Connect with us

Öne Çıkanlar

Wikipedia’dan Türkiye açıklaması: Sizi özledik

Published

on

Maher, Türkçe ve İngilizce olarak yaptığı paylaşımda, Wikipedia’nın 10 aydır Türkiye’de erişeme kapalı olduğunu hatırlattı.

Birçok kişinin Wikipedia’dan yararlandığına dikkat çeken Maher, “Vikipedi öğretmenler, öğrenciler, ebeveynler gibi gündelik hayattan insanlar tarafından yazılır. Herkes düzeltme yapabilir! Küresel topluluğumuza siz de katılın” diye yazdı.

Maher’in paylaşımları şöyle:

“Ayrıca insanlar @Wikipedia aracılığıyla saniyede neredeyse 6000 kere ‘öğreniyorlar’. Ziyaretçiler gözlerini açıp kapayıncaya dek çevrelerindeki dünyayı daha iyi anlayabiliyorlar”

.@Wikipedia’ya erişim engelinin kaldırılmasını talep ediyoruz. Dünya’nın Türkiye’den öğrenmeye devam etmesine izin verin. Bilginize, uzmanlığınıza, sesinize ihtiyacımız var. #TürkiyeyiÖzledik

Türkçe konuşmuyorum (ama keşke konuşabilseydim). Dolayısıyla bu mesajın Türkçe’ye de çevrilmesine yardım edenlere çok teşekkür ederim.

2 Kasım 2017’deki yazı şöyle:

29 Ekim Pazar günü, Türkiye’deki Vikipedi engelinin altıncı ayı doldu. Bir yarım yıl boyunca Türkiye’deki 80 milyon kişinin Vikipedi’deki tıptan tarihe, güncel konulara kadar uzanan içeriğe erişimi engellendi. Altı ayın sonunda ve eğitim-öğretim döneminin ortasında, Türkiye’de Vikipedi’ye erişimin yeniden sağlanması gereği her gün daha da acil hale gelmekte.

Türkiye’deki Vikipedi engeli bir çok Türk vatandaşını derinden etkiledi. Türkiye’de ve dünyada “kaynakların kaynağı” Vikipedi’nin kaybına üzülen çalışanlar, öğrenciler ve akademisyenlerden haberdarız. Öğrenciler, ev ödevlerindeki yardımcısını kaybetti. Öğretmenler, değerli bir eğitim aracını kaybetti. Akademisyenler, araştırmaları için bir başlangıç noktasını kaybetti. Çalışanlar, sektörlerini anlamada kullandıkları değerli bir kaynağı kaybetti.Türkiye’nin hiçbir yerinde insanlar, artık akıllarına takılan soruların cevapları için Vikipedi’ye bakamıyor.

Bu engel, dünyada Türk tarihi ve kültürü hakkında bilginin yayılmasını da kısıtlamakta. Türkçe Vikipedi’deki -Türkçe konuşanlar için Türkçe konuşanlar tarafından yazılmış- 300.000’den fazla ansiklopedi maddesi; Türkiye’nin tarihi, kültürü ve coğrafyası hakkında değerli bilgiler içeriyor. Türkiye’de her gün binlerce kişi Türkçe Vikipedi’ye, Ankara’dan Zonguldak’a kadar bir çok konuda katkı sağlamaktaydı. Vikipedi’ye erişimin kısıtlanması, bu iş birliği projesinin gelişimine zarar veriyor. Artık bizim, yani dünyanın geri kalanının, Türkiye hakkında doğrudan orada yaşayanların bilgi ve deneyimlerinden bir şeyler öğrenmesi çok daha zor.

Türkiye’de Vikipedi’ye erişimin yeniden sağlanması, Nisan ayından bu yana Wikimedia Vakfı’nın en başta gelen önceliklerinden birisi haline geldi. Türk mahkemelerinde mevcut yasal yolları araştırdık. İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğü ile ilgili olarak Türk hukuku ve uluslararası hukukun ihlal edildiği gerekçesi ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’ne başvursak da mahkemede şu ana kadar hiçbir işlem yapılmadı.

