Connect with us

Logo Üstü - Sol

iPhone 8 ve iPhone 8 Plus 20 Ekim’de satışa çıkıyor

Published

on

iPhone 8 ve iPhone 8 Plus’ın Türkiye çıkış tarihi kesinleşti. 20 Ekim itibariyle Türkiye genelinde satışa sunulması beklenen yeni iPhone 8’lerin özelliklerine gelince… En büyük değişikliklerden biri düzelen ekran kasa oranı ve yeni ekran teknolojisi olması bekleniyordu. iPhone 6 modelinden beri süregelen tasarım anlayışı iPhone 7 ve iPhone 7 Plus ile birlikte aynı şekilde devam etmişti.

Bu kez çerçevesiz telefonların döneminde Apple da kayıtsız kalamayacak gibi görünüyordu ama yine öyle olmadı. 4.7 inç olacak olan iPhone 8, iPhone 6’dan beri gelen standart iPhone ölçülerini ve görünüşünü bize sunuyor.

Tasarım tarafında çok fazla şey değişmezken ilk kez kasa cam ile kaplandı. Bu gerçekten de tasarım tarafında önemli bir yenilik olarak göze çarpıyor. Çelikle güçlendirilmiş olan bu kasa %50 daha da güçlendirilmiş durumda.

Kasa ölçüleri ise 143.5 x 71 x 7.3 mm olarak belirlenmiş. IP68’e sahip olan cihaz suya ve toza karşı büyük bir koruma sağlıyor.

iPhone 8’de, iPhone X ve 8 Plus modelinde kullanılan, toplamda 6 çekirdekli Apple 11 Bionic işlemcisi kullanılıyor.

Ayrıca bu işlemci A10’a göre yüzde 25 daha iyi performans sağlarken, çoklu çekirdek performansında bu farkı yüzde 70’e kadar çıkartabilecek.

Yenilenen işlemcinin 2 çekirdeği yüksek performans modunda çalışacakken, diğer 4 çekirdeği ise daha az güç isteyen durumlarda çalışacak.

RAM tarafındaysa iPhone 7’deki gibi iPhone 8, 2 GB bellek kullanılacak.

Bağlantı tarafındaysa Bluetooth 5, LTE-A gibi yenilikçi standartlar bizleri bekliyor. Ayrıca Apple Pay’e özel olarak NFC sistemi de cihazda bulunuyor.

Ana kamera sensörü ise 12 MP olacak. Uzun süre 12 MP‘de kalan iPhone modelleri bu kez önemli bir MP artışı ile gelecek diye düşünüyorduk ama böyle bir şey yaşanmadı.

iPhone 8 kamerası ise inanılmaz bir video performansı ile geliyor. Kamera 4K çözünürlükte 60fps kayıt yapabilecek. Ayrıca 1080p’de bu hız 240fps’ye çıkacak.

Ön kamera tarafında ise yine 7 MP kamera kullanılıyor. Arka kamerada f/1.8 diyafram değerini devam ettiren Apple, ön kamerada ise f/2.2 diyaframı tercih etmiş. Kamera tarafında iPhone 8 Plus ve iPhone X’teki geliştirmelerin altında kalan iPhone 8, iPhone 7’ye göre yeni iyileştirmelerden faydalanabilen ve video performansı artırılmış bir model olarak dikkat çekiyor.

Henüz batarya tarafında net bir rakam paylaşılmasa da pil ömrünün iPhone 7 ile benzer olması bekleniyor. Ayrıca iPhone 8’de ilk kez kablosuz şarj desteği de kullanılmış olacak.

Bunlara ek olarak hızlı şarj desteğinin de geldiğini hatırlatalım.

iPhone 8’in Türkiye fiyatı henüz belli değil; yurtdışında ise 699 dolardan başlayan fiyatlarla satılıyor.

iPhone 8 Plus özellikleri

Ekran: 5.5 inç, 1080 x 1920 piksel, 3D Touch, True Tone

İşlemci: Apple A11 Bionics

RAM: 3 GB RAM

Depolama: 64 ve 256 GB depolama alanı

Arka Kamera: 12 megapiksel f/1.8 ve 12 megapiksel f/2.8

Ön Kamera: 7 megapiksel, f/1.7 diyafram açıklığına sahip.

