Cezaevlerindeki fiziki yetersizliklerin sıralandığı raporda, avukata erişim hakkı, telefon ve mektup hakkı gibi temel konularda engellemelerin yaşandığı belirtildi.
PPJ’nin raporunda, genel durum özeti kısmında Türkiye’de darbe girişimi sonrasında yaşananların özetine yer verildi. ‘Cadı avı, 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından saatler sonra başladı. Onlarca asker, öğretmen, memur, polis ve sivil darbeden sadece saatler sonra gözaltına alınıp işkence gördü’ ifadeleri kulanıldı.
15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘kontrollü darbe’ söylemine de yer verildi. Ayrıca raporda, ’15 Temmuz darbe girişimi birçok kişi tarafından Hitler’in iktidarını sürdürmek için düzenlediği ‘Reichstag Fire’ organizasyonuna da benzentiliyor’ denildi.
Sıralanan insan hakları ihlalleri için, ‘Tecavüz, işkence, dayak… bunlar sadece bilinenler’ denilen raporda, Türkiye’deki cezaevlerinin BM standartlarının çok uzağında olduğuna vurgu yapıldı.
Bunun yanında tutuklu gazetecilerin bulunduğu hapishanelerde yemek servislerinin, kültürel ve spor aktivitelerinin engellendiği, ziyaret ve ziyaretçilere yönelik olarak da birçok baskı ve keyfi uygulamanın yapıldığı ifade edildi. Raporda, gazetecilerin kişisel mağduriyetlerine de yer verildi.
PPJ tarafından hazılanan raporun giriş ve sonuç bölümlerinde işkence, tecavüz, tehdit ve kötü muamele gibi unsurların ‘yaygınlaştığına’ dikkat çekildi. İşkence ve kötü muameleyle ilgili hazırlanan CPT raporlarının Türkiye Hükümeti tarafından yayınlanmasına izin verilmediği vurgulandı. ‘Hükümet, duyulmasını istemediği konuları yasaklıyor’ ifadelerine yer verilen raporda, tutuklu yakınlarına da baskı uygulandığına değinildi.
Uluslararası ve ulusal bağımsız gözlemcilerin cezaevlerindeki koşulları gözlemlemesinin engellendiğine de değinilen raporda, yaşanan insan hakları ihlalleri sıralandı. Raporda, yaşananların özeti kısmında ‘Öyle bir ülke düşünün ki Amnesty’nin temsilcileri bile terörist iddiasıyla tutuklanıyor!’ ifadeleriyle insan hakları ihlallerinin boyutu gözler önüne serildi.
Tutuklulara psikolojik baskı ve sindirme yöntemlerinin uygulandığını vurgulayan kuruluş, raporda, ‘Gözaltına alınanlara zorla suç kabul ettirilmeye çalışıldığı, temel insan onuruna aykırı davranışlarda bulunulduğu’ ifadelerini kullandı.
Gözaltına alınan veya tutuklanan kişilerin çıplak arandığına, tacize uğradığına, avukatlarıyla görüşme yapmalarına izin verilmediğininin aktarıldığı raporda, ‘İfade vermeye elverişli olmadıkları ortamlarda ifadeleri zorla alınıyor’ sözlerine yer verildi.
Türkiye üzerine çalışmalar yapan PPJ, kendisini, ‘Barış, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları konusunda çalışmalar yapan bir kuruluş’ olarak niteliyor.