Connect with us

Manşet

Times: IŞİD Suriye ve Irak’ta yeniden örgütleniyor

Published

on

Gazetenin Hannah Lucinda Smith ve Richard Spencer imzalı haberinde, IŞİD’in Ekim ayından beri yeniden saldırılar düzenlemeye başladığı ve iki yıl önce çıkarıldığı Suriye’nin kuzeybatısında Beşar Esad güçleriyle yeniden savaşa giriştiği belirtiliyor.

Örgütün, Suriye’nin Hama eyaletinde geçen yılın sonlarına doğru ortaya çıktığı ve kısa bir sürede Halep, Hama ve İdlib eyaletleri sınırındaki 400 metrekarelik bir alanı ele geçirdiği belirtiliyor.

Irak’ta ise ülkedeki gelişmeleri takip eden grupların verilerine göre, IŞİD militanları ya da örgütün etkili olduğu yerlerde kimliği belirlenemeyen saldırganlar tarafından yaklaşık son 3,5 ayda en az 440 bombalı saldırı, çatışma, suikast ve kaçırma olaylarının meydana geldiği kaydediliyor.

Örgütün özellikle Diyala eyaleti, Musul eyaleti ve lideri Ebu Bekr el-Bağdadi’nin saklandığı düşünülen Anbar eyaletinde güçlü olduğu sanılıyor.

Militanların, daha önce ABD öncülüğündeki koalisyon tarafından ele geçirildiği belirlenen yerlerde göründüğü kaydediliyor.

Haberde, Irak ordusunun Kasım 2016’da yeniden ele geçirdiği Hammam el Alil kentinde IŞİD militanlarının 29 Ocak’ta Irak bayrağını indirdikleri ve kent sakinlerini bayrağı yeniden asmamaları için tehdit ettikleri yazıyor.

Bölge sakinlerine göre militanlar 6 Ocak’ta, bir zamanlar örgütün Irak’taki kalesi olan Musul’un batısında gövde gösterisi yapmak için bir geçit töreni düzenlediler.

Haberde, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) referandum kararının ardından Bağdat hükümetiyle ilişkilerinin bozulması ve neticede Kerkük’te silahlarını birbirlerine doğrultmalarından beri IŞİD’in Irak ve Suriye’de gücünü artırdığı kaydediliyor.

Habere göre, Ekim ayının sonlarından beri 390 Iraklı sivil ve 142 güvenlik görevlisi örgüt militanları tarafından öldürüldü.

Irak’ta tahminlere göre 7 bin Amerikan askerinin bulunduğu ancak IŞİD’in kontrolünü azalttıkça bu güçlerin ülkeden çekilmeye başlandıkları biliniyor.

Rejimin geçen hafta 19 köyü yeniden ele geçirdiği kaydediliyor. Habere göre silahlı muhalif gruplar rejimi,bu gruplara saldırılar düzenlemesi için kontrolü altındaki bölgelerde IŞİD’e izin vermekle suçluyor.

Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı Ceyş’ün Nasr’ın üyesi Muhammed Reşid, “IŞİD Rus savaş uçaklarının yardımıyla daha fazla bölge ele geçiriyor” diyor.

“Suriye’nin doğusundan rejimin elindeki bölgelerden geçmeden İdlib’e nasıl gelebilirler? IŞİD ve Esad arasındaki bütün çatışmalar uydurma” diyor.

ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun sözcüsü Albay Ryan Dillon da IŞİD militanlarının rejimin elindeki bölgeler yoluyla ülkenin farklı kesimlerine geçtiklerine dair bazı kanıtlar olduğunu söylüyor.

Haberde, kimi IŞİD militanlarının Türkiye’ye geçtiklerine ve Suriye Demokratik Güçleri’nin Rakka’da sağ kalan yüzlerce militanlara geçiş izni vermekle suçlandıklarına dair haberler hatırlatılıyor.

‘Afrin operasyonunun etkisi var’

Haberde Albay Ryan Dillon’ın Türkiye’nin Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekâtı’nın IŞİD ile mücadeleye zarar vermesinden endişe duyulduğuna ilişkin sözleri de yer alıyor.

Gazeteye konuşan Halk Savunma Birlikleri (YPG) sözcüsü Mustafa Bali, “Afrin operasyonunun, örgütün canlanmasında ve yeni saldırılar düzenlemek için fırsat bulmasında kesinlikle etkisi var” diyor.

Genel

Tutuklanan TTB Başkanı Fincancı’nın sözleri ‘ifade özgürlüğü’ kapsamına girer mi?

Published

on

By

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “terör propagandası” yaptığı suçlamasıyla tutuklanması bir kez daha ifade özgürlüğünün ne olduğu, kapsamı ve sınırları hakkında tartışmaların başlamasına yol açtı.

Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında dün “terör örgütü propagandası” yapmak ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bugün Fincancı ve TTB merkez yönetiminin görevden alınmasını da istedi.