İşletim Sistemi: iOS 11

Bağlantı: Wi-Fi 802.11 a/b/g/n/ac, Bluetooth 5.0, A-GPS, GLONASS

Yeni iPhone modellerine güç veren Apple A11, 4 tanesi düşük güç tüketimine sahip Mistral ve 2 tanesi üst seviye performans sunan Monsoon olmak üzere toplamda 6 adet işlemci çekirdeğine ev sahipliği yapıyor.

iPhone 7 serisinde yer alan A10 Fusion’a göre yüzde 70 daha fazla performans sunan Apple A11, grafik tarafında ise yüzde 30 daha fazla performans sunarken, A10’a göre çok daha az enerji tüketiyor.

5.5 inçlik Retina HD bir ekranın yer aldığı akıllı telefon, 3D Touch teknolojisine ev sahipliği yaparken, oldukça geniş renk gamutu sayesinde renklerin en canlı haliyle görüntülenebilmesini sağlıyor.

Çözünürlük tarafında herhangi bir değişikliğe gitmeyen Apple, iPhone 8 Plus’ın ekranında kullanıcılara 1080 x 1920 piksel çözünürlük ve 401 ppi piksel yoğunluğu sunuyor.

Apple A11 yonga setinin içerisinde yer alan yeni görüntü sinyal işlemcisi iPhone 8 Plus’ın, düşük ışık koşullarında çok daha başarılı işler çıkarmasına ve yüksek çözünürlüklü video kaydı gerçekleştirebilmesine imkan tanıyor.
Zira, iPhone 7 Plus modelinde olduğu gibi arka tarafında 12 megapiksel çözünürlüğünde iki adet kameraya ev sahipliği yapan iPhone 8 Plus, 4K çözünürlükte 60 fps video kaydı gerçekleştirebiliyor.

iPhone 7 Plus ile benzer bir şekilde birisi f/1.8 diğeri ise f/2.8 diyafram aralığına sahip olan bu kameralar, True Tone Flash ile güçlendiriliyor.

Artırılmış gerçekliğin ön plana çıkarıldığı iPhone 8 Plus ile birlikte Portrait Lighting isimli yeni bir özelliği kullanıma sunan Apple, bokeh efekti konusunda çok daha başarılı işlere imza atıyor.

3 GB RAM’e ev sahipliği yapan akıllı telefon, 64 GB ve 256 GB olmak üzere iki farklı depolama alanı seçeneği ile karşımıza çıkıyor.

Logo Üstü - Sol

Yalnızlığın getirdiği olumlu özellikler

Published

on

By

Bilişsel fonksiyonlar, motor fonksiyonu ve bağışıklık sistemi açısından güçlü sosyal ilişkiler büyük önem taşıyor.

Tek başına bir hücrede tutulan insanlar, yetimhanelerde izole edilen çocukların uzun süre tek başına kalmasının halüsinasyona ve başka ruhsal dengesizliklere yol açtığını gösteren çok sayıda örnek var.

Ama bunlar kişinin kendi iradesi dışında maruz bırakıldığı yalnız kalma durumları. Bazıları da yalnız kalmayı kendisi tercih ediyor. Yalnız kalmanın iş ve duygusal yaşam açısından olumlu yanları olduğunu gösteren araştırmalar var.

Yalnızlık yaratıcılığı artırıyor. Uzmanlar yaratıcılığı, orijinallik ve fayda içeren düşünme ve eylem olarak tanımlıyor. Yeni deneyim ve düşüncelere açık olmak, özgüven ve bağımsızlık, yaratıcılıkla bağlantılı kişilik özellikleri olarak görülüyor. Buradaki bağımsızlık sosyal normları fazla umursamamayı, yalnızlığı tercih etmeyi de içeriyor.

Yaratıcı insanların en önemli özelliklerinden biri sosyalleşme konusunda fazla istekli olmamaları. Yalnız zaman geçirmek yaratıcılık için gerekli olan düşünme, tevekkül ve gözlem yapmayı mümkün kılıyor.

