Connect with us

Manşet

Zarrab davasında “şahıs 1” izni

Published

on

İranlı işadamı Reza Zarrab’ın bugün 27 Kasım’daki jürili duruşma öncesi son kez hâkim karşısına çıkması beklenirken, davada kritik bir gelişme yaşandı. Zarrab ve Halkbank Eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın 95’er yılla yargılandığı New York’taki davaya bakan Yargıç Richard Berman, savcılığın avukatlara verdiği 3 bin 500 belgenin ABD dışına çıkarılamayacağı ve mahkeme dışında üçüncü şahıslara gösterilemeyeceğine hükmetti. Berman yalnızca 3 bin 500 belge içindeki tape’lerde geçen “Şahıs-1” (Individual-1) ile ilgili bölümlerdeki sınırlı materyallerin taslak halindeki versiyonlarına erişim izni verdi. “Şahıs 1” olarak anılan figürün kim olduğu ise bilinmiyor.

Berman, Atilla’nın avukatlarının Türkiye’de özellikle Halkbank’ta çalışan şahitlere dinletmek istedikleri tape’lerin de içinde olduğu 3 bin 500 belgenin savunma ekibindeki avukatlar, yardımcıları ve tercümanlar dışında hiç kimseye gösterilemeyeceğine karar verdi. Başsavcılık, 3 bin 500 materyal içinde ABD ulusal güvenliğini ilgilendiren belgeler bulunduğunu ileri sürmüştü.

“sahıs 1” bilmecesi

Berman yalnızca 3 bin 500 belge içindeki tape’lerde geçen “Şahıs-1” (Individual-1) ile ilgili bölümlerdeki sınırlı materyallerin taslak halindeki versiyonlarına erişim izni verdi. “Şahıs 1” olarak anılan figürün kim olduğu ise bilinmiyor. Ancak bu ifadeyle davanın sanıkları ve tanıklarından herhangi biri kastedilmiyor. Öte yandan Berman, dava süreci tamamlandıktan sonra tüm materyallerin başsavcılığa iade edilmesi ya da yok edilmesini istedi.

Tanıklar savcılığa güvenmiyor

Atilla’nın avukatları 27 Kasım’da başlayacak olan jürili duruşmalar öncesinde savcılığın sunduğu delillere gizlilik kararının kaldırılmasını ya da yumuşatılmasını istemişlerdi. Gizlilik kararı olduğu için delilleri Türkiye’deki şahitlere gösteremediklerinden yakınan avukatlar, bu yüzden şahit bulmakta zorlandıklarını ve şahitleri mahkemeye çıkmak üzere ABD’ye gelmeye ikna edemediklerini belirtmişlerdi. Potansiyel şahitlerin gizlilik kararı uyarınca kendilerinden istenen kişisel bilgileri ABD mahkemesine vermekten çekindikleri ve savcılığa güvenmedikleri kaydediliyordu.

Berman’ın bu kararıyla Atilla’nın avukatlarının 4 Halkbank çalışanının telekonferansla ifade vermeleri yolundaki talebi de tehlikeye girdi.

ZARRAB bügün halim karşısına çıkacak

Öte yandan tutuklu sanıklardan Reza Zarrab’ın bugün TSİ 19:00’da jürili duruşmalar öncesinde son kez hakim karşısına çıkması gerekiyor. Zarrab’ın hakim karşısında nasıl tavır alacağı büyük merak konusu.

Federal hapisanede tutukluluk hali sürüyor

New York Güney Bölgesi Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, Zarrab’ın, “federal hapishanede tutukluluk halinin sürdüğü” bildirildi. ABD Federal Hapishaneler Bürosu kayıtlarında 11 Kasım’da serbest bırakıldığı bilgisinin doğru olmadığını belirten başsavcılık kaynakları, Zarrab’ın jürili yargılamanın başlayacağı 27 Kasım öncesinde, bugün yapılacak son ön duruşması olduğunu, yargılamanın da belirlenen tarihte yapılacağını kaydetti. Geçtiğimiz Eylül ayında da yine aynı sitede Zarrab’ın serbest bırakıldığı bilgisi yere almış, başsavcılık yetkilileri bunun teknik bir yanlışlıktan kaynaklandığını açıklamıştı.

Genel

Tutuklanan TTB Başkanı Fincancı’nın sözleri ‘ifade özgürlüğü’ kapsamına girer mi?

Published

on

By

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “terör propagandası” yaptığı suçlamasıyla tutuklanması bir kez daha ifade özgürlüğünün ne olduğu, kapsamı ve sınırları hakkında tartışmaların başlamasına yol açtı.

Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında dün “terör örgütü propagandası” yapmak ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bugün Fincancı ve TTB merkez yönetiminin görevden alınmasını da istedi.

Fincancı 20 Ekim’de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti.

