Connect with us

Genel

Taş ocaklarına karşı mücadele verirken öldürülen çevreci çift Guardian’da

Published

on

Jonathan Watts imzalı tam sayfa haberin başında çiftin, doğaya yakın olmak için emekliliklerinde Antalya’nın Finike ilçesindeki bir yayla evine yerleştikleri, evin yakınlarında doğaya zarar veren taş ocaklarına karşı mücadele vermeye başladıklarında ise hayatlarının değiştiği aktarılıyor.

Çiftin başkalarıyla birlikte kurduğu Toraçder’in (Akdeniz Kıyıları Çevre Koruma Derneği) kurucularından Bayram Tasel gazeteye şunları söylüyor:

“İlk baştaki hedefimiz, insanları doğa konusunda eğitmekti. Daha sonra taş ocaklarının ormana zarar verdiğini fark ettik. Onlara karşı kampanya başlattık. Bunun tehlikeli olacağını biliyordum ancak bir cinayete yol açacağını düşünmemiştim”.

İşlediği cinayetin parasını istedi

Guardian çiftin, taş ocaklarına karşı açtıkları bazı davaları kazandıklarını, bu davalardan çok kısa sonra ise öldürdüklerine dikkat çekiyor.

Gazete, zanlı Ali Yumaç’ın yakalandıktan sonra cinayeti para karşılığı işlediğini itiraf ettiğini, daha sonra ifadesini değiştirerek bunu kendi başına hırsızlık için yaptığını söylediğini, hapishaneden eşine ilettiği son mektubunda ise bir maden şirketi sahibinden para istediğini yazıyor.

Mektupta, “Bana vaat ettiğiniz ödemeyi yapın. ‘Öldür paranı hemen vereceğiz’ diye vaatlerde bulunup, neyi bekliyorsunuz? 10 gün içerisinde param gelmez ise görüşürüz. İpleriniz cebinizde haberiniz olsun” ifadeleri yer almıştı.

Gazete, Ali Yumaç’ın bu mektuptan kısa süre sonra intihar etmesinin, aktivistler tarafından inandırıcı bulunmadığını yazıyor.

İsmini vermek istemeyen bir doğa aktivisti gazeteye şu görüşlerini aktarıyor:
“O, intiharlara karşı da korumalı, yüksek güvenlikli bir L tipi hapishanede kalıyordu. Kendisini öldürdüğünü düşünmüyorum. Onun susturulduğuna inanıyorum.”

Çiftin avukatı Eser Dursun ise şunu eklemiş: “Katil öldüğü için (davayı) kazanamayız. Türk kanunlarına göre bu, davanın kapandığı anlamına geliyor”.

Çevreciler zor durumda

Guardian’a konuşan İstanbul’daki Kuzey Ormanları Savunması grubundan Onur Akgül ise, bu cinayetin kendilerine bir mesaj olduğu görüşünü savunuyor:

“Ali ve Aysin’in öldürülmesi Türkiye’deki yeni iklimin bir göstergesi. Ülkemiz tarihindeki çevreye yönelik saldırıların en büyüğü bugün yaşanıyor. Onların öldürülmeleri başkalarına bir mesaj olarak görülebilir.”

Haberin sonunda Ali ve Aysin’i destekleyenlerin zor bir durumda kaldıkları belirtiliyor:
“Ali ve Aysin’in destekçileri bugün zor bir konumda. Hayatını kaybeden çiftin evini bir ekoloji mekanına dönüştürmek, Antalya’da onların anısına bir park kurmak, taş ocaklarına karşı mücadeleye devam etmek ve adaletin tecelli etmesini istiyorlar.

“Kampanya içinde yer alanlardan biri, ‘Türkiye’de ilk kez iki insan, doğayı korumaya çalışırken öldü. Eğer kazanırsak bu, benzer durumlardaki diğer insanlara yardımcı olacak bir emsal oluşturacak’ diyor ve ekliyor: ‘Ali ve Aysin ölmüş olabilir, ancak hâlâ hayattakilere yardım edebilirler”.
(BBC Türkçe)

Genel

Tutuklanan TTB Başkanı Fincancı’nın sözleri ‘ifade özgürlüğü’ kapsamına girer mi?

