Connect with us

Manşet

Zarrab: Atilla’nın tutuklanması ile şok oldum

Published

on

İran’a yönelik ambargonun delinmesi iddiasıyla ABD’de görülen davada, İranlı işadamı Reza Zarrab’ın altıncı kez tanık kürsüsüne çıktı. Dün başlayan çapraz sorgu aşaması kapsamında Zarrab bugün de savunma avukatlarının sorularını yanıtlıyor.

Savunma avukatı Zarrab’ın, Atilla’nın tutuklanması ile şok olduğunu söylediğini belirtti. Zarrab da avukatın bu sözünü doğruladı.

‘NE HAMANEY NE DE AHMEDİNEJAD İLE TANIŞMADIM’

Zarrab savunmanın bir başka sorusu üzerine ne İran’ın dini lideri Ali Hamaney ne de İran eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile görüşmediğini söyledi. Zarrab Ahmedinejad ile tanışmadığını söylese de ambargoyu delmesini ‘ekonomik cihat’ olarak nitelendirdiği bir mektup ortaya çıkmış ve bu mektup dava dosyasına girmişti.

ZARRAB: ATİLLA’NIN OFİSİ NERDEDİR BİLMEM

Ardından Savunma bir ses kaydını duruşma salonuna dinletti. Zarrab, kayıttaki konuşmanın kendisi ile Süleyman Aslan arasında geçtiğini söyledi. Zarrab daha sonra savunma avukatının bir sorusu üzerine, Hakan Atilla’nın ofisine hiç gitmediğini, ofisin hangi katta olduğunu bile bilmediğini söyledi.

Zarrab, mahkemede Süleyman Aslan’la sık sık internet üzerinden yazıştığını ve konuştuğunu ayrıca Aslan’la sık sık yüz yüze buluştuğunu söyledi. Zarrab ayrıca duruşmadaki kanıtların hiçbirinin Atilla’nın Zarrab’a yüz yüze görüşme teklifi götürdüğüne işaret etmediğini söyledi.

ZARRAB: HERKESİN BİR FİYATI VARDIR

ABD’li gazeteci Pete Brush’ın aktarımına göre, avukat Fleming Zarrab’a “Herkesin bir fiyatı vardır” sözlerini sordu. Zarrab, “Rüşvet almaya meyilli herkesin bir fiyatı vardır efendim” diye yanıt verdi. Fleming, Zarrab’ın sağ kolu Bayar’ın “Biri para veya rüşvet almazsa bile, ona bir kol saati vermen lazım” dediğini ve saatin markasının Rolex olduğunu söyledi. Avukat Fleming, Bayar kayıtta, “Bizim üç şirket daha var, henüz tamamlanmadı” diyor. Bunlar paravan şirketler mi? diye sordu. Zarrab’da : “Evet. Kurmaya hazırlandığımız paravan şirketler”dedi

 

‘HALKBANK ÇALIŞANLARINA YALAN SÖYLEDİM’

Zarrab bir başka telefon görüşmesi üzerine savunma avukatının sorusunu da yanıtlarken alt düzey Halkbank çalışanlarının kendilerine saygılı davrandığını ancak olanlardan haberdar olmadığını belirtti. Ayrıca Zarrab bir kadın Halkbank çalışanına yalan söylediğini belirtti.

ZARRAB’A EBRU GÜNDEŞ SORUSU
Savunma avukatı Fleming Zarrab’a eşi Ebru Gündeş hakkında da sorular sordu. Zarrab, eşinin ünlü bir şarkıcı olduğunu söyledi ve haklarında magazin basınında çıkan haberlerin yüzde 99’unun uydurma olduğunu belirtti.

ZARRAB’IN “YAPMADIM” DEDİĞİ İŞLERİN BELGESİ

Verilen arada gazeteci Adam Kasfeld, mahkemeye sunulan ve kamuoyuna açılan bazı belgeleri paylaştı. Bu belgeler arasında dünkü duruşmada Zarrab’ın yapmadığını iddia ettiği tavuk ve zeytinyağı işleri ile ilgili belgeler yer aldı.
Artıgerçek

Genel

Tutuklanan TTB Başkanı Fincancı’nın sözleri ‘ifade özgürlüğü’ kapsamına girer mi?

Published

on

By

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “terör propagandası” yaptığı suçlamasıyla tutuklanması bir kez daha ifade özgürlüğünün ne olduğu, kapsamı ve sınırları hakkında tartışmaların başlamasına yol açtı.

Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında dün “terör örgütü propagandası” yapmak ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bugün Fincancı ve TTB merkez yönetiminin görevden alınmasını da istedi.

Fincancı 20 Ekim’de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti.

