Connect with us

Politika

Kılıçdaroğlu: Referandumda yüzde 51.2 ‘hayır’ çıktı!

Published

on

Fox Tv’de İsmail Küçükkaya’nın konuğu olan Kılıçdaroğlu, “Referandumda 51.2 Hayır çıktı. YSK’ya çöreklenmiş bir yapı dedi ki evet çıktı. Devletin parası, uçağı her şeyi kullanıldı. Ona rağmen başarılı olamadılar. Önlemini alacağız. Bugünden bütün altyapıyı oluşturuyoruz. Sandığa gideceğiz. 2019’da bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getireceğiz” dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP’nin 36. Olağan Kongresi’nde rakibi olan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin kurultaydaki konuşmasını çok beğendiğini ifade ederek, “Parti içiyle ilgili konuştu ama ben tam aksine Türkiye’nin sorunlarından çıkma konusuna değindim. Muharrem Bey bizim değerli bir arkadaşımız tabi ki bizim için çalışacak, bizim ortak bir hedefimiz var” ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

Haklı olduğunuz bir davayı kaybetme şansınız yoktur. Herkes huzur içinde yaşasın istiyoruz. Gerginlik anlayışını ortadan kaldıracağız. Ordumuz Afrin’de ama biz içeride kavgalar, iftiralar yaşıyoruz.

Bir ülkeyi sevmek o ülkenin bayrağına sahip çıkmak demektir, o ülkenin insanına sahip çıkmak demektir, herkesi dost olarak görmek demektir, üretmek demektir. Bir ülkeyi sevmek insan haklarına değer vermek demektir.

CHP kurultayı

Kurultayda delegelerin seçtiği 60 kişi var, hepsi değerli. 60 kişiden bir MYK oluşturduk, MYK’daki arkadaşlarımız kendi görevlerini yaptıkları sürece başarıyı sağlayabiliriz. Eğitim politakaları, demokrasi, dış politikalarımız sorunlu… Bu sorunları aşmak zorundayız. Ben şunu garanti edebilirim; biz sorunları saptama ve çözüm üretme konusunda en yetkin MYK’yız. Değişim sihirli bir sözcüktür, hayatın her alanında yeniliklere açık olmak zorundayız. Bir sorunu çözeriz ama başka bir sorun ortaya çıkar.

Muharrem İnce’nin konuşmasını çok beğendim. Parti içiyle ilgili konuştu ama ben tam aksine Türkiye’nin sorunlarından çıkma konusuna değindim. Muharrem Bey bizim değerli bir arkadaşımız tabiki bizim için çalışacak, bizim ortak bir hedefimiz var.

İlker Başbuğ’a yapılan eleştiriler

Olaya şuradan başlamak lazım; İlker Başbuğ terörist diye hapse atmadılar mı? Pek çok komutanı idama mahkum ettiler, sonra dediler ki; orduya kumpas kuruldu. Ne diyor İlker Başbuğ, “Afrin’de ordumuz terör örgütleriyle mücadele ediyor, bunu siyasallaştırmayın” diyor. Eee doğru diyor, giden ordu Türk ordusu, hepimizin çocukları orada mücadele ediyor. Bunu söyledi diye hesabını verecek diyor. Önce sen hesabını ver, Balyoz’un, Ergenekon’un hesabını ver.

Afrin Operasyonu

Afrin Operasyonu gerekli, tıpkı İdlib gibi. Afrin’de de güvenli bölgeye ihtiyaç var. Bunu yaparken naptı? O bölgede Suriye’de temel aktörler vardı, onlara bilgi verildi ve onlarla beraber yola çıkıldı. Ben şu cümleyi kullandım: Evet gireceğiz, güvenliğimizi sağlayacağız. Buna kim karar verecek, ordu karar verecek.

Ben Afrin merkezine girmeyelim dedim. Kimi terörist kabul edecekler orada? Bu sözü kullanırken biz emekli askerlerle konuşuyoruz, o ülkede kendi bölgemizin güvenliğini sağlıyoruz ama bir süre sonra çekileceğiz. Nitekim iktidar kanadı da bunu söyledi.

30 km- 50 km gidildi güvenlik sağlandı. Suriyelilerin evini, yolunu yapacaksınız diyeceksiniz ki ben buraya 50 bin Suriyeli yerleştireceğim. Sizden tek bir şey istiyorum, bir tek terör örgütü üyesini Türkiye’ye sokmayacaksınız. Afrin ayrı, Afrin’in merkezine girmek ayrı. Ben kendi ülkemin güvenliği için mücadele ediyorum, ben 30-40 km’de güvenliğimi sağlıyorsam sorun yok.