TSK, KUZEY IRAK OPERASYONLARINDA KIMYASAL SILAH KULLANDI IDDIASI

18 Ekim’de PKK’ya yakın medya organlarında TSK’nın Kuzey Irak’taki bazı operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” öne sürüldü, iddiaya dayanak olarak çeşitli görüntüler paylaşıldı.

Şebnem Korur Fincancı iki gün sonra PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, Birleşmiş Milletler’in Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bu iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.”

Minnesota Protokolü, adli nitelikli otopsilerin tamamının, muhakkak adli tıp uzmanı veya adli patologlar tarafından ve tam donanımlı otopsi birimlerinde yapılmasını öngörüyor.

Bu iddiaların ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu” belirtildi.

Şebnem Korur Fincancı, hakkında soruşturma başlatılmasının ardından medyaya yaptığı açıklamalarda söylediklerinin iddiaların araştırılmasını savunmaktan ibaret olduğunu vurguladı. Ancak Fincancı, AKP iktidarinin hedef göstermesi uzerine tutuklandı.

BBC NEWS Turkce

Continue Reading

Manşet

Sivas E Tipi yönetimi ve gardiyanlar işkence suçu işliyor

Published

on

By

Cezaevinde tutuklulara yönelik kötü uygulamalar ilişkin gelen bilgiler arasında; “2 günde bir musluklardan 1.30 saat su veriliyor, sadece 3 kova var suyu koydukları kova fazla olursa geri alıyor döküyorlar. Koğuşta kantinden para karşılığında alınan suya da el koyuyorlar” şeklinde bilgiler geliyor. 

TUTUKLULAR YERDE YATIYOR VE BATTANİYE SERİLMESİNE İZİN VERİLMİYOR

Cezaevlerinde kapasitenin en az 2 katından fazla tutuklunun bulunduğuna ilişkin Adalet Bakanlığı’nın açıkladı. Cezaevlerinden gelen bilgiler de tutukluların yerlerde yattığına ilişkin bilgiler gelmeye devam ediyor. Sivas E Tipi Cezaevi’nin yönetimi ve gardiyanlar, yerde yatan tutukluların yere battaniye sermesine bile izin vermiyor. 

ŞİKAYET DİLEKÇESİ YAZAN TUTUKLULARA PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULUYOR

Cezaevi Müdürü’nün koğuşlarda dolaşarak psikolojik baskı uyguladığı ve koğuşlarda herhangi bir tutuklunun mesleğini sorduğu cevap vermediğinde ise makam odasına götürüp işkenceler uyguladığı iddia ediliyor. Koğuşlarda gezerken tutuklulara sürekli kötü sözlerle muamelede bulunduğuna ilişkin bilgiler yer alıyor. 

Makumlara ait  itiraz ve şikayet dilekçelerini ilgili yerlere ulaştırmadığı ve geri verdiği kaydediliyor. Şikayet dilekçesi veren tutuklulara ise koğuşta psikolojik baskı uyguladığı belirtiliyor. 

Continue Reading

Manşet

Interpol, Türkiye’den gelen kırmızı bültenleri beklemeye aldı

Published

on

By

Interpol’ün, üye devletleri suç, suçlu ve tehditler karşısında bilgilendirdiği ve gerektiği zaman yakalama emri talebi ilettiği sekiz ayrı bülten tipinden en bilineni olan kırmızı bültenle aranan kişilerin arasında Adil Öksüz, Mihraç Ural ve Salih Müslim gibi isimler var.

Uluslararası Polis Teşkilatı’nın (Interpol), Türkiye tarafından çıkartılan 50’ye yakın kırmızı bülteni askıya aldığı öne sürüldü. Sabah gazetesinden Erkam Çoban’ın haberine göre Türkiye, yurt dışında olduğunu değerlendirdiği bazı kişiler için adli makamlarca acil yakalama talebinde bulunurken, Interpol dosyaları ‘siyasi’ bularak beklemeye aldı.

Eş zamanlı olarak hükümetin ‘F..’ olarak tanımladığı örgütün firarisi Adil Öksüz, eski PYD Eş Başkanı Salih Müslim, THKP-C Acilciler üyesi Mihraç Ural gibi isimlerin aralarında bulunduğu 50’ye yakın kişi ile ilgili kırmızı bülten çalışmaları başlatılmıştı.

Kırmızı bülten talepleri onaylandıkları takdirde Interpol, kendisine üye 170 ülkeye bunu yayımlayacak ve Türkiye’nin istediği birçok kişi hakkında yakalama kararı verilmiş olacaktı.

Yakın zaman önce Türkiye, Türkiye kökenli Alman yazar Doğan Akhanlı hakkında kırmızı bülten çıkartmış, yazar İspanya’da gözaltına alınmıştı. Interpol daha sonra Akhanlı hakkındaki kırmızı bülteni sildi.

Continue Reading

Çok Okunanlar