Connect with us

Manşet

Zırhlı araçla çocuk ezen polisler, mahalleliye kızdı “Çocuklarınız neden dışarı çıkıyor”

Published

on

Siirt’te Felek Batur’u zırhlı araçla ezen polislerin, kendilerine tepki gösteren mahalleliye “Çocuklarınız neden dışarıya çıkıyor” diye kızdığı ortaya çıktı. Baba Cemal Batur, emniyette tepki gösterdiği polislerin ise kendisine zırhlı araçların hızlı seyrettiği konusunda “Neden daha önce gelip uyarmadınız” dediğini aktardı.

Siirt’in Çal Mahallesi’nde 19 Ekim’de devriye gezen polislere ait Ejder tipi zırhlı araç, sokakta oynayan yedi yaşındaki Ayşe ve altı yaşındaki Felek Batur kardeşlere çarptı. Felek, zırhlı aracın arka lastiği altında ezilerek can verdi. Ayşe’nin ise omzunu sıyıran zırhlı araç, uzun süre ilerledikten sonra durdu.

Dar sokakta zırhlı araçla hızlı devriye

214’üncü sokakta meydana gelen olay sonrası görüştüğümüz görgü tanıkları, çocukların oynadığı sırada zırhlı aracın hızla geçtiğini ve çocukların aracı fark etmediğini söyledi. Felek’in zırhlı aracın arka lastiği altında ezildiğini belirten mahalleli, zırhlı aracın ilerlediğini, çevrede bulunanların Felek’i kurtarmak için harekete geçmesi üzerine aracın durduğunu ifade etti. Mahalleli zırhlı araçların dar olan sokakta sürekli hızla devriye gezdiğine dikkat çekti. Olayın tanıkları vatandaşlar, Felek’in ölümüne neden olan polislerle tartıştıklarını ve tepki gösterdiklerini dile getirdi.

“Tazminat ödeyelim, şikayetçi olmayın”

Mezopotamya Ajansı’na konuşan ismini vermek istemeyen Batur ailesinden biri, taziye kurulması ardından Siirt Valisi Ali Fuat Atik’in, Siirt İl Emniyet Müdürü ile birlikte geldiğini hatırlattı ve “Vali, üzgün olduklarını ve gereken her şeyi yapacaklarını, zırhlı araç şoförü polisin gözaltında olduğunu ve soruşturma başlattıklarını söyledi. Biz de bekliyoruz, bakalım ne olacak?” dedi.

Bazı mahalle sakinleri ise, Siirt Valisi’nin ailenin şikayetçi olmaması için ricada bulunduğunu ve aileye tazminat ödeneceği vaadiyle olayın kapatılmasını istediği iddia etti. Öte yandan 19 Ekim’de meydana gelen olay üzerinden beş gün geçmesine rağmen Valilik tarafından resmi bir açıklama yapılmaması da aileye tazminat ödeyerek olayın üstünü örtülmesi iddialarını güçlendiriyor.

6 yaşındaki Felek’in fotoğrafı bile yok

Felek’in babası Cemal Batur, 1988 yılında Siirt’in Eruh ilçesinin Yelkesen (Basixê) köyünden geçim zorluğundan dolayı göç ederek geldiklerini aktardı. Nakliye işi yapan Batur, 6 çocuğunu büyütmenin zorluklarını sıralayarak, “Artık 5 çocuğum kaldı” diyor. Sokağı terk ederek yine evinin bahçesine giden baba Batur, elindeki telefonu göstererek, “Kızımdan geriye bir fotoğrafı bile kalmadı. Fotoğrafını çekecek telefonum yoktu” ifadelerini kullanıyor. Zırhlı araçta bulunan polisler hakkında soruşturma açılıp açılmadığı konusunda bilgisi dahi olmayan Batur, “Adalet olsun ki, bir daha kimsenin çocuğu bu şekilde zırhlı araçların altında ezilmesin” diye konuştu.
Olay ardından gittiği Emniyet Müdürlüğü’nde kendisine gösterilen olay anına ait görüntülerde zırhlı aracın 28 kilometre hızla seyir halinde olduğu iddiasında bulunan Batur, “Emniyette tepki gösterdim. Beni yatıştırmaya çalışanlar, ‘Neden daha önce gelip uyarmadınız’ dedi” ifadelerini kullandı. (Mezopotamya Ajansı)

Genel

Tutuklanan TTB Başkanı Fincancı’nın sözleri ‘ifade özgürlüğü’ kapsamına girer mi?

Published

on

By

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “terör propagandası” yaptığı suçlamasıyla tutuklanması bir kez daha ifade özgürlüğünün ne olduğu, kapsamı ve sınırları hakkında tartışmaların başlamasına yol açtı.

Şebnem Korur Fincancı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında dün “terör örgütü propagandası” yapmak ve “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamalarıyla tutuklandı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bugün Fincancı ve TTB merkez yönetiminin görevden alınmasını da istedi.

Fincancı 20 Ekim’de PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya karşı “kimyasal silah kullandığı” iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunmuş, iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söylemişti.

TSK, KUZEY IRAK OPERASYONLARINDA KIMYASAL SILAH KULLANDI IDDIASI

18 Ekim’de PKK’ya yakın medya organlarında TSK’nın Kuzey Irak’taki bazı operasyonlarda “kimyasal silah kullandığı” öne sürüldü, iddiaya dayanak olarak çeşitli görüntüler paylaşıldı.