Fincancı 20 Ekim’de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti.

TSK, KUZEY IRAK OPERASYONLARINDA KIMYASAL SILAH KULLANDI IDDIASI

18 Ekim’de PKK’ya yakın medya organlarında TSK’nın Kuzey Irak’taki bazı operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” öne sürüldü, iddiaya dayanak olarak çeşitli görüntüler paylaşıldı.

Şebnem Korur Fincancı iki gün sonra PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, Birleşmiş Milletler’in Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bu iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.”

Minnesota Protokolü, adli nitelikli otopsilerin tamamının, muhakkak adli tıp uzmanı veya adli patologlar tarafından ve tam donanımlı otopsi birimlerinde yapılmasını öngörüyor.

Bu iddiaların ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu” belirtildi.

Şebnem Korur Fincancı, hakkında soruşturma başlatılmasının ardından medyaya yaptığı açıklamalarda söylediklerinin iddiaların araştırılmasını savunmaktan ibaret olduğunu vurguladı. Ancak Fincancı, AKP iktidarinin hedef göstermesi uzerine tutuklandı.

BBC NEWS Turkce

Continue Reading

Manşet

Sivas E Tipi yönetimi ve gardiyanlar işkence suçu işliyor

Published

on

By

Cezaevinde tutuklulara yönelik kötü uygulamalar ilişkin gelen bilgiler arasında; “2 günde bir musluklardan 1.30 saat su veriliyor, sadece 3 kova var suyu koydukları kova fazla olursa geri alıyor döküyorlar. Koğuşta kantinden para karşılığında alınan suya da el koyuyorlar” şeklinde bilgiler geliyor. 

TUTUKLULAR YERDE YATIYOR VE BATTANİYE SERİLMESİNE İZİN VERİLMİYOR

Cezaevlerinde kapasitenin en az 2 katından fazla tutuklunun bulunduğuna ilişkin Adalet Bakanlığı’nın açıkladı. Cezaevlerinden gelen bilgiler de tutukluların yerlerde yattığına ilişkin bilgiler gelmeye devam ediyor. Sivas E Tipi Cezaevi’nin yönetimi ve gardiyanlar, yerde yatan tutukluların yere battaniye sermesine bile izin vermiyor. 

ŞİKAYET DİLEKÇESİ YAZAN TUTUKLULARA PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULUYOR

Cezaevi Müdürü’nün koğuşlarda dolaşarak psikolojik baskı uyguladığı ve koğuşlarda herhangi bir tutuklunun mesleğini sorduğu cevap vermediğinde ise makam odasına götürüp işkenceler uyguladığı iddia ediliyor. Koğuşlarda gezerken tutuklulara sürekli kötü sözlerle muamelede bulunduğuna ilişkin bilgiler yer alıyor. 

Makumlara ait  itiraz ve şikayet dilekçelerini ilgili yerlere ulaştırmadığı ve geri verdiği kaydediliyor. Şikayet dilekçesi veren tutuklulara ise koğuşta psikolojik baskı uyguladığı belirtiliyor. 

Continue Reading

Manşet

Interpol, Türkiye’den gelen kırmızı bültenleri beklemeye aldı

Published

on

By

Interpol’ün, üye devletleri suç, suçlu ve tehditler karşısında bilgilendirdiği ve gerektiği zaman yakalama emri talebi ilettiği sekiz ayrı bülten tipinden en bilineni olan kırmızı bültenle aranan kişilerin arasında Adil Öksüz, Mihraç Ural ve Salih Müslim gibi isimler var.

Uluslararası Polis Teşkilatı’nın (Interpol), Türkiye tarafından çıkartılan 50’ye yakın kırmızı bülteni askıya aldığı öne sürüldü. Sabah gazetesinden Erkam Çoban’ın haberine göre Türkiye, yurt dışında olduğunu değerlendirdiği bazı kişiler için adli makamlarca acil yakalama talebinde bulunurken, Interpol dosyaları ‘siyasi’ bularak beklemeye aldı.

Eş zamanlı olarak hükümetin ‘F..’ olarak tanımladığı örgütün firarisi Adil Öksüz, eski PYD Eş Başkanı Salih Müslim, THKP-C Acilciler üyesi Mihraç Ural gibi isimlerin aralarında bulunduğu 50’ye yakın kişi ile ilgili kırmızı bülten çalışmaları başlatılmıştı.

Kırmızı bülten talepleri onaylandıkları takdirde Interpol, kendisine üye 170 ülkeye bunu yayımlayacak ve Türkiye’nin istediği birçok kişi hakkında yakalama kararı verilmiş olacaktı.

Yakın zaman önce Türkiye, Türkiye kökenli Alman yazar Doğan Akhanlı hakkında kırmızı bülten çıkartmış, yazar İspanya’da gözaltına alınmıştı. Interpol daha sonra Akhanlı hakkındaki kırmızı bülteni sildi.

Continue Reading

Çok Okunanlar