Bilinen topluluk üyeleri ve özgür bilgi savunucuları ile iletişim kurarak, doğrudan etkilenenlerle durumu yakından takip ettik. Türk Hükûmeti içindeki iletişim noktalarımız yoluyla engelin nedenini anlamaya gayret ettik. Çabalarımızın tek bir amacı vardı: İfade özgürlüğü, açıklık ve tarafsızlık değerlerimize bağlı kalırken engelin kaldırılmasını sağlamak.

Vikipedi’yi 16 yıldan uzun süredir dünyanın her yerindeki gönüllü kullanıcılar oluşturdu. Günümüzde Vikipedi, güvenilir bir kaynak ve dünyanın en popüler ve sevilen web sitelerinden birisi. Her ay 200.000’den fazla gönüllü Vikipedi’ye yüzlerce dilde katkı sağlıyor. Bu gönüllüler bir konuyu, tartışmalı konuları bile, Vikipedi’nin değerlerine ve tarafsızlık ve güvenilir kaynaklara dayanma politikalarına uygun biçimde her yönüyle ele almak için iyi niyetli çaba gösteriyorlar.

Vikipedi, dünyanın dört bir yanındaki vaktini ayıran ve tarafsız, doğrulanabilir bilginin herkese özgürce erişimine adanmış sıradan insanlar sayesinde mümkün kılındı.

Bu, dünyada tamamıyla kendine özgü bir süreçtir. Dünyadaki başka hiç bir internet platformu ya da bilgi topluluğu bu şekilde işlemiyor. Wikimedia hareketi küresel, dağınık ve birbiriyle bağlantılıdır, bu da dünyanın bir yerindeki sansürün hepimiz tarafından şiddetle hissedilmesi demektir. Sansür, herkese özgür bilgi sağlama ortak misyonumuzla taban tabana zıttır.

Wikimedia Vakfı, Türk halkı dahil herkesin bilgiyi özgürce ve sınırlanmaksızın okuma ve paylaşma hakkını savunmaya devam edecektir. Bu arada Türkiye’deki Wikimedia topluluğunun arkasındayız ve ülkede erişimin yeniden sağlanması için çabalarımızı sürdürüyoruz. Engelin Wikimedia değerlerine uygun biçimde kaldırılması için çalışmaya devam edeceğiz. Vikipedi’nin işleyişi hakkında farkındalığı yaymaya çalışacağız. Bu çabalar boyunca sansüre karşı çıkmayı ve dünyada bilgi ve ifade özgürlüğünü desteklemeyi sürdüreceğiz.

Şimdilik, her yerdeki insanlardan bilginin herkese özgürce ulaşılabilir olması ana misyonumuzu desteklemeye devam etmelerini istiyoruz. Ve Türkiye’deki Vikipedi topluluğu ile dünyanın her yerinden konuyu takip edenlere diyoruz ki: Sizinleyiz.

Continue Reading

Gündem

Saldırılar sonrası Uber’den ilk açıklama

Published

on

By

Akıllı telefonlar üzerinden araç çağırma şirketi Uber‘den İstanbul’daki taksicilerin saldırılara ilişkin olarak açıklama geldi. Şirketin global merkezinden yapılan açıklamada, “Önceliğimiz bu zor zamanlarda, Uber sürücü ortaklarımızın yanında durmak, onlara gereken hukuki yardımı sağlayıp destek olmaktır” dendi.

Hürriyet’ten Ahmet Can’a yapılan açıklamada “Türkiye’deki operasyonlarımıza, sorumlu bir iş ortağı olarak, sonuna kadar bağlıyız. En çok önem verdiğimiz konuların başında, yerel paydaşlarla beraber çalışarak, birlikte daha akıllı ve çevre dostu şehirler yaratmak geliyor. Buna taksiciler de dahil olduğu için taksi ürünümüz mevcut” dendi.