Sosyal geri çekilme konusunda araştırma yapan psikolog Julie Bowker bu durumu nedenleri itibariyle üçe ayırıyor. Korku veya endişe kaynaklı utangaçlık, sosyalleşmekten hoşlanmama nedeniyle kaçınma ve yalnızlık tercihi nedeniyle sosyalleşmemek. Araştırmalar işte bu üçüncü tür yalnızlık ile yaratıcılık arasında bağlantı olduğunu ve bu yalnızlığın olumlu etkisi olduğunu ortaya koyuyor. Bowker, bu tür insanların “yalnızlığı tercih ettiğini, ama başkalarıyla olmaktan çekinmediklerini” belirtiyor.

Continue Reading

Logo Üstü - Sol

Az uyumak ve uyurken öğrenmek mümkün mü?

Published

on

By

Uykuda öğrenmek mümkün mü?

Aşina olduğunuz kokular uyku sırasında beyninizde bellek oluşumunu kolaylaştırıp bazı temel öğrenme işlemlerinde performansınızı artırabilir.

Uykuya dalarken kolumuz, bacağımız neden oynar?

Uykuya dalış sırasında kol ve bacaklarda görülen oynama oldukça yaygın ve zararsızdır.

E-kitaplar ve akıllı telefonların yaydığı mavi dalga ışık beyni hala gündüzmüş gibi düşünmeye ittiği için uykusuzluğu tetikleyeceğinden yatmadan önce bu cihazlarla fazla haşır neşir olmamak gerekir.

İyi bir uyku için ne yapmalı?

Vücut saatimiz bize gündüz uykusu için en uygun saatlerin 2 ile 4 arasında olduğunu söylüyor. Fakat yaratıcılığınızı güçlendirmek veya vücudunuzu canlandırmak için farklı saatlerde uyumak gerekir.

DEC2 genindeki bir mutasyon nedeniyle bazı insanlara günde dört saatlik uyku yetiyor.

Uykuya neden ihtiyaç duyduğumuza dair teorilerden birine göre, beynimiz o gün yaşanan olayları uyku sırasında belleğe kaydediyor. Ayrıca hoş olmayan, travmatik olaylara ilişkin anılarla da uyku sırasında baş ediyor olabiliriz.

Askeri araştırmacılar, erken yatarak uykunuzu iyice alırsanız sonraki günlerde uykusuzluktan daha az etkileneceğinizi belirtiyor.

Neden esneriz?

Esnemek uykusuzluğun belirtisi olmayabilir. Bazı araştırmalar vücut ısımız biraz yükseldiğinde esnemeye başladığımızı ve 37 dereceye düşünceye dek esnediğimizi gösteriyor. Ama başka teoriler de var.

Guinness Rekorlar Kitabı, insanların kasıtlı uyanık kalarak kendilerine zarar verebileceği gerekçesiyle birkaç yıl önce uykusuzluğa dayanma denemelerini kayda geçirmeye son verdi.

Continue Reading

Logo Üstü - Sol

Yanlış beslenme kolon kanserine yol açabiliyor

Published

on

By

İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, sinsice ilerleyen ve erken dönemde neredeyse hiçbir belirti vermeyen, kolon kanseri tedavisinde erken teşhis kritik rol oynadığını ve yanlış beslenmenin bu hastalığa neden olabileceğini söyledi.

“1-31 Mart Kolon Kanseri Farkındalık Ayı” nedeniyle kolon kanserinden korunma yolları, belirtileri ve tedavisi hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Gümürdülü, kalın bağırsağın yüzeyini örten mukoza tabakasının anormal büyümesi sonucuyla gelişen kabarcıkların (poliplerin) zamanla kanserli dokuya dönüştüğünü ifade etti. 50 yaşından sonra hiçbir şikayeti olmasa dahi mutlaka kolonoskopi yaptırılması gerektiğini belirten Gümürdülü, dışkıyla beraber kan gelmesi, çabuk yorulma, nefes darlığı, dışkı çapında incelme, kabızlık-ishal periyodları, dışkılama alışkanlıklarının değişimi gibi rahatsızlıkların kolon kanserinin belirtisi olabileceğini kaydetti.

