bülten çalışmaları başlatılmıştı.

Kırmızı bülten talepleri onaylandıkları takdirde Interpol, kendisine üye 170 ülkeye bunu yayımlayacak ve Türkiye’nin istediği birçok kişi hakkında yakalama kararı verilmiş olacaktı.

Yakın zaman önce Türkiye, Türkiye kökenli Alman yazar Doğan Akhanlı hakkında kırmızı bülten çıkartmış, yazar İspanya’da gözaltına alınmıştı. Interpol daha sonra Akhanlı hakkındaki kırmızı bülteni sildi.

Continue Reading

Çok Okunanlar