SAYI 2 BİNİ AŞTI

Ayrıca şirketten yapılan açıklamada Uber’in bulunduğu tüm ülkelerde yerel regülasyonlara uygun olarak faaliyet gösterildiği ve her ülkenin vergi düzenlemelerine uyulduğu vurgulandı.

2014 yılında Türkiye’ye açılan Uber, şu anda iki farklı araç tipiyle hizmet veriyor. Bunlardan biri Mercedes Vito gibi lüks hafif ticari araçlar. Diğeri de taksi platformu. Şirketten paylaşılan bilgilere göre taksi platformunda hizmet veren taksilerinin sayısı 2 bini aştı.

Continue Reading

Öne Çıkanlar

Erdoğan’dan IMF’ye: Türkiye’yi yönetecek birisi varsa o da benim; sen sadece paranı al!

Published

on

By

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye’de yaşanan çatışmalarla ilgili olarak NATO‘ya tepki gösterdi. “Yeri geldi Afganistan’da olduk Somali’de olduk şu anda Suriye’de bu olaylar yaşanırken, ey NATO sen ne zaman olacak da gelip bizim yanımızda yer alacaksın?” diyen Erdoğan, IMF‘ye de “Türkiye’yi yönetecek birisi varsa o da benim; sen sadece paranı al” diye seslendi.

Bolu’da partisinin 6. olağan il kongresinde konuşan Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Suriye ve Irak sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturmak isteyenler yüzlerindeki maskeleri indirip niyetlerini ifşa ettiler. Kimsenin ummadığı operasyonları başlattık. Müttefikimiz dediğimiz güçlere bakışı sahadaki eylemlere göre yeniden belirledik. NATO’nun üyesiyiz. Yeri geldi Afganistan’da olduk Somali’de olduk şu anda Suriye’de bu olaylar yaşanırken, ey NATO sen ne zaman olacak da gelip bizim yanımızda yer alacaksın? 911 kilometre burada bizim sınırımız var, sürekli terör örgütleri bizi taciz ediyor, Suriye rejimi aynı şekilde bu yollara başvuruyor. Peki sen ne zaman ortaya çıkacaksın, devamlı ben bunları mı söyleyeceğim? Şu ana kadar hala olumlu bir ses söz yok.

“Biz iktidara geldiğimizde de attığımız her adımda bize olmaz dediler, yapamazsınız dediler, başaramazsınız dediler. Daha ileri gidip ‘haddinizi aşmayın ha’ dediler. IMF’nin bize dediği laf ‘olmaz’. Ne olmaz? Sen paranı alıyor musun, alıyorsun. Bizden sonra borç istedi. Arkadaşlar “Verelim mi?” dedi, “Verin” dedim. Bugün borç alan yarın emir alır.

(IMF’ye) Türkiye’yi yönetecek birisi varsa o da benim. Sen sadece paranı al.”

Continue Reading

Öne Çıkanlar

“Canan Karatay’ı görünce üzülüyorum, depresyonu turşuyla çözmek gibi önerileri tartışmak istemiyorum”

Published

on

By

2015’te Uluslararası Diyabet Federasyonu tarafından verilen diyabet alanında ‘Yılın Bilim Adamı’ ödülünü alan Yılmaz, “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine de pancar üretiminin sınırlandırılmasına da karşıyım. Üretim ağırlığının nişasta bazlı şekerlere kaydırılmasını doğru bulmuyorum” ifadesini kullandı.

Temel Yılmaz’ın Habertürk’ten Kübra Par’ın sorularına verdiği yanıtların ilgili bölümü şöyle:

– Canan Karatay, son günlerde depresyon ilaçlarıyla ilgili açıklamasıyla gündemde. İstanbul Tabip Odası’nın Karatay’a para cezası kesmesine ne diyorsunuz?

Canan Hoca’nın açıklamalarını artık biraz üzüntüyle izliyorum. Depresyonu sadece bağırsaklara ve faydalı-zararlı bakterilere bağlamak, sorunu turşu yiyerek çözmek gibi önerleri de tartışmak istemiyorum! Sorun bu tür talkshow türü yorumlardan çok daha ciddi. Sadece bizim toplum değil, dünyadaki tüm toplumların sorunu. Hekimler arasındaki bu tür tartışmaların yeri medya değil, olmamalı. Bir hipoteziniz varsa, bununla ilgili olarak bir araştırma yaparsınız. Oturup araştırmayı kaleme alırsınız, sonra bu çalışmayı hakemli dergilerden birisine gönderirsiniz. O arada da bir bilimsel kongrede sunmak istersiniz. Oradaki sunumda konunun uzmanları sizi dinler, onayladıkları noktalarda onaylar, akıllarına yatmayan noktalarda da sorularını sorar. Ondan sonra o düzeltmelerini yapar. Yayın, hakemli bir dergide çıkar. Bu artık uluslararası standartlarda yapılmış bir araştırmadır ve herkes bunu uygular.

– Karatay’a temel eleştiriniz, araştırma bulgularını önünüze koymadan konuşması mı?

Evet, somut kanıtlar olmadan konuşmamalı.

– Siz Karatay’ın şeker yükleme testine karşı çıkmasını da eleştiriyorsunuz değil mi?

“Şeker yükleme testini yaptıranların çocukları şeker hastası olur, kalbi delik olur” diyorsanız, bunu kanıtlamanız lazım. Tıpta gelişigüzel konuşma hakkınız yok. İnsan hayatıyla ilişkili olarak karar veren ve daha sonra hesap sorulmayan mesleklerden biri hâkimlik, diğeri de hekimlik. Bir hasta, gelip sizi bir otorite olarak aldığı zaman, ağzınızdan çıkacak her kelimeyi izler. Söylediğiniz bir kelimeye takılır, sabaha kadar uyumaz. Canan Hoca’nın, glikoz tolerans testi yapılmış annelerin çocuklarının verilen glikoza bağlı olarak diyabet olduğuna dair kendi klinik araştırmasını ya da literatüre ilişkin araştırmasını bekliyorum. Baktım ama bulamadım.

– Ama Karatay depresyon ilaçlarının aşırı yaygınlaşmasını eleştirmekte haklı değil mi?

Depresyon ilaç tüketiminin aşırı olduğuna katılıyorum. Bunun temel nedeni, gelişen teknolojinin insanlara getirdiği yeni hayat modeli. İnsanlar artık çok daha uzun saatler çalışıyor, daha uzun süre kapalı ortamlarda kalıyor, daha hareketsiz ve daha stresli. Mesaj-mail trafiği de düşük yoğunluklu stresi tüm güne yaydı. İnsanlar artık sürekli çalışan, sürekli izlenen ve sürekli uyarı ve emirlerle sürekli yönetilen modern köleler haline geldi ve tüm toplumlarda depresyon patladı. İlaç kullanımı da arttı. Ancak bu durum tek başına bu kadar aşırı ilaç kullanımını izah etmez. Sorunu psikoterapik rehabilitasyonlarla çözümlenebilecek birçok insan hemen ilaca yönlendiriliyor. Aşırı miktarda gereksiz, indikasyonsuz ilaç tüketimi var. Bu ilaçlar duyguları etkileyen ilaçlar, stres ve üzüntüleri azaltırken sevinç ve mutlulukları da buduyor. Çalışma koşullarının biraz daha düzeltilmesi, işyerlerinde çalışana psikolojik danışmanlık sağlanması gibi önlemler, sorunların çözümünde çok önemli rol oynayabilir.

Continue Reading

Çok Okunanlar