Connect with us

Genel

Ölümüne çalışmak tercihimiz değil ama

Published

on

Şırnaklı madenciler: “Bölgede tarım mı bıraktılar, fabrika mı açtılar, sigortasız ölümüne çalışmak zorundayız”

 

Şırnak’ta önlem alınmayan ve iş güvenliği sağlanmayan madenlerden yaşanan ölümlere rağmen Şırnaklılar başka bir geçim kaynaklarının olmamasında dolayı madenlerde ölümüne çalışmaya devam ediyor.

Cizre Belediyesine atanan kayyımdan sonra işinden olan bir taşeron işçi madende çalışmaya başlamasının nedenini Evrensel Gazetesi’ne anlattı. “Tüm yaşananlara rağmen nasıl halen madende çalışıyorsunuz diye soruyorlar” diyen işçi, “Bölgede tarım mı bıraktılar ya da bir fabrika açtılar da biz mi çalışmadık? Şırnak’taki işsizlik bizleri ölümüne bile olsa madenlerde çalışmaya sürüklüyor” dedi.

Şırnak’ta önlem alınmadığı için ‘ölüm kuyuları’ haline gelen madenlerde işçiler hayatını kaybetmeye devam ediyor. Son zamanlarda Şırnak’ta 17 Ekim’de yaşanan göçükte 8 işçi ardından 23 Kasım’da devrilen iş makinesinin altında kalan 1 bir işçi hayatını kaybederken, 4 Aralık günü kapatılan madendeki malzemelerini almak isteyen 2’si kardeş 3 işçi gaz zehirlenmesinden hayatını kaybetti.

İşinden olma korkusu
Şırnak’ta çok sık yaşanan maden cinayetlerinden sonra alınmayan önlemlere karşın gündemden düşene kadar madenler sadece kapatılıyor. Ancak işçiler hayatını kaybetmeye devam ediyor. Şırnak’ta iş imkanı bulamayan birçok kişi ölüme rağmen geçimini sağlamak için madenlerde çalışmak zorunda kalıyor. 3 ay önce kayyım atanan Cizre Belediyesindeki işinden atılan taşeron işçilerden birisi de uzun süre iş arayıp bulamayınca madenlerde çalışmak zorunda kaldı. Maden işçisiyle onu madenlerde çalışmak zorunda bırakan nedenleri konuşmak isterken bize çarpıcı bilgiler veriyor. Asgari ücrete kölelik koşullarında çalıştığı işinden olmamak için bizden isminin yazılmamasını ve fotoğrafını çekmememizi istiyor.

Çözüm dedikleri madenleri geçeci kapatmak
Maden işçisi 17 Ekim’de yaşanan göçükten sonra bir hafta boyunca bölgede bulunan madenlerin kapatıldığını askerin bölgede nöbet tutarak kimsenin geçişine izin vermediğini daha sonra ise yeniden geçişlere izin verdiğini söyledi. Çalıştığı madenin durumunu sorduğumuz maden işçisi “Çalıştığım maden kaçak, burada 15 işçiye yakın çalışıyoruz hiç birimizin sigortası yok düşük ücretlere çalışmak zorunda kalıyoruz” cevabını verdi. Maden işçisi, sabahın erken saatlerinde gittikleri maden sahalarının bulunduğu bölgenin girişinde kontrol noktası olduğunu her gidip geldiklerinde orada görev yapan güvenlik güçlerinin kendilerinin madenlerden gidip geldiğini bildiklerini ifade etti.

Önce sigortamızı yapsınlar
Maden işçileri olarak sürekli olarak kapatmanın çare olmadığını vurguladıklarını belirten maden işçisi, “Çözüm olarak gerekli önlemler alınarak işçilerin sigortaları yapılmalı ve en önemlisi işçi sağlığı ve güvenliği yönetmeliklerine uygun şekilde madenlerin düzenlemeleri yapılmalıdır” dedi. Maden işçisi son olarak “Her maden kazasından sonra alınmayan önlemlerden bahsedip göstermelik olarak madenleri kısa süreliğine kapatıp açıyorlar. Bunlar çözüm değil bu yöntem devam ettiği sürece Şırnak’ta madenci ölümleri haberlerini duymaya devam edeceğiz” dedi.

Fabrika açtılar da biz mi çalışmadık
Maden işçisi belediyeden çıktıktan sonra uzun bir süre aradığını ancak iş bulamadığı için mecbur olarak madende çalışmak zorunda kaldığını vurguladı. O da tüm Şırnaklılar ve madenciler gibi kapatmanın çare olmadığını söylüyor. Maden işçisi “Bakın benim köyüm boşaltıldığı için ne tarım ne hayvancılık yapabiliyorum. Yıllardır çalıştığım belediyeden de kovuldum.Uzun süredir iş aradım ama bulamayınca mecbur madene indim. Çünkü çocuklarıma bakmak zorundayım” dedi. Ağabeyini de yıllar önce meydana gelen maden kazasında hayatını kaybettiğini belirten maden işçisi “Biz bu madenlerde ağabeylerimizi, babalarımızı, çocuklarımızı ve kardeşlerimizi kaybettik. Tüm buna rağmen nasıl halen madenlerde çalışıyorsunuz diye soruyorlar. Bölgede tarım mı bıraktılar ya da bir fabrika açtılar da biz mi çalışmadık? Şırnak’taki işsizlik bizleri ölümüne bile olsa madenlerde çalışmaya sürüklüyor” diye konuştu.

