Connect with us

Manşet

Yeni KHK yayımlandı: 262 ihraç, medyaya yeni karartma ve 1823 göreve iade

Published

on

Darbe girişiminin ardından 3 aylık süre için ilan edilen ancak sürekli uzatılan OHAL döneminin 31. Kanun Hükmünde Kararnamesi’nde yine ihraçlar ve medya kurumlarına yapılan karartma dikkat çekiyor. Yeni kararnameyle Bylock yüklemedikleri anlaşılan daha önce ihraç edilmiş 1823 kişi ise “pardon” denilerek göreve iade edildi.

697 sayılı KHK’nın Resmi Gazete’de yayımlanması ile OHAL kapsamında 262 kişi kamudaki görevlerinden ihraç edildi.

697 sayılı KHK’ye göre; Milli Eğitim Bakanlığı’ndan 106, YÖK’ten 60’ı akademik ve 19’u idari personel, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 28 rütbeli asker ve 2 sivil memur ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 16 rütbeli asker ve 2 sivil memur, PTT’den 8, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 8, Sağlık Bakanlığı’ndan 6, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nden 3, TRT’den 1, Maliye Bakanlığı’ndan 1, Kamu İhale Kurumu’ndan 1, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden 1 kişi ihraç edildi.

EMEKLİ ASKERLERİN RÜTBELERİ SÖKÜLDÜ

Ayrıca, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emekli bir tuğgeneralin emekli kimliği iptal edildi. Yine TSK’dan olmak üzere Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan üç albay ve bir astsubay kıdemli başçavuşun rütbeleri alındı, emekli kimliklerinde de iptale gidildi.

MEDYAYA KARARTMA: BİR TV BİR RADYO DAHA KAPATILDI

Yeni KHK da medyaya yapılan karartma devam etti. Bir televiyon kanalı ve bir radyo daha hukuksuzca kapatıldı.697 sayılı KHK ile birlikte bir televizyon ve bir radyo kanalının da kapatılmasına karar verildi. Hatay Güney Radyo TV Yayıncılık AŞ (Hatmar FM) ile Prestij Medya Yayıncılık AŞ. (YEK TV) kapatıldı.

BİN 823 KİŞİ DE GÖREVLERİNE İADE EDİLDİ

Yeni KHK’da göreve iadeler de yer aldı. “Mor Beyin” yazılımı sonucu ByLock kullandıkları iddiası nedeniyle görevlerinden ihraç edilen bin 823 kişi, kamudaki görevlerine iade edildi.

Görevlerine iade edilenlerin sayıları en fazla şu kurumlarda gerçekleşti:

Milli Eğitim Bakanlığı’nda 544, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde 458, Sağlık Bakanlığı’nda 204, Jandarma Genel Komutanlığı’nda 99, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda 81, Adalet Bakanlığı’nda 79.

Öğrencilikle ilişiği kesilmiş olan 2 kişinin isimleri de söz konusu listelerin ilgili sıralarından çıkarıldı.

Resmi Gazete’deki Bakanlar Kurulu ile, EGM bünyesinde yer alan Özel Harekat Daire Başkanlığı da kaldırıldı.

DHA

Genel

Tutuklanan TTB Başkanı Fincancı’nın sözleri ‘ifade özgürlüğü’ kapsamına girer mi?

Published

on

By

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “terör propagandası” yaptığı suçlamasıyla tutuklanması bir kez daha ifade özgürlüğünün ne olduğu, kapsamı ve sınırları hakkında tartışmaların başlamasına yol açtı.

Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında dün “terör örgütü propagandası” yapmak ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bugün Fincancı ve TTB merkez yönetiminin görevden alınmasını da istedi.

Fincancı 20 Ekim’de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti.

TSK, KUZEY IRAK OPERASYONLARINDA KIMYASAL SILAH KULLANDI IDDIASI

18 Ekim’de PKK’ya yakın medya organlarında TSK’nın Kuzey Irak’taki bazı operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” öne sürüldü, iddiaya dayanak olarak çeşitli görüntüler paylaşıldı.

Şebnem Korur Fincancı iki gün sonra PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, Birleşmiş Milletler’in Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bu iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.”

Minnesota Protokolü, adli nitelikli otopsilerin tamamının, muhakkak adli tıp uzmanı veya adli patologlar tarafından ve tam donanımlı otopsi birimlerinde yapılmasını öngörüyor.

