Connect with us

Genel

Özelleştirmeye karşı 2 bin madenci ocaktan çıkmama eylemi başlattı

Published

on

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen torba yasa tasarısının, ‘TTK ile Türkiye Kömür İşletmeleri, uhdelerinde bulunan maden ruhsat sahalarını işletmeye, işlettirmeye, bunları bölerek yeni ruhsat talep etmeye ve bu ruhsatları ihale etmeye yetkilidir’ şeklindeki 58’inci maddesi, Zonguldak’ta tepki çekmişti. Genel Maden İşçileri Sedikası (GMİS), geçen cuma günü yaklaşık 4 bin madenci ile birlikte, kurumun özelleştirilmesinin önünü açan tasarıya basın açıklaması yaparak tepki göstermişti.

Madenciler, bugün de tasarıya tepki için maden ocağından çıkmama eylemi başlattı. Kuruma bağlı müessese müdürlüklerine ait maden ocaklarında gece 24.00-08.00 vardiysında çalışan işçiler, sabah mesaileri bitmesine rağmen yer üstüne çıkmadı. Gündüz 08.00.16.00 vardiyası için iş yerlerine giden madenciler, arkadaşlarının yukarıya çıkmaması üzerine ocak önünde beklemeye başladı.

GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, sendikanın eylem kararı almadığını, işçilerin kendilerinin örgütlenerek böyle bir eylem başlattığını söyledi. Sendika olarak acil toplantı yaptıklarını belirten Demirci, toplantının ardından gerekli açıklamayı yapacaklarını kaydetti.

Gündüz vardiyasındaki işçiler de eyleme katıldı

Zonguldak’ın Ereğli ilçesi Kandilli beldesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı Armutçuk Müessese Müdürlüğü’nde, gece vardiyasında çalışan ve yerin 170 metre altındaki ocaktan çıkmayan işçilere, gündüz vardiyasındaki işçiler de yer altına inerek, destek verdi. Ocak önünde açıklama yapan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Armutçuk Şube Başkanı Ali Eşitmez, işçilerin kendi inisiyatifleriyle eyleme başladığını belirterek, şöyle konuştu:

“Torba yasada 58’inci maddenin çıkış amacı, hepimizin bildiği üzere TTK uhdesinde bulunan maden ruhsatlarının bölünerek, mülkiyeti ile birlikte diğer müteşebbislere verilmesi olayı. Bir nevi özelleştirme. Madenci arkadaşlarla birlikte mücadele azmimizle bugün sabah iş yerine geldiğimizde, gece vardiyasındaki arkadaşlarımızın bu maddenin bu hafta içerisinde Meclis’e geleceğini, geç kalmak istemediklerini, bu saat itibariyle ocaktan çıkmadıklarını ifade ettiler. Bizler de kendilerine bu işi diyalog ile masa başında çözmek istediğimizi söyledik. Bugün, genel merkez önünde buluşacaktık. Çarşamba günü Meclis’te tüm muhalefet milletvekilleri ve Zonguldak’taki sivil toplum kuruluşlarıla birlikte bir basın açıklaması yapacağımızı duyurmuştuk. Bu kararı cumartesi günü başkanlar kurulu toplantısında almıştık; fakat madenci arkadaşlarımız, daha önceki yasalarda olduğu gibi hükümetin bunu alelacele gecenin bir vakti geçirebileceği endişesi ile şu anda kendilerini yer altına kilitlediler. Şu anda, gece vardiyasında görev yapan 160 arkadaşımız, yer altında. Dışarıya çıkmadılar. Gündüz vardiyasındaki arkadaşlarımız da bekliyorlar. Yarısı da onlara destek vermek için yer altına ekmeklerini paylaşmak için indiler. Burada, sendika olarak arkadaşlarımızın aldığı kararın her zaman arkasındayız. Bu madde, Meclis’ten geri çekilinceye kadar arkadaşlarımız dışarıya çıkmayacaklarını ifade ediyorlar.”

Söz konusu maddenin Zonguldak’ın sonu olacağını savunan Eşitmez, “Bu madde, ölümlü iş kazalarını artıracak. ‘Özel sektör’ demek, ‘ölüm’ demek. O nedenle tüm madenciler olarak daha büyük kazalara meydan vermemeleri için bu maddenin bir an evvel geri çekilmesini talep ediyoruz” dedi.

TTK’ya işçi alınsın

GMİS Üzülmez Şube Başkanı Tayfun Demir de Üzülmez Müessese Müdürlüğü’ne bağlı Asma-Dilaver işletmesinde, gece vardiyasında çalışan yaklaşık 250 işçinin ocaktan çıkmayarak, eylem yaptığını söyledi. Diğer müesseselerde de eylemler yapıldığını anlatan Demir, şunları söyledi:

