Connect with us

Manşet

Saray, bir yılda maliyeti kadar para harcadı

Published

on

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen “Cumhurbaşkanlığı 2016 Yılı Bütçe Giderleri Kesin Hesap Cetveli” Sayıştay’ın Cumhurbaşkanlığı’na ilişkin 2016 yılı denetim raporunda yer almayan bazı harcamaları da ortaya çıkardı.

Cumhuriyet’ten Sinan Tartanoğlu’nun haberine göre, CHP’li vekiller, komisyon görüşmeleri sırasında, Saray’ın yapım ve tefriş maliyetini öğrenmek istedi. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, “Külliye’ye taşınırken bu rakamların içerisinde tefrişin, ana tefriş malzemelerinin de olduğunu biliyoruz. Yani biz gittiğimizde Külliye’de bütün masalar, koltuklar her şey vardı ve ihale kapsamında alınmıştı. Külliye’nin devlete maaliyeti 1 milyar 370 milyon TL” dedi. Kesin hesaba göre Saray, 2016 yılında 1 milyar 292 milyon 555 bin 356 TL harcadı.

Kesin hesaba göre Saray 2016 yılında 434 milyon 96 bin TL ödenek aldı. Yıl içinde Maliye Bakanlığı’ndan alınan 915 milyon 400 bin TL ek ödenek ile birlikte Saray’ın kasasındaki para 1 milyar 349 milyon 496 bin TL’ye çıkarıldı. Bunun 4 milyon 396 bin 100 TL’si Dışişleri Bakanlığı bütçesine aktarıldı.

‘Mantığa aykırı’

Komisyon görüşmeleri sırasında CHP’li Bülent Kuşoğlu bu farkın nedenini sordu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kasırga ise “Biz bunu öngörüyoruz ama bir taraftan iş devam ederken bunu projelendirmek maliyeti hesap edip bütçeye yansıtma şansımız olmuyor. Rakamlar ortaya çıktığında biz bir iz ödenek koyuyoruz, makul bir rakam, 8-10 milyon neyse, onu bütçede tarif ediyoruz ama yıl içerisinde gerçekleşen ihtiyacımız olan gerçek rakam ortaya çıktığında onu ek ödenek olarak talep ediyoruz; bundan ibarettir” yanıtını verdi. Kuşoğlu ise “Yani, 400 milyonluk bütçe yapıp sonra o bütçeyi 1.300’le, 1.300’e yakın bir rakamla kapatmak bütçe mantığına aykırı” ifadelerini kullandı.

“Bütçe ödeneklerinin harcanmasında, tasarruf ilkelerine de gereken titizlik gösterilmiştir” ifadelerinin kullanıldığı Kesin Hesap Cetveli’ne göre, 2016’da Saray’ın Sayıştay raporlarında “toplam” olarak kaydedilen harcalamalarındaki bazı kalemler şöyle:

– Yazı araçları, yazım, çizim ve ölçüm araç ve malzemeleri, kâğıt ürünler, yazıcı, fotokopi ve baskı makinesi malzemeleri, küçük kırtasiye gerek ve malzemeleri gibi genel “kırtasiye malzemeleri” kalemi için 1 milyon 540 bin 858 TL.

– Tek kullanımlık mutfak eşyaları için 405 bin 986 TL. Servis ve saklama kapları için 118 bin 595 TL. Sofra ve çatal-bıçak takımları için 158 bin 831 TL.

– Beslenme/gıda ve mutfak cihaz ve aletleri için 3 bin 655 TL.

– Temizlik malzemeleri için 689 bin 766 TL, temizlik araç ve gereçleri için 485 bin 211 TL, temizleme ve dezenfeksiyon solüsyonları için 873 bin 941 TL olmak üzere “temizleme ekipmanları” için toplamda 2 milyon 48 bin 920 TL. Yıkama, temizleme ve ütüleme cihaz ve araçları için 3 milyon 553 bin 92 TL. Böylece temizlik için toplam 5.5 milyon TL.

– Giyecekler için 3 milyon 85 bin 394 TL, mefruşat ürünleri için 2 milyon 20 bin 139 TL.

İçecek için 610 bin TL

– İçecek grubunda, sadece alkolsüz içecek alımı yapıldı: 610 bin 653 TL.

– Baharat ve çeşniler ile çikolata ve tatlandırıcılar için 104 bin 625 TL

– Kuş ve kümes hayvanları, balık, köpek ve kedi ve diğer hayvanlar olmak üzere “yem grubu” kalemi için toplam 44 bin 160 TL.

– Otomobil lastikleri için 699 bin 543 TL, minibüs ve kamyonet lastikleri için 11 bin 799 TL, kamyon ve otobüs lastikleri için 13 bin 752 TL, traktör ve iş makinesi lastikleri için 3 bin 841 TL olmak üzere “nakil vasıtaları lastikleri” toplamda 728 bin 936 TL. Taşıtların yedek parçaları için 244 bin 813 TL. Taşıtlar için toplamda 973 bin 749 TL.

– Hediye amaçlı taşınır malzemeler için 1 milyon 396 bin 947 TL. Güvenlik, korunma ve gösteri amaçlı tüketim malzemeleri için 424 bin 488 TL.

Genel

Tutuklanan TTB Başkanı Fincancı’nın sözleri ‘ifade özgürlüğü’ kapsamına girer mi?