BASUR SANDIĞINIZ KANSER OLABİLİR

Makattan kan gelmesinin kalın bağırsak kanserinin en sık görülen belirtisi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Gümürdülü, “Maalesef böyle şikayetleri olan hastaların büyük çoğunluğu, nedeninin basur olduğunu düşünerek uzun bir süre doktora başvurmuyor. Oysa makattan kan gelmesi, basurun yanı sıra kalın bağırsak kanseri de dahil olmak üzere birçok hastalığın habercisi olabilir. Bu nedenle 50 yaş üzerindekiler, bilinen hemoroidal hastalığı olsa bile mutlaka kolonoskopik inceleme yaptırmalıdır” dedi.

TETİKLEYİCİ UNSURLAR

Kolon kanserini tetikleyici unsurlar arasında yanlış beslenme alışkanlıklarının ilk sırada yer aldığını belirten Gümürdülü, “Aşırı beslenme ve obezite birçok sağlık sorunu ile birlikte kolon kanseri gelişmesine de neden olabiliyor. Özellikle sebze ve meyvenin az tüketilmesi tüm sindirim sistemi sağlığını bozarken, kolon kanseri açısından da önemli risk teşkil ediyor. Bunun yanı sıra aşırı kırmızı et ve salam, sucuk, sosis tüketiminden de uzak durmak gerekiyor. Çünkü Dünya Sağlık Örgütü 2015 yılında salam, sucuk, sosis, pastırma gibi işlenmiş et ürünlerini kesin kanserojenler arasına dahil etmiştir” diye konuştu. Türk toplumunun geleneksel bir alışkanlığı olan mangal kültürüne de dikkati çeken Gümürdülü, “Ancak, mangalda etin yanması ciddi bir tehlike. Çünkü yanan ette kanserojenler oluşabiliyor. Bu kanserojenler mide, pankreas ve kolon kanserinin gelişmesini tetikleyebiliyor. Bu nedenle etin ateşe en az 15 cm’den yakın mesafede olmamasına dikkat edin. Etin mangalda kalma süresi uzadıkça da kanserojen madde oluşma riski artıyor. Bunun yanı sıra alkol ve sigara kullanımının genel sağlığı bozucu etkilerinin yanı sıra, diğer kanserlerde olduğu gibi kolon kanseri açısından da ciddi bir risk faktörü olduğunu unutmamak gerekir” uyarısında bulundu.

ANA TEDAVİ CERRAHİ MÜDAHALE

Kolon kanserinin ana tedavi yönteminin cerrahi müdahale olduğunu belirten Prof. Dr. Gümürdülü, hastalara ameliyat öncesi ve sonrasında kemoterapi veya radyoterapi uygulanabileceğini söyledi.
Lifsiz sebze, meyve tüketimi ve sağlıksız beslenmenin yol açtığı bazı kolon kanseri vakalarında, bağırsaklarda tıkanıklık olabileceğini kaydeden Gümürdülü, bu tip hastaların acil olarak ameliyat edilmesi gerektiğini vurguladı.

TIKANAN BAĞIRSAĞA STENT

Kalın bağırsak kanserinin zaman zaman bağırsak tıkanıklığına yol açtıktan sonra tespit edilebildiğini dile getiren Yüksel Gümürdülü, “Bu hastalar ya acil olarak ameliyat edilir, ya da tıkanan bölgeye stent yerleştirilerek tıkanıklık giderilir. Stent sonrası gerekiyorsa tümöre yönelik ön tedaviler de (kemoradyoterapi) tamamlandıktan sonra ameliyat daha uygun koşullarda yapılabilir” şeklinde konuştu. Gümürdülü, özellikle son 10 yılda tanı ve tedavide sağlanan ilerlemeler sayesinde kalın bağırsak kanseri olan hastalara kaliteli yaşam yolunun açıldığını da sözlerine ekledi.

Continue Reading

Çok Okunanlar