Vatan yazarı Güntekin Onay, maçın yıldızının Quaresma olduğunu söylerken, Fanatik yazarı Mehmet Demirkol ise Talisca’sız olmayacağı tespitini yaptı. Sabah yazarı Metin Tekin ise yazısında “Bu oyun liderliği hak ediyor” ifadelerini kullandı.
Güntekin Onay: İstediğimiz puanı aldık
Beşiktaş, maça çok hızlı başladı ve ilk 15 dakika sağlı sollu hücumlarla Monaco savunmasını hırpaladı. Ancak sürekli olarak yüksek toplarla ceza alanı içinde Cenk’i topla buluşturma düşüncesi verimlilik getirmedi. Kamil Glik çok tecrübeli bir stoper ve hava toplarında geçilmez bir kale.
Monaco ilk maçtaki görüntüsünden çok daha diri ve organize bir görüntü ortaya koydu. Şenol Güneş’in son haftalarda büyük form düşüklüğü yaşayan Talisca’yı ilk 11’de başlatmamasını yadırgamadım. Ancak kanat hücumlarıyla Quaresma üzerinden oynuyorsanız rakip ceza alanına Cenk dışında girecek tek oyuncu bu durumda Babel oluyor. Yani yeterli sayısal çoğunluk ile rakip savunmayı hataya zorlayamadı Beşiktaş.
İlk yarının son dakikasında yenik duruma düşmek ise planları değiştirdi ve 2’inci yarıda gol için oynayan bir Beşiktaş vardı. Bu kez daha direkt ve yerden oynayınca daha etkili oldu siyah-beyazlılar.
Maçın yıldızı Quaresma’nın kazandırdığı penaltıyı Cenk gole çevirince ihtiyacımız olan golü bulduk. Ancak Portekizli star çok önemli fırsatları da kaçırdı.
Dün gece Cenk çok hareketliydi, Oğuzhan mükemmele yakın oynadı. Tolgay bir kaç basit top kaybı dışında iyi işler yaptı. Tosic çıkana kadar kusursuzdu. Pepe dikkatliydi. Beraberlik Monaco’yu devre dışı bıraktı ve liderlik yolunda temsilcimize avantaj getirdi.
Mehmet Demirkol: Talisca’sız olmaz
Monaco’nun son iki haftada orta sahasını daha iyi bir hale getirdiği, oradaki rol paylaşımının artık daha iyi olduğu açık. Şenol Güneş muhtemel bir ön alan baskısına tedbir mi getirmek istedi, yoksa Beşiktaş’ın ligde yaşadığı defansif zaaflardan mı bilinmez, Talisca’yı yedek bıraktı.
Ancak Talisca’nın dışarıda kalmasıyla elde edilen avantajlar, varlığıyla elde edilenlerin çok gerisinde kaldı. Talisca içeride olduğu zaman Quaresma’nın ortalarının etkisi çok büyük oluyor.
Babel, Cenk ve Talisca’nın hareketli oyunu Beşiktaş’ın ceza sahası içi avantajlarını zor engellenir hale getiriyor. O olmayınca sadece Talisca’yı kaybetmiyorsun. Aynı zamanda Babel ve Cenk de markaj altında kalıyor.
Yoksa Oğuzhan ve Tolgay iyi oynadılar. Oyunu ceza sahasına taşımakta bir zorluk olmadı. Ancak ceza sahasına girişleri hem nicelik hem nitelik açısından yetersiz kaldı. Maçın o ana kadar en iyilerinden Adriano’nun hatasıyla gelen gol bu krizi derinleştirebilirdi.
Neyse ki Tolgay’ın derin ve şahane pasına, Quaresma çok yapmadığı bir şey yapıp çerçeveyi karşıdan gören yerde topla buluşup penaltıyı aldı. Sonrasında Babel’in harika dalışında boş kaleye topu atabilse, Şenol Güneş Talisca’nın yokluğuna enteresan bir çözüm buldu diyebilecektik. Ya da sonraki 2 pozisyonda Cenk ve Babel’den pas alabilse…
Quaresma çizgiden ziyade içeri girerek oynamaya başladı ve bir oranda Babel ve Cenk’e üçüncü oldu. Monaco tam olarak ön alan baskısını 70’ten sonra yapmaya başladı. Evet bu orta saha bu oyun için daha doğru bir tercihti belki ama zorunlu 3 değişiklik Monaco’nun işine geldi.
İstediğin skor elindeyken evinde bu kadar orta sahayı yitirmenin cezası büyük olabilirdi. Neyse ki son vuruşlarda çok eksik kaldılar.
Metin Tekin: Bu oyun liderliği hak ediyor
İlk defa 3’te 3’le başlanmış bir Şampiyonlar Ligi grup aşamasının ardından bunun sebeplerini dünkü Monaco maçında gördük. Evet, belki kazanamadı Beşiktaş ama oyunu ele alış bakımından grup liderliğini hak eden bir takım oyunu gördüm.
Talisca yoktu, Oğuzhan onun yerine çekildi, Tolgay orta sahadaydı. Oğuzhan’ın o bölgedeki en iyi oyunu oynadığını düşünüyorum. Tolgay’ın da özellikle Şampiyonlar Ligi performansı Beşiktaş için çok önemli.
Tamam, kendi sahanızda oynuyorsunuz ama geriye dönüp bakıyorum… Hiçbir zaman uluslararası düzeyde kendi oyun gücünü bu kadar iyi anlatabilen bir Beşiktaş inanın izlemedim. Belki oyunun son 5 dakikalık bölümünde pozisyon veren bir Beşiktaş vardı ama oyunun genelinde topa sahip olmada ve özellikle pas yapmada sezonun iyi oyunlarından biriydi.
Beşiktaş’ın şu an ligdeki konumu Şampiyonlar Ligi’yle kıyaslayınca aynı yerde olmayabilir ama kalitesi ligin üzerinde. Grubun ilk maçından önce telaffuz ettiğim için söylüyorum.
Beşiktaş’ın, Bayern Münih, Barcelona, Real Madrid gibi majör takımlar hariç herkesle yarışa girebilecek kadro ve oyun kalitesi var. Özellikle bu beraberlik sonrasında da gruptan çıkmanın, hatta lider çıkmanın hakkı olduğunu düşünüyorum.
Bireysel performanslara gelirsek; kafamda geldiği gün çok soru işareti olan Babel’in bir kez daha bu seviyenin oyuncusu olduğuna şahit olduk. Dün harika değildi belki ama bu seviyenin oyuncusu olduğunu gösterdi.
“Büyük maçlarda oynayamıyor” denilen Oğuzhan öne çıktı. Bu takımda Avrupa markalı Talisca ve Negredo’nun kenarda oturduğunu varsayarsak; doğru kullanımla birçok şeyi hayal ettirebileceğini gördük.
Sonunda Monaco’nun da çok önemli bir kadro olduğunu söyleyemeyiz ama çok önemli bireysel yetenekler olduğunu söylemek yanlış olmaz. İki maçta alınan 4 puan Beşiktaş’ın hangi seviyede olduğunun belgesidir.