Continue Reading

Genel

Tutuklanan TTB Başkanı Fincancı’nın sözleri ‘ifade özgürlüğü’ kapsamına girer mi?

Published

on

By

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “terör propagandası” yaptığı suçlamasıyla tutuklanması bir kez daha ifade özgürlüğünün ne olduğu, kapsamı ve sınırları hakkında tartışmaların başlamasına yol açtı.

Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında dün “terör örgütü propagandası” yapmak ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bugün Fincancı ve TTB merkez yönetiminin görevden alınmasını da istedi.

Fincancı 20 Ekim’de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti.

TSK, KUZEY IRAK OPERASYONLARINDA KIMYASAL SILAH KULLANDI IDDIASI

18 Ekim’de PKK’ya yakın medya organlarında TSK’nın Kuzey Irak’taki bazı operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” öne sürüldü, iddiaya dayanak olarak çeşitli görüntüler paylaşıldı.

Şebnem Korur Fincancı iki gün sonra PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, Birleşmiş Milletler’in Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bu iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.”

Minnesota Protokolü, adli nitelikli otopsilerin tamamının, muhakkak adli tıp uzmanı veya adli patologlar tarafından ve tam donanımlı otopsi birimlerinde yapılmasını öngörüyor.

Bu iddiaların ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu” belirtildi.

Şebnem Korur Fincancı, hakkında soruşturma başlatılmasının ardından medyaya yaptığı açıklamalarda söylediklerinin iddiaların araştırılmasını savunmaktan ibaret olduğunu vurguladı. Ancak Fincancı, AKP iktidarinin hedef göstermesi uzerine tutuklandı.

BBC NEWS Turkce

Continue Reading

Genel

Ankara’da otopark 24 saat bir lira

Published

on

By

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna’nın talimatıyla başkentteki belediyeye ait otoparkların hepsi 24 saat boyunca 1 lira olacak, bir saatlik parkın ise ücretsiz olacağı belirtildi.

Sabah gazetesinin haberine göre, Büyükşehir Belediye Meclisi’ne sunulacak önerinin onaylanması durumunda Mogan ve Göksu gibi mesire alanları da bu tarifeden hizmet verecek.

Amaç trafik akışını kolaylaştırmak”

​Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Tuna, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Belediyeye ve belediye şirketlerine ait bütün otoparklar 1 saate kadar ücretsiz olacak. 1 saatten sonrada 24 saat boyunca 1 TL olacak. Biz vatandaşlarımızın otopark alışkanlığını sağlamak istiyoruz. Bu şekilde yollardaki araç trafiğinin olmayacağı düşünüyoruz. Otoparklardan gelir elde etmekten ziyade trafik akışına kolaylık sağlamak amacıyla böyle bir girişimimiz var. Bu uygulama açık otoparklar, kapalı otoparklar gibi bütün otoparkları kapsıyor. Özel şahıslara ait otoparklar bu uygulamanın dışında olacak. Biz kararı imzaladık. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisimiz de uygun görürse gerçekleşmiş olacak” ifadelerini kullandı.

Continue Reading

Genel

Binlerce kadın sokaklarda: Yaşasın feminist mücadelemiz!

Published

on

By

8 Mart Kadınlar Günü’nde İstanbul’da binlerce kadın,  bu yıl 16’ncısı yapılan Feminist Gece Yürüyüşü’nde bir araya geldi. Beyoğlu’na gelen binlerce kadın, sloganlar, zılgıtlar, düdükler ve halaylar eşliğinde taleplerini dile getirdi.

Her yıl 8 Mart’ta İstanbul’da geleneksel olarak olarak yapılan Feminist Gece Yürüyüşü başladı. ‘Gündüzleri de geceleri de istiyoruz’ diyerek Taksim Meydanı’ndan Tünel’e İstiklal Caddesi boyunca yürüyüşe başlayan kadınlar, kadına yönelik şiddeti, cinsel istismarı, çocuk istismarını protesto ediyor.

Mor bayraklar, dövizler ve pankartlar taşıyan hemen her kesim ve yaştan binlerce kadın, sıklıkla “Yaşasın feminist mücadelemiz”, “Jin, jiyan, azadi,” (kadın-yaşam-özgürlük) “Sokakları da, meydanları da terk etmiyoruz”, “İtaat etmiyoruz” ve “İsyan” sloganlarını atıyor.

Yürüyüşe, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da katıldı.

 

Continue Reading

Çok Okunanlar