Suriyelileri de eğitin kendi ülkeleri için mücadele etsinler. İktidar doğrulara tahammül edemiyor. Ben söyledim diye kafadan karşı çıkıyorlar.

Seni herkes aldattı kardeşim, tek aldatmayan benim. Ne söylediysem doğru çıktı.

ABD’ye tepki

ABD’ye en sert tepki verilmeli. ABD bizim istediğimiz süreci geliştirmezse İncirlik’i de, Kürecik’i de kapatırsınız. En baştan beri Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına sokmayın dedim. Suriye’nin bu hale gelmesinin ana sorumlusu Erdoğan. Silah gönderdi, Emevi Camisi’nde namaz kılacağız dedi, Nusra’nın IŞİD’in doğmasına neden oldu.

Türkiye’nin tavrını ortaya koyması lazım; Ben Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayım, Esad da bunu istiyor. Esad’la görüşmemiz gerekiyor. Suriye ordusu bir yandan girsin, biz bir yandan girelim. Bitirelim.

Soçi’de Esad’ın adamları orada, orada görüşüyorlar. Kim dedi görüşmüyorlar diye?

Referandumda 51.2 çıktı

Referandumda 51.2 Hayır çıktı. YSK’ya çöreklenmiş bir yapı dedi ki evet çıktı. Devletin parası, uçağı her şeyi kullanıldı. Ona rağmen başarılı olamadılar. Önlemini alacağız. Bugünden bütün altyapıyı oluşturuyoruz. Sandığa gideceğiz. 2019’da bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getireceğiz.

Biz siyasetimizi kendi parti programımız çerçevesinde yaparız. Erdoğan da zaman zaman doğruları söylüyor. Dünkü grup toplantısında bu faizlerle işsizlik önlenmez diyor, dedim ki doğruyu söylüyor.

Şimdi böyle şeyler için önlem alıyoruz. 2019’da sandığa gideceğiz, bu ülkeyi refaha döndüreceğiz. Cumhurbaşkanının tarafsız olması lazım, benim Cumhurbaşkanım değil. Kendisi AKP’nin Genel Başkanı.

Öne Çıkanlar

Erdoğan’dan IMF’ye: Türkiye’yi yönetecek birisi varsa o da benim; sen sadece paranı al!

Published

on

By

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye’de yaşanan çatışmalarla ilgili olarak NATO‘ya tepki gösterdi. “Yeri geldi Afganistan’da olduk Somali’de olduk şu anda Suriye’de bu olaylar yaşanırken, ey NATO sen ne zaman olacak da gelip bizim yanımızda yer alacaksın?” diyen Erdoğan, IMF‘ye de “Türkiye’yi yönetecek birisi varsa o da benim; sen sadece paranı al” diye seslendi.

Bolu’da partisinin 6. olağan il kongresinde konuşan Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Suriye ve Irak sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturmak isteyenler yüzlerindeki maskeleri indirip niyetlerini ifşa ettiler. Kimsenin ummadığı operasyonları başlattık. Müttefikimiz dediğimiz güçlere bakışı sahadaki eylemlere göre yeniden belirledik. NATO’nun üyesiyiz. Yeri geldi Afganistan’da olduk Somali’de olduk şu anda Suriye’de bu olaylar yaşanırken, ey NATO sen ne zaman olacak da gelip bizim yanımızda yer alacaksın? 911 kilometre burada bizim sınırımız var, sürekli terör örgütleri bizi taciz ediyor, Suriye rejimi aynı şekilde bu yollara başvuruyor. Peki sen ne zaman ortaya çıkacaksın, devamlı ben bunları mı söyleyeceğim? Şu ana kadar hala olumlu bir ses söz yok.

“Biz iktidara geldiğimizde de attığımız her adımda bize olmaz dediler, yapamazsınız dediler, başaramazsınız dediler. Daha ileri gidip ‘haddinizi aşmayın ha’ dediler. IMF’nin bize dediği laf ‘olmaz’. Ne olmaz? Sen paranı alıyor musun, alıyorsun. Bizden sonra borç istedi. Arkadaşlar “Verelim mi?” dedi, “Verin” dedim. Bugün borç alan yarın emir alır.

(IMF’ye) Türkiye’yi yönetecek birisi varsa o da benim. Sen sadece paranı al.”

Continue Reading

Gündem

“Windows, bu kadar hızlı güncellenmiyor!”