Şebnem Korur Fincancı iki gün sonra PKK’ya yakın Medya Haber TV’de katıldığı bir yayında, ortada bu tür iddiaların ve ölümün olduğu bir durumda, Birleşmiş Milletler’in Minnesota Protokolü ilkeleri gereği, bu iddiaların bağımsız heyetlerce incelenmesi gerektiğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Görüntüleri daha önce de bir hekim olarak incelemiştim ve belli ki sinir sistemini doğrudan tutan toksik gazlardan, zehirli gazlardan, kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.”

Minnesota Protokolü, adli nitelikli otopsilerin tamamının, muhakkak adli tıp uzmanı veya adli patologlar tarafından ve tam donanımlı otopsi birimlerinde yapılmasını öngörüyor.

Bu iddiaların ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) TBMM’ye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Milli Savunma Bakanlığı’nın basın açıklamasında “Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kimyasal silah kullanıldığına yönelik iddiaların tamamen asılsız ve gerçek dışı olduğu” belirtildi.

Şebnem Korur Fincancı, hakkında soruşturma başlatılmasının ardından medyaya yaptığı açıklamalarda söylediklerinin iddiaların araştırılmasını savunmaktan ibaret olduğunu vurguladı. Ancak Fincancı, AKP iktidarinin hedef göstermesi uzerine tutuklandı.

BBC NEWS Turkce

Continue Reading

Manşet

Sivas E Tipi yönetimi ve gardiyanlar işkence suçu işliyor

Published

on

By

Cezaevinde tutuklulara yönelik kötü uygulamalar ilişkin gelen bilgiler arasında; “2 günde bir musluklardan 1.30 saat su veriliyor, sadece 3 kova var suyu koydukları kova fazla olursa geri alıyor döküyorlar. Koğuşta kantinden para karşılığında alınan suya da el koyuyorlar” şeklinde bilgiler geliyor. 

TUTUKLULAR YERDE YATIYOR VE BATTANİYE SERİLMESİNE İZİN VERİLMİYOR

Cezaevlerinde kapasitenin en az 2 katından fazla tutuklunun bulunduğuna ilişkin Adalet Bakanlığı’nın açıkladı. Cezaevlerinden gelen bilgiler de tutukluların yerlerde yattığına ilişkin bilgiler gelmeye devam ediyor. Sivas E Tipi Cezaevi’nin yönetimi ve gardiyanlar, yerde yatan tutukluların yere battaniye sermesine bile izin vermiyor. 

ŞİKAYET DİLEKÇESİ YAZAN TUTUKLULARA PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULUYOR

Cezaevi Müdürü’nün koğuşlarda dolaşarak psikolojik baskı uyguladığı ve koğuşlarda herhangi bir tutuklunun mesleğini sorduğu cevap vermediğinde ise makam odasına götürüp işkenceler uyguladığı iddia ediliyor. Koğuşlarda gezerken tutuklulara sürekli kötü sözlerle muamelede bulunduğuna ilişkin bilgiler yer alıyor. 

Makumlara ait  itiraz ve şikayet dilekçelerini ilgili yerlere ulaştırmadığı ve geri verdiği kaydediliyor. Şikayet dilekçesi veren tutuklulara ise koğuşta psikolojik baskı uyguladığı belirtiliyor. 

Continue Reading

Manşet

Interpol, Türkiye’den gelen kırmızı bültenleri beklemeye aldı

Published

on

By

Interpol’ün, üye devletleri suç, suçlu ve tehditler karşısında bilgilendirdiği ve gerektiği zaman yakalama emri talebi ilettiği sekiz ayrı bülten tipinden en bilineni olan kırmızı bültenle aranan kişilerin arasında Adil Öksüz, Mihraç Ural ve Salih Müslim gibi isimler var.

Uluslararası Polis Teşkilatı’nın (Interpol), Türkiye tarafından çıkartılan 50’ye yakın kırmızı bülteni askıya aldığı öne sürüldü. Sabah gazetesinden Erkam Çoban’ın haberine göre Türkiye, yurt dışında olduğunu değerlendirdiği bazı kişiler için adli makamlarca acil yakalama talebinde bulunurken, Interpol dosyaları ‘siyasi’ bularak beklemeye aldı.

Eş zamanlı olarak hükümetin ‘F..’ olarak tanımladığı örgütün firarisi Adil Öksüz, eski PYD Eş Başkanı Salih Müslim, THKP-C Acilciler üyesi Mihraç Ural gibi isimlerin aralarında bulunduğu 50’ye yakın kişi ile ilgili kırmızı bülten çalışmaları başlatılmıştı.

Kırmızı bülten talepleri onaylandıkları takdirde Interpol, kendisine üye 170 ülkeye bunu yayımlayacak ve Türkiye’nin istediği birçok kişi hakkında yakalama kararı verilmiş olacaktı.

Yakın zaman önce Türkiye, Türkiye kökenli Alman yazar Doğan Akhanlı hakkında kırmızı bülten çıkartmış, yazar İspanya’da gözaltına alınmıştı. Interpol daha sonra Akhanlı hakkındaki kırmızı bülteni sildi.

Continue Reading

Çok Okunanlar