Published

on

By

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “terör propagandası” yaptığı suçlamasıyla tutuklanması bir kez daha ifade özgürlüğünün ne olduğu, kapsamı ve sınırları hakkında tartışmaların başlamasına yol açtı.

Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında dün “terör örgütü propagandası” yapmak ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bugün Fincancı ve TTB merkez yönetiminin görevden alınmasını da istedi.

Fincancı 20 Ekim’de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti.

TSK, KUZEY IRAK OPERASYONLARINDA KIMYASAL SILAH KULLANDI IDDIASI

18 Ekim’de PKK’ya yakın medya organlarında TSK’nın Kuzey Irak’taki bazı operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” öne sürüldü, iddiaya dayanak olarak çeşitli görüntüler paylaşıldı.

Şebnem Korur Fincancı iki gün sonra PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, Birleşmiş Milletler’in Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bu iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.”

Minnesota Protokolü, adli nitelikli otopsilerin tamamının, muhakkak adli tıp uzmanı veya adli patologlar tarafından ve tam donanımlı otopsi birimlerinde yapılmasını öngörüyor.

Bu iddiaların ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu” belirtildi.

Şebnem Korur Fincancı, hakkında soruşturma başlatılmasının ardından medyaya yaptığı açıklamalarda söylediklerinin iddiaların araştırılmasını savunmaktan ibaret olduğunu vurguladı. Ancak Fincancı, AKP iktidarinin hedef göstermesi uzerine tutuklandı.

BBC NEWS Turkce

Continue Reading

Genel

Ankara’da otopark 24 saat bir lira

Published

on

By

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna’nın talimatıyla başkentteki belediyeye ait otoparkların hepsi 24 saat boyunca 1 lira olacak, bir saatlik parkın ise ücretsiz olacağı belirtildi.

Sabah gazetesinin haberine göre, Büyükşehir Belediye Meclisi’ne sunulacak önerinin onaylanması durumunda Mogan ve Göksu gibi mesire alanları da bu tarifeden hizmet verecek.

Amaç trafik akışını kolaylaştırmak”

​Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Tuna, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Belediyeye ve belediye şirketlerine ait bütün otoparklar 1 saate kadar ücretsiz olacak. 1 saatten sonrada 24 saat boyunca 1 TL olacak. Biz vatandaşlarımızın otopark alışkanlığını sağlamak istiyoruz. Bu şekilde yollardaki araç trafiğinin olmayacağı düşünüyoruz. Otoparklardan gelir elde etmekten ziyade trafik akışına kolaylık sağlamak amacıyla böyle bir girişimimiz var. Bu uygulama açık otoparklar, kapalı otoparklar gibi bütün otoparkları kapsıyor. Özel şahıslara ait otoparklar bu uygulamanın dışında olacak. Biz kararı imzaladık. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisimiz de uygun görürse gerçekleşmiş olacak” ifadelerini kullandı.

Continue Reading

Genel

Binlerce kadın sokaklarda: Yaşasın feminist mücadelemiz!

Published

on

By

8 Mart Kadınlar Günü’nde İstanbul’da binlerce kadın,  bu yıl 16’ncısı yapılan Feminist Gece Yürüyüşü’nde bir araya geldi. Beyoğlu’na gelen binlerce kadın, sloganlar, zılgıtlar, düdükler ve halaylar eşliğinde taleplerini dile getirdi.

Her yıl 8 Mart’ta İstanbul’da geleneksel olarak olarak yapılan Feminist Gece Yürüyüşü başladı. ‘Gündüzleri de geceleri de istiyoruz’ diyerek Taksim Meydanı’ndan Tünel’e İstiklal Caddesi boyunca yürüyüşe başlayan kadınlar, kadına yönelik şiddeti, cinsel istismarı, çocuk istismarını protesto ediyor.

Mor bayraklar, dövizler ve pankartlar taşıyan hemen her kesim ve yaştan binlerce kadın, sıklıkla “Yaşasın feminist mücadelemiz”, “Jin, jiyan, azadi,” (kadın-yaşam-özgürlük) “Sokakları da, meydanları da terk etmiyoruz”, “İtaat etmiyoruz” ve “İsyan” sloganlarını atıyor.

Yürüyüşe, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da katıldı.

 

Continue Reading

Çok Okunanlar