Published

on

By

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “terör propagandası” yaptığı suçlamasıyla tutuklanması bir kez daha ifade özgürlüğünün ne olduğu, kapsamı ve sınırları hakkında tartışmaların başlamasına yol açtı.

Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında dün “terör örgütü propagandası” yapmak ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bugün Fincancı ve TTB merkez yönetiminin görevden alınmasını da istedi.

Fincancı 20 Ekim’de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti.

TSK, KUZEY IRAK OPERASYONLARINDA KIMYASAL SILAH KULLANDI IDDIASI

18 Ekim’de PKK’ya yakın medya organlarında TSK’nın Kuzey Irak’taki bazı operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” öne sürüldü, iddiaya dayanak olarak çeşitli görüntüler paylaşıldı.

Şebnem Korur Fincancı iki gün sonra PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, Birleşmiş Milletler’in Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bu iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.”

Minnesota Protokolü, adli nitelikli otopsilerin tamamının, muhakkak adli tıp uzmanı veya adli patologlar tarafından ve tam donanımlı otopsi birimlerinde yapılmasını öngörüyor.

Bu iddiaların ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu” belirtildi.

Şebnem Korur Fincancı, hakkında soruşturma başlatılmasının ardından medyaya yaptığı açıklamalarda söylediklerinin iddiaların araştırılmasını savunmaktan ibaret olduğunu vurguladı. Ancak Fincancı, AKP iktidarinin hedef göstermesi uzerine tutuklandı.

BBC NEWS Turkce

Continue Reading

Manşet

Sivas E Tipi yönetimi ve gardiyanlar işkence suçu işliyor

Published

on

By

Cezaevinde tutuklulara yönelik kötü uygulamalar ilişkin gelen bilgiler arasında; “2 günde bir musluklardan 1.30 saat su veriliyor, sadece 3 kova var suyu koydukları kova fazla olursa geri alıyor döküyorlar. Koğuşta kantinden para karşılığında alınan suya da el koyuyorlar” şeklinde bilgiler geliyor. 

TUTUKLULAR YERDE YATIYOR VE BATTANİYE SERİLMESİNE İZİN VERİLMİYOR

Cezaevlerinde kapasitenin en az 2 katından fazla tutuklunun bulunduğuna ilişkin Adalet Bakanlığı’nın açıkladı. Cezaevlerinden gelen bilgiler de tutukluların yerlerde yattığına ilişkin bilgiler gelmeye devam ediyor. Sivas E Tipi Cezaevi’nin yönetimi ve gardiyanlar, yerde yatan tutukluların yere battaniye sermesine bile izin vermiyor. 

ŞİKAYET DİLEKÇESİ YAZAN TUTUKLULARA PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULUYOR

Cezaevi Müdürü’nün koğuşlarda dolaşarak psikolojik baskı uyguladığı ve koğuşlarda herhangi bir tutuklunun mesleğini sorduğu cevap vermediğinde ise makam odasına götürüp işkenceler uyguladığı iddia ediliyor. Koğuşlarda gezerken tutuklulara sürekli kötü sözlerle muamelede bulunduğuna ilişkin bilgiler yer alıyor. 

Makumlara ait  itiraz ve şikayet dilekçelerini ilgili yerlere ulaştırmadığı ve geri verdiği kaydediliyor. Şikayet dilekçesi veren tutuklulara ise koğuşta psikolojik baskı uyguladığı belirtiliyor. 

Continue Reading

Manşet

Interpol, Türkiye’den gelen kırmızı bültenleri beklemeye aldı

Published

on

By

Interpol’ün, üye devletleri suç, suçlu ve tehditler karşısında bilgilendirdiği ve gerektiği zaman yakalama emri talebi ilettiği sekiz ayrı bülten tipinden en bilineni olan kırmızı bültenle aranan kişilerin arasında Adil Öksüz, Mihraç Ural ve Salih Müslim gibi isimler var.

Uluslararası Polis Teşkilatı’nın (Interpol), Türkiye tarafından çıkartılan 50’ye yakın kırmızı bülteni askıya aldığı öne sürüldü. Sabah gazetesinden Erkam Çoban’ın haberine göre Türkiye, yurt dışında olduğunu değerlendirdiği bazı kişiler için adli makamlarca acil yakalama talebinde bulunurken, Interpol dosyaları ‘siyasi’ bularak beklemeye aldı.

Eş zamanlı olarak hükümetin ‘F..’ olarak tanımladığı örgütün firarisi Adil Öksüz, eski PYD Eş Başkanı Salih Müslim, THKP-C Acilciler üyesi Mihraç Ural gibi isimlerin aralarında bulunduğu 50’ye yakın kişi ile ilgili kırmızı bülten çalışmaları başlatılmıştı.

Kırmızı bülten talepleri onaylandıkları takdirde Interpol, kendisine üye 170 ülkeye bunu yayımlayacak ve Türkiye’nin istediği birçok kişi hakkında yakalama kararı verilmiş olacaktı.

Yakın zaman önce Türkiye, Türkiye kökenli Alman yazar Doğan Akhanlı hakkında kırmızı bülten çıkartmış, yazar İspanya’da gözaltına alınmıştı. Interpol daha sonra Akhanlı hakkındaki kırmızı bülteni sildi.

Continue Reading

Çok Okunanlar