Published

on

By

BirGün yazarı Bülent Mumay, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ın açıklaması sonrası başlayan “dinde reform” tartışmalarını değerlendirdi. “Erdoğan’ın Nurettin Yıldız gibilerini eleştirmek zorunda kalırken başlattığı ‘İslamda güncelleme’ tartışmasının, hedeflenen Saadet tabanını ‘Cumhur İttifakı’ndan bir parça daha uzaklaştıracağı aşikâr” diyen Mumay, Erdoğan’ın bir gün sonra yaptığı “Dinde reform yapmak haddimize mi” açıklamasıyla ilgili olarak da “Windows, bu kadar hızlı güncellenmiyor” ifadesini kullandı.

Bülent Mumay‘ın “Windows, bu kadar hızlı güncellenmiyor!” başlığıyla yayımlanan (11 Mart 2018) yazısının ilgili bölümü şöyle:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasıyla patlak veren “dinde güncelleme” meselesinin zamanlaması, AKP açısından hiç de iyi olmadı. Karamollaoğlu’nun “Cumhur ittifakı”na kapıyı kapatmasından sonra, AKP’nin niyeti Saadet Partisi tabanını kazanmaktı. Erdoğan’ın Nurettin Yıldız gibilerini eleştirmek zorunda kalırken başlattığı “İslamda güncelleme” tartışmasının, hedeflenen Saadet tabanını “Cumhur İttifakı”ndan bir parça daha uzaklaştıracağı aşikâr. Dünkü Milli Gazete’nin manşeti de, bu öfkeyi yansıtıyordu. “İslam’ın güncellenmesi ne demek?” başlığıyla çıkan gazete, Erbakan’ın “Din, Allah yapısıdır” sözlerini de 1. sayfadan hatırlatma gereği duymuştu.

Gerçi çok da şey etmemek lazım. Erdoğan, “güncelleme” açıklamasını da güncelledi. Önce, sözcüsü İbrahim Kalın twitter’dan “izahat” yapma gereği duydu. Yetmeyince Cumhurbaşkanı bizzat devreye girdi. Bir gün önce, “İslam’ın güncellenmesi gerektiği”nden söz eden Erdoğan, tepkiler üzerine “Dinde reform olmaz, haddimize mi” deme gereği duydu. Saray’ın 24 saat içinde güncelleme açıklamasına getirdiği güncelleme, Windows işletim sisteminin sürekli gönderdiği güncelleme yamalarından bile daha hızlı geldi. “Şehirleri mahvettik” tadında çıkışlarla uzunca bir süredir kendi muhalefetini yapan Erdoğan’ın yeni bir hamlesi olabilir, kim bilir. “Değişmeyen tek şey değişimin kendisi” diyen Cem Karaca da rahmet istedi şimdi…

Bu arada enteresan bir gelişme daha oldu… Aralarında Ankara ve Marmara’nın da bulunduğu ilahiyat fakülteleri, Erdoğan’ın sözlerine “açıklık” getirmek için bildiriler kaleme aldı. “Aslında şunu demek istedi” tadındaki açıklamaları yapanların, bir yerlerden motive edildikleri aşikar elbette… Tarikat yurtlarındaki çocuk istismarları konusunda gıkı çıkmayan, kendisine ilahiyatçı diyen sapıkların kadınları aşağılayan “fetva”ları karşısında ‘lâl’ olan ilahiyatçıların, Saray’ın tekzip bürosu olarak hizmet vermeye başladı aniden. Ne diyelim, yeni “akademik görev”leri hayırlı olsun…

Continue Reading

Editörden

Bakan Zeybekci’den Moody’s ve AB’ye: Ne halt edersen et umurumuzda değil

Published

on

By

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli’de düzenlenen Türk Eximbank’ın strateji, değerlendirme ve eğitim toplantısında, Türkiye’nin kredi notunu düşüren uluslararası derecelendirme kuruluşu olan Moody’s‘e yüklendi. “Neye göre düşürdün, hangi kriteri dikkate aldın?” diyen Bakan Zeybekci, “Ne halt edersen et umurumuzda da değil. Senin kastını biz gayet iyi biliyoruz, niyetini de biliyoruz. Fırsat bu fırsat deyip, Türkiye üzerindeki kredi ve finans maliyetlerini artırma gayretlerinden başka bir şey değildir. Bu bir tefeci mantığıdır” dedi.

Karahayıt Mahallesi’nde bir otelde düzenlenen Türk Eximbank’ın strateji, değerlendirme ve eğitim toplantısına Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Denizli Valisi Hasan Karahan, Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili Osman Zolan, Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım ve Türk Eximbank çalışanları katıldı.