TSK, KUZEY IRAK OPERASYONLARINDA KIMYASAL SILAH KULLANDI IDDIASI

18 Ekim’de PKK’ya yakın medya organlarında TSK’nın Kuzey Irak’taki bazı operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” öne sürüldü, iddiaya dayanak olarak çeşitli görüntüler paylaşıldı.

Şebnem Korur Fincancı iki gün sonra PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, Birleşmiş Milletler’in Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bu iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.”

Minnesota Protokolü, adli nitelikli otopsilerin tamamının, muhakkak adli tıp uzmanı veya adli patologlar tarafından ve tam donanımlı otopsi birimlerinde yapılmasını öngörüyor.

Bu iddiaların ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu” belirtildi.

Şebnem Korur Fincancı, hakkında soruşturma başlatılmasının ardından medyaya yaptığı açıklamalarda söylediklerinin iddiaların araştırılmasını savunmaktan ibaret olduğunu vurguladı. Ancak Fincancı, AKP iktidarinin hedef göstermesi uzerine tutuklandı.

BBC NEWS Turkce

Continue Reading

Manşet

Sivas E Tipi yönetimi ve gardiyanlar işkence suçu işliyor

Published

on

By

Cezaevinde tutuklulara yönelik kötü uygulamalar ilişkin gelen bilgiler arasında; “2 günde bir musluklardan 1.30 saat su veriliyor, sadece 3 kova var suyu koydukları kova fazla olursa geri alıyor döküyorlar. Koğuşta kantinden para karşılığında alınan suya da el koyuyorlar” şeklinde bilgiler geliyor. 

TUTUKLULAR YERDE YATIYOR VE BATTANİYE SERİLMESİNE İZİN VERİLMİYOR

Cezaevlerinde kapasitenin en az 2 katından fazla tutuklunun bulunduğuna ilişkin Adalet Bakanlığı’nın açıkladı. Cezaevlerinden gelen bilgiler de tutukluların yerlerde yattığına ilişkin bilgiler gelmeye devam ediyor. Sivas E Tipi Cezaevi’nin yönetimi ve gardiyanlar, yerde yatan tutukluların yere battaniye sermesine bile izin vermiyor. 

ŞİKAYET DİLEKÇESİ YAZAN TUTUKLULARA PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULUYOR

Cezaevi Müdürü’nün koğuşlarda dolaşarak psikolojik baskı uyguladığı ve koğuşlarda herhangi bir tutuklunun mesleğini sorduğu cevap vermediğinde ise makam odasına götürüp işkenceler uyguladığı iddia ediliyor. Koğuşlarda gezerken tutuklulara sürekli kötü sözlerle muamelede bulunduğuna ilişkin bilgiler yer alıyor. 

Makumlara ait  itiraz ve şikayet dilekçelerini ilgili yerlere ulaştırmadığı ve geri verdiği kaydediliyor. Şikayet dilekçesi veren tutuklulara ise koğuşta psikolojik baskı uyguladığı belirtiliyor. 

Continue Reading

Manşet

Interpol, Türkiye’den gelen kırmızı bültenleri beklemeye aldı

Published

on

By

Interpol’ün, üye devletleri suç, suçlu ve tehditler karşısında bilgilendirdiği ve gerektiği zaman yakalama emri talebi ilettiği sekiz ayrı bülten tipinden en bilineni olan kırmızı bültenle aranan kişilerin arasında Adil Öksüz, Mihraç Ural ve Salih Müslim gibi isimler var.

Uluslararası Polis Teşkilatı’nın (Interpol), Türkiye tarafından çıkartılan 50’ye yakın kırmızı bülteni askıya aldığı öne sürüldü. Sabah gazetesinden Erkam Çoban’ın haberine göre Türkiye, yurt dışında olduğunu değerlendirdiği bazı kişiler için adli makamlarca acil yakalama talebinde bulunurken, Interpol dosyaları ‘siyasi’ bularak beklemeye aldı.

Eş zamanlı olarak hükümetin ‘F..’ olarak tanımladığı örgütün firarisi Adil Öksüz, eski PYD Eş Başkanı Salih Müslim, THKP-C Acilciler üyesi Mihraç Ural gibi isimlerin aralarında bulunduğu 50’ye yakın kişi ile ilgili kırmızı bülten çalışmaları başlatılmıştı.

Kırmızı bülten talepleri onaylandıkları takdirde Interpol, kendisine üye 170 ülkeye bunu yayımlayacak ve Türkiye’nin istediği birçok kişi hakkında yakalama kararı verilmiş olacaktı.

Yakın zaman önce Türkiye, Türkiye kökenli Alman yazar Doğan Akhanlı hakkında kırmızı bülten çıkartmış, yazar İspanya’da gözaltına alınmıştı. Interpol daha sonra Akhanlı hakkındaki kırmızı bülteni sildi.

Continue Reading

Çok Okunanlar