Türkiye, Rusya ve İran, Kazakistan’ın başkenti Astana’da Suriye ile ilgili yaptığı görüşmelerde daha önce, Dera ve Kuneytra, Rastan ve Talbise ile Doğu Guta’daki çatışmasızlık anlaşması konusunda mutabakata varmışlardı. Son nokta olan İdlib’teki çatışmasızlık bölgesi için görüşmeler bir süredir devam ediyordu.
Eylül ayındaki son görüşmede ise üç ülke, İdlib bölgesinde oluşturulacak olan dördüncü çatışmasızlık bölgesini beraber koruma konusunda anlaştı.
Anlaşmadan sonra Türk Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Astana toplantılarının üç garantör ülkesi arasında sağlanan mutabakat uyarınca, söz konusu üç ülkeden gözlemciler, çatışmasızlık bölgesinin sınırlarını teşkil eden güvenlikli bölgelerde oluşturulacak kontrol ve gözlem noktalarında konuşlandırılacaktır” ifadesi kullanılmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Reuters haber ajansına verdiği röportajda, Suriye’deki çatışmasızlık bölgeleri kapsamında, ülkenin kuzeybatısındaki İdlib eyaletine asker gönderileceğini açıklamıştı.
Operasyonla ilgili ilk resmi açıklama yine Afyonkarahisar’da bulunan Erdoğan’dan geldi. Erdoğan, “Fırat Kalkanı Harekâtı’yla kendimize bölgemizde açtığımız alanı şimdi İdlib’in güvenliğini sağlamaya yönelik yeni bir adımla daha ileriye taşımanın gayreti içindeyiz. İşte bugün örneğin İdlib’de ciddi bir harekat var ve bu devam edecek” dedi.
ÖSO’da harekete geçti
Resmi açıklamaların ardından Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı Hamza Bölüğü, İdlib’de askeri operasyon başlattıklarını duyurdu.
Fırat Kalkanı Operasyonu’na katılan gruplar arasında da yer alan bölüğün açıklamalarıyla paralel olarak Türk ordusu özellikle Cuma gecesi sınıra yoğun bir sevkiyat yaptı.
Rusya’nın İdlib’e yönelik saldırıları da sürüyor
Rusya’nın İdlib ve çevresine yönelik hava saldırıları sürüyor. Moskova, hafta içinde düzenlediği bir hava operasyonuyla Nusra Cephesi’nin 12 komutanını öldürdüğünü, örgütün lideri Culani’nin ise ağır yaralandığını açıkladı.
İdlib kimin kontrolünde?
2015’ten sonra İdlib, farklı gruplar tarafından ortak olarak yönetilmeye başlandı. Bu gruplar arasında en etkin olanları ise Nusra Cephesi ve Ahrar’uş Şam oldu. İki grup arasındaki gerilim zamanla çatışmalara dönüşmeye başladı.
2016’da adını Şam’ın Fethi Cephesi olarak değiştiren ve El Kaide’den ayrıldığını duyuran Nusra Cephesi, son süreçte başka cihatçı gruplarla birlikte Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) adında bir çatı örgütü kurdu. Geçtiğimiz aylarda HTŞ ile Ahrar’uş Şam arasında yoğun çatışmalar yaşandı.
Reuters: TSK İdlib’e girdi
Reuters haber ajansı Suriye-Türkiye sınır bölgesindeki görgü tanıkları ve yerel isyancılara dayandırdığı haberinde Türk askeri araçlarının Tahrir el Şam refakatinde İdlib’e intikal ettiğini bildirdi.