“Torba yasadan kaynaklanan kısım kısım bölünerek, satılmasına tepki olarak arkadaşlarımızın böyle bir tepkisi var. Ülkenin şartlarına baktığımız zaman böyle bir şey yaşamak istemiyoruz; ama biz, uzlaşı içinde olmak istiyoruz. Eğer mevcudu koruyarak, iş yerimizin yaşatılması isteniyorsa acilen işçi alınması gerekir. Dolayısıyla kavgamız; işimizin, aşımızın, ekmeğimizin kavgası. Başka bir kavga yok. Mevcut şartlara baktığımız zaman da iş yeri boşaltılmadan diğer işçi arkadaşlarımızın işe girmesi söz konusu değil. Burada, yer altında yaklaşık 250 madenci arkadaşımız var. Yer üstünde de yaklaşık 800 işçi arkadaşımız işe girmedi. Diğer müesseselerde de olduğunu duyduk. Maden işçisi, çok uysaldır; ama maden işçisini belli bir zaman sonra durdurmakta bizler bile sıkıntı çekebiliriz. Biz, uzlaşı istiyoruz. Biz, işimizi yaşatmak istiyoruz. Başka bir amacımız yok.” (DHA)

Genel

Tutuklanan TTB Başkanı Fincancı’nın sözleri ‘ifade özgürlüğü’ kapsamına girer mi?

Published

on

By

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “terör propagandası” yaptığı suçlamasıyla tutuklanması bir kez daha ifade özgürlüğünün ne olduğu, kapsamı ve sınırları hakkında tartışmaların başlamasına yol açtı.

Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında dün “terör örgütü propagandası” yapmak ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bugün Fincancı ve TTB merkez yönetiminin görevden alınmasını da istedi.

Fincancı 20 Ekim’de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti.

TSK, KUZEY IRAK OPERASYONLARINDA KIMYASAL SILAH KULLANDI IDDIASI

18 Ekim’de PKK’ya yakın medya organlarında TSK’nın Kuzey Irak’taki bazı operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” öne sürüldü, iddiaya dayanak olarak çeşitli görüntüler paylaşıldı.

Şebnem Korur Fincancı iki gün sonra PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, Birleşmiş Milletler’in Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bu iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.”

Minnesota Protokolü, adli nitelikli otopsilerin tamamının, muhakkak adli tıp uzmanı veya adli patologlar tarafından ve tam donanımlı otopsi birimlerinde yapılmasını öngörüyor.

Bu iddiaların ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu” belirtildi.

Şebnem Korur Fincancı, hakkında soruşturma başlatılmasının ardından medyaya yaptığı açıklamalarda söylediklerinin iddiaların araştırılmasını savunmaktan ibaret olduğunu vurguladı. Ancak Fincancı, AKP iktidarinin hedef göstermesi uzerine tutuklandı.

BBC NEWS Turkce

Continue Reading

Genel

Ankara’da otopark 24 saat bir lira

Published

on

By

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna’nın talimatıyla başkentteki belediyeye ait otoparkların hepsi 24 saat boyunca 1 lira olacak, bir saatlik parkın ise ücretsiz olacağı belirtildi.

Sabah gazetesinin haberine göre, Büyükşehir Belediye Meclisi’ne sunulacak önerinin onaylanması durumunda Mogan ve Göksu gibi mesire alanları da bu tarifeden hizmet verecek.

Amaç trafik akışını kolaylaştırmak”

​Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Tuna, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Belediyeye ve belediye şirketlerine ait bütün otoparklar 1 saate kadar ücretsiz olacak. 1 saatten sonrada 24 saat boyunca 1 TL olacak. Biz vatandaşlarımızın otopark alışkanlığını sağlamak istiyoruz. Bu şekilde yollardaki araç trafiğinin olmayacağı düşünüyoruz. Otoparklardan gelir elde etmekten ziyade trafik akışına kolaylık sağlamak amacıyla böyle bir girişimimiz var. Bu uygulama açık otoparklar, kapalı otoparklar gibi bütün otoparkları kapsıyor. Özel şahıslara ait otoparklar bu uygulamanın dışında olacak. Biz kararı imzaladık. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisimiz de uygun görürse gerçekleşmiş olacak” ifadelerini kullandı.

Continue Reading

Genel

Binlerce kadın sokaklarda: Yaşasın feminist mücadelemiz!

Published

on

By

8 Mart Kadınlar Günü’nde İstanbul’da binlerce kadın,  bu yıl 16’ncısı yapılan Feminist Gece Yürüyüşü’nde bir araya geldi. Beyoğlu’na gelen binlerce kadın, sloganlar, zılgıtlar, düdükler ve halaylar eşliğinde taleplerini dile getirdi.

Her yıl 8 Mart’ta İstanbul’da geleneksel olarak olarak yapılan Feminist Gece Yürüyüşü başladı. ‘Gündüzleri de geceleri de istiyoruz’ diyerek Taksim Meydanı’ndan Tünel’e İstiklal Caddesi boyunca yürüyüşe başlayan kadınlar, kadına yönelik şiddeti, cinsel istismarı, çocuk istismarını protesto ediyor.

Mor bayraklar, dövizler ve pankartlar taşıyan hemen her kesim ve yaştan binlerce kadın, sıklıkla “Yaşasın feminist mücadelemiz”, “Jin, jiyan, azadi,” (kadın-yaşam-özgürlük) “Sokakları da, meydanları da terk etmiyoruz”, “İtaat etmiyoruz” ve “İsyan” sloganlarını atıyor.

Yürüyüşe, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da katıldı.

 

Continue Reading

Çok Okunanlar