‘AVRUPA BİRLİĞİ’NE TAM ÜYELİK UMURUMUZDA DEĞİL’

Toplantının açılışında konuşan Bakan Zeybekci, dünyanın en hızlı büyüyen ülkesinin Türkiye olduğunu söyledi. Bakan Zeybekci, “Her türlü sağına soluna kulp takabilirler ama kendi ağızlarıyla bazen itiraf etmek zorunda kalıyorlar. Aralık ayında IMF’nin raporunda satın alma gücü paritesine göre 26 bin 500 dolarlık kişi başına düşen milli geliriyle dünyanın 13’üncü büyük ekonomisinin Eximbank’asıyız. Avrupa’nın 5’inci büyük ülkesinin Eximbank’asıyız. Hedef olarak mutlaka dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi, Avrupa’nın da ilk 3 büyük ekonomisinden biri olacağız. Hedef olarak, ‘Avrupa Avrupa’ dediğimiz zaman da birileri şöyle sanıyor: ‘Bunların işi gücü yok, bunlar illaki Avrupa Birliği’ne ölüp tutuşuyorlar, Avrupa Birliğine illaki girmek istiyorlar.’ Yok böyle bir derdimiz bizim. Bizim derdimiz başka. Atatürk muasır medeniyet dediğinde Avrupa Birliği yoktu daha, hayali bile yoktu. Birbirlerini boğazlamakla meşguldüler. Biz evrensel standartlardaki ülkemizi refah seviyesine, insan hakları, özgürlükler, çevre hassasiyetleri, sağlık, teknoloji, bilim standartlarına çıkarmak için kendimize hedef olarak gördük. Biz o hedefe ulaştığımızda, bizim için bunun enstrümanlarından biri de Avrupa Birliğine tam üyelik süreci, yani bu kaldıracı kullanmak gibi de menfaatimize olabilir, bunu kendimize stratejik hedef olarak görüyoruz. Biz o hedefe ulaştığımızda Avrupa Birliği’ne tam üye olup olmamak bizim işimiz değil, açıkça söylüyorum umurumuzda da değil. O, o günün Türkiye’sinin vereceği bir karardır, tam üye olup olmamakla ilgili. Buna ne onlar karar verebilir, ne de biz karar verebiliriz. Ama hedefimiz, o hedefe ulaşmak. Onun içindir zaten bütün yolculuğumuz” diye konuştu.

‘BUNLARINKİ TEFECİ MANTIĞI’

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu ‘Ba1’den ‘Ba2’ye düşürmesine tepki gösteren Zeybekci, şunları söyledi:

“Yine geçen hafta bir kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye’yle ilgili not düşürmesi… Neye göre düşürdün, hangi kriteri dikkate aldın? Avrupa Birliği’nin toplam geri dönmeyen kredi hacmi 1.2 trilyon dolar. AB üyesi ülkelerden birinde geri dönmeyen kredilerin milli gelire oranı yüzde 60’ın üzerinde. Bizimki yüzde 3 bile değil. Türkiye’nin notunu düşürüyor, onunkini artırıyor. Ne halt edersen et umurumuzda da değil. Senin kastını biz gayet iyi biliyoruz, niyetini de biliyoruz. Fırsat bu fırsat deyip, Türkiye üzerindeki kredi ve finans maliyetlerini artırma gayretlerinden başka bir şey değildir. Bu bir tefeci mantığıdır. Ne kadar itibarının olduğunu da gösterdi millet. Öyle bir karar açıkladın, ardından ekonomi ve finans piyasalarının sana verdiği tepki sıfır. Sana verdiği itibar sıfır. Bunları bileceğiz, mesafemizi koruyacağız. İlişkilerimiz menfaat ilişkisi olacak. Bunları asla dikkate almayacağız. 29 Mart’ta Türkiye’nin büyüme rakamları açıklanacak. Söylüyoruz: 2017 yılında 2016 yılına göre verdiğimiz yatırım teşvik belgeleri yüzde 81 rakamsal olarak arttı, 175 milyar lira. Bunlar 2018’de yatırıma dönüşecek. Belgesini vermediğimiz 100 milyar liralık yatırımcı bekliyor. 2018 yılında dolar bazında 100 milyarlık özel ve reel sektör yatırımı olacak. Yatırımların büyümeye katkısından dolayı 2018 yılında Türkiye’nin büyüme performansı 2017 gibi yüksek olacak diyoruz. 2018 yılıyla ilgili beklentilerimiz ve ihracatın artması, üretimin de büyümeye etkileri yüksek gelecek ve bunlar yine mahcup olacaklar.”

Continue Reading

Çok Okunanlar