Bu iddiaların ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu” belirtildi.

Şebnem Korur Fincancı, hakkında soruşturma başlatılmasının ardından medyaya yaptığı açıklamalarda söylediklerinin iddiaların araştırılmasını savunmaktan ibaret olduğunu vurguladı. Ancak Fincancı, AKP iktidarinin hedef göstermesi uzerine tutuklandı.

BBC NEWS Turkce

Continue Reading

Manşet

Sivas E Tipi yönetimi ve gardiyanlar işkence suçu işliyor

Published

on

By

Cezaevinde tutuklulara yönelik kötü uygulamalar ilişkin gelen bilgiler arasında; “2 günde bir musluklardan 1.30 saat su veriliyor, sadece 3 kova var suyu koydukları kova fazla olursa geri alıyor döküyorlar. Koğuşta kantinden para karşılığında alınan suya da el koyuyorlar” şeklinde bilgiler geliyor. 

TUTUKLULAR YERDE YATIYOR VE BATTANİYE SERİLMESİNE İZİN VERİLMİYOR

Cezaevlerinde kapasitenin en az 2 katından fazla tutuklunun bulunduğuna ilişkin Adalet Bakanlığı’nın açıkladı. Cezaevlerinden gelen bilgiler de tutukluların yerlerde yattığına ilişkin bilgiler gelmeye devam ediyor. Sivas E Tipi Cezaevi’nin yönetimi ve gardiyanlar, yerde yatan tutukluların yere battaniye sermesine bile izin vermiyor. 

ŞİKAYET DİLEKÇESİ YAZAN TUTUKLULARA PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULUYOR

Cezaevi Müdürü’nün koğuşlarda dolaşarak psikolojik baskı uyguladığı ve koğuşlarda herhangi bir tutuklunun mesleğini sorduğu cevap vermediğinde ise makam odasına götürüp işkenceler uyguladığı iddia ediliyor. Koğuşlarda gezerken tutuklulara sürekli kötü sözlerle muamelede bulunduğuna ilişkin bilgiler yer alıyor. 

Makumlara ait  itiraz ve şikayet dilekçelerini ilgili yerlere ulaştırmadığı ve geri verdiği kaydediliyor. Şikayet dilekçesi veren tutuklulara ise koğuşta psikolojik baskı uyguladığı belirtiliyor. 

Continue Reading

Manşet

Interpol, Türkiye’den gelen kırmızı bültenleri beklemeye aldı

Published

on

By

Interpol’ün, üye devletleri suç, suçlu ve tehditler karşısında bilgilendirdiği ve gerektiği zaman yakalama emri talebi ilettiği sekiz ayrı bülten tipinden en bilineni olan kırmızı bültenle aranan kişilerin arasında Adil Öksüz, Mihraç Ural ve Salih Müslim gibi isimler var.

Uluslararası Polis Teşkilatı’nın (Interpol), Türkiye tarafından çıkartılan 50’ye yakın kırmızı bülteni askıya aldığı öne sürüldü. Sabah gazetesinden Erkam Çoban’ın haberine göre Türkiye, yurt dışında olduğunu değerlendirdiği bazı kişiler için adli makamlarca acil yakalama talebinde bulunurken, Interpol dosyaları ‘siyasi’ bularak beklemeye aldı.

Eş zamanlı olarak hükümetin ‘F..’ olarak tanımladığı örgütün firarisi Adil Öksüz, eski PYD Eş Başkanı Salih Müslim, THKP-C Acilciler üyesi Mihraç Ural gibi isimlerin aralarında bulunduğu 50’ye yakın kişi ile ilgili kırmızı bülten çalışmaları başlatılmıştı.

Kırmızı bülten talepleri onaylandıkları takdirde Interpol, kendisine üye 170 ülkeye bunu yayımlayacak ve Türkiye’nin istediği birçok kişi hakkında yakalama kararı verilmiş olacaktı.

Yakın zaman önce Türkiye, Türkiye kökenli Alman yazar Doğan Akhanlı hakkında kırmızı bülten çıkartmış, yazar İspanya’da gözaltına alınmıştı. Interpol daha sonra Akhanlı hakkındaki kırmızı bülteni sildi.

Continue Reading